Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Diyarbakır’da 8 Haziran 2022'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 16 gazeteci için bugün eylem yaptı.
Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen gazetecilik platformları aradan geçen 9 aya rağmen meslektaşları hakkında hala iddianame hazırlanmamasına tepki gösterdi.
Eyleme tutuklu gazetecilerin aileleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan da katıldı.
“Özgür Basın Susturulamaz” pankartı açılan eylemde, DFG Genel Sekreteri Cuma Daş bir basın açıklaması yaptı.
Daş, 16 gazetecinin tutukluluğu üzerinden 9 ay geçtiğini hatırlatarak ortada hazırlanmış bir iddianame olmadığını söyledi. “Bu kadar zaman boyunca ne yaptınız?” diye sordu. Tutukluluk süresinin işkenceye ve yargısız infaza dönüştüğünü belirtti.
"Savcı, dijital doküman arayışlarına girmiş"
“Bu işkenceyi ortadan kaldırmaktan sorumlu dosya savcısı, bu haksız tutukluluk süresine kılıf aramaya çalışıyor” dedi.
Savcının iddianameyi hazırlamama nedeni olarak ‘Dijital dokümanlar çok fazla’ gerekçesini sunduğunu belirten Daş “Savcıya soruyoruz: Gazetecilerin bunca süre tutuklu kalması çok fazla değil mi?” diye konuştu ve ekledi:
“Arkadaşlarımız gözaltındayken yandaş medyada algı yaratmak için servis edilen haberlerde, 80 saatlik program dökümlerinin incelendiği belirtilmiş ve buradan örgütsel bağ kurulduğu iddia edilmişti. Belli ki o 80 saatlik program dökümünden ‘örgüt üyeliği’ çıkartamayan savcı, bu kez de farklı dijital doküman arayışlarına girmiş.
“Savcı, bir ayını geride bırakan depremi gerekçe yaparak, dijital dokümanların eline ulaşmamasını Emniyet İl Müdürlüğü binasının hasar görmesine bağladı. Peki, depremden önceki 8 ay boyunca ne yaptınız, neden hazırlamadınız?”
“Diyelim ki ‘dijital dokümanlar çok fazla’, bırakın tüm meslektaşlarımızı ve iddianameyi öyle hazırlayın. Hani tutuklu yargılanma istisna, tutuksuz yargılanma esastı!
"Tahliye edin ve öyle yargılayın"
"16 gazetecinin 9 aydır cezaevinde olması bir cezalandırmaya dönüştü. Bu durumun seçimlere giderken enkaz olup halkın üstüne çöken siyasal iktidardan bağımsız olmadığını biliyoruz. Savcı ve hakimlere sesleniyoruz: Bugün olan, yarın olmayacak olan iktidarın talimatıyla hareket etmeyi bırakın, bu yanlıştan dönün, haksız ve hukuksuz uygulamadan vazgeçin.
"Gazetecileri sırf iktidarın güdümünde yayın yapmadıkları için yargılamayın. 16 gazeteci arkadaşımızı derhal tahliye edin ve iddianamelerini hazırlayın. Hakikatin kalemi engelleme, tutuklama, soruşturma ve davalarla bükülmez. Gazetecilik yargılanamaz.”
Eylem, “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla son buldu.
Ne olmuştu?8 Haziran 2022'de Diyarbakır'da evleri ve çalıştıkları kurumlar basılarak 20'si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. İki defa gözaltı süreleri uzatılan 22 kişi, bundan 8 gün sonra 15 Haziran'da sabah saatlerinde adliyeye çıkarıldı. Savcılık işlemleri 16 Haziran'a sarkan gazetecilerden 16'sı sabaha doğru saat 03.00 civarında "örgüte üye olmak" iddiasıyla tutuklanarak Diyarbakır D Tipi ve Kadın Kapalı cezaevlerine gönderildi. Gazetecilere savcılık sorgularında yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri soruldu. Suç delili olarak gazetecilerin evlerinde ve çalıştıkları kurumlarda bulunan bilgisayar, kamera, fotoğraf makinası, ses ve ışık sistemleri, montaj-kurgu bilgisayarlarındaki hard diskler, kitap, gazete arşivleri, Türkiye'de yayınlanan dergiler gösterildi. Tutuklanan gazetecilerin isimleri şöyle: Aziz Oruç, Safiye Alagaş, Serdar Altan, Mehmet Ali Ertaş, Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Şahin, Zeynel Abidin Bulut, Elif Üngör, Remziye Temel, Suat Doğuhan, Lezgin Akdeniz, İbrahim Koyuncu, Abdurrahman Öncü, Ramazan Geciken ve Mazlum Güler. |
TIKLAYIN - 16 gazetecinin tutukluluğunda ikinci ay: İddianame yok, gizlilik kararı var
TIKLAYIN - İstanbul'dan Diyarbakır'a gazeteci dayanışması
TIKLAYIN - Diyarbakır'da mahpus 16 gazeteci 5 aydır iddianame bekliyor
(HA)