Yüksel Caddesi'ndeki açıklamada, 16 Mart 1978'de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önündeki saldırı sonucu yaşamını yitiren öğrenciler de anıldı; saldırganların aradan yirmi beş yıl geçmesine rağmen cezalandırılmaması da kınandı.
Saddam'ın suçlarını unutmadık, savaşa karşıyız
Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı basın açıklamasında, İHD'nin Halepçe katliamı konulu özel bülteni de dağıtıldı. Basın açıklaması ve bültende şu sözlere yer verildi;
* 1988'de Helepçe'de ölenler masum insanlardı. Acıyı kadınlar, çocuklar ve sivil nüfus yaşadı. Halepçe katliamının on beşinci yılında, yaşamını yitiren o masum insanları saygı ile anıyoruz.
* Savaşa karşı oluşumuz, Saddam yönetiminin suçlarını unuttuğumuz ve bağışladığımız anlamına gelmez. Ya da bu gün burada Saddam yönetimini suçluyor oluşumuz ABD'nin savaş planlarını onayladığımız anlamına gelmez.
* Irak'a yönelik Amerikan saldırısını durdurmak, Irak halklarıyla dayanışma anlamına gelir. "Savaşa hayır" sloganlarımız, "Saddama evet"e dönüştürülemez.
* Halepçe katliamını bu günkü koşullarda da anmamız, yeni Halepçelerin işaretlerini görmemizdendir.
* Biyolojik, kimyasal ve nükleer silahların asıl taşıyıcısı Amerika Birleşik Devletleri'dir (ABD).
* Milyonlarca sivil insanın ölümünü göze alan zihniyet, Saddam zihniyetinden pek de farklı değildir...
"Halkların yaşam hakkı korunsun"
Yağmurlu havada yapılan basın açıklamasında ayrıca şu talepler de dile getirildi;
* Uluslar arası Ceza Mahkemesi Statüsü başta ABD olmak üzere, şimdiye dek imzalamayan tüm devletler tarafından onaylansın.
* Dünya halklarının yaşam hakkı korunsun.
* Halklara karşı suç işleyen hangi devletin yöneticisi olursa olsun cezalandırılsın.
* Halkların barış ve var olma hakkına saldırı emri verenler ve emri yerine getirenler cezalandırılsın. (İA/BB/NK)