"Türkiye'de zorla göç ettirilen yaklaşık 1.5 milyon kişi var. Savaş ortamında cinayetlere, işkencelere, evlerinin yakılıp yıkıldığına tanıklık eden bu insanlar, büyük kentlerde izole yaşamlar sürüyorlar.
Herhangi bir yasal statüleri yok, hayatlarını sürdürebilmek için her türlü destekten yoksunlar.
Türkçe bilmeyen kadınlar evlerine kapanırken erkekler işsizliğin getirdiği ekonomik ve sosyal sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Çocuklar ise atölyelerde çalışmak zorunda kalıyor; okula gidebilenler dil ve entegrasyon sorunları nedeniyle başarısız oluyor.
Devlet 1990'larda zorunlu göç politikasını uygulamaya koyduğunda bu insanların nereye gideceklerine, hayatlarını nasıl sürdüreceklerine dair bir planı yoktu. Halen etkili politikalar ve rehabilitasyon programları geliştirilemedi.
Zorunlu göçün zararının tazmini için etkili bir iç hukuk yolu yok. Tazmin yasası çözüm yerine çözümsüzlük yaratıyor. Savaş sürüyor, zorla göç ettirilenlerin sayısı ve mağduriyetleri büyüyor."
Yukarıda, bugün Avrupa Sosyal Forumu kapsamında gerçekleştirilen "Zorunlu Göç ve Mülteci(leştirme) başlıklı seminerde yapılan konuşmaların kısa bir özeti yer alıyor.
Göç Edenler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin (GÖÇ-DER) düzenleyicisi olduğu seminer, savaşın çok büyutlu etkilerini gözler önüne seriyor.
"Zararların tazmini paraya indirgenemez"
Avukat Ayşe Bingöl "Devlet zorunlu göç mağdurlarının zararlarının tazminini paraya indirgiyor. Oysa manevi zarar bundan çok daha fazlası" diyor ve ekliyor:
"Göç edenlerin adaptasyonu için etkili sosyal programlar ve rehabilitasyon çalışmaları yürütülmesi, geri dönüş zemininin oluşturulması, göçle gelenlerin kentin periferisinde izolasyonuna neden olan kentsel dönüşüm projeleri yerine etkili bir yapılaşma prosedürü işletilmesi gerekiyor."
"Etkili sosyal politikalara ihtiyaç var"
Klinik psikolog Pınar Önen ise zorunlu göçün etkilerini şöyle anlatıyor:
- Yerinden edilme, zorla göç ettirilenler için bir travma. Geri dönüş haklarının olmayışı, göç sonrası yaşam koşulları ve belirsizlikler travmayı derinleştiriyor.
- Zorla yerinden edilenler sağlık ve eğitim hizmetlerinden, her türlü sosyal destekten yoksun. Temel insani gereksinimlerini karşılayamıyor. Kültürel farklılıklar ve ekonomik sorunlar nedeniyle izole yaşamlar sürüyor.
Çözüm önerileri
Problemlerin yalnızca politize ya da medikalize edilerek çözülemeyeceğini vurgulayan Önen'in çözüm önerileri şöyle:
- Savaş sona erdirilmeli. Fiziksel ve sosyal sağlık tedbirleri alınmalı. Zorla göç ettirilenler ekonomik ve sosyal anlamda güçlendirilmeli, iş becerileri edinmeleri sağlanmalı.
- Zorla göç ettirilen ailelerin çocukları genellikle geri dönmek istemiyor. Gerçekten dönmek isteyenler desteklenmeli ancak geri dönüş projeler, tüm ailelerin geri dönmek istediği varsayımına dayandırılmamalı.
- Devletin yaşananları kabulü, adaletin tesisi, suçluların cezalandırılması, yaşanan acılara duyulan saygının anma etkinlikleri ve sembollerle gösterilmesi gerekli. (BB)