Uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), basının Kahire'de kaygı verici boyutlara ulaşan eylemleri izlemelerinin önemine değinerek, gazetecilere karşı saldırılara son verilmesini istedi.
Polisten basına dayak
20 Mart'ta, Kahire merkezindeki Amerikan Üniversitesi önündeki eylemleri izleyen gazeteciler, güvenlik kuvvetlerinin saldırısından bir binanın yedinci katına çıkarak kurtulabildi. Devlet televizyonuna çalışan diğer bir kameraman ise, sopa darbeleriyle yaralandı; kamerası ise zarar gördü.
Ertesi gün, Avukatlar Sendikası'nda bir toplantıyı izleyen "El-Cezire" televizyonunun bir kameramanı binaya giren polis tarafından dövüldü. Televizyonun diğer bir muhabiri Lena El Ghadban, dövülmekten polise çantası ve fotoğraf makinesini vererek kurtuldu. Büyük çaplı eylemlerin yaşandı Kahire'de başkaca gazeteciler de saldırıya uğradı.
Gazeteciye gözaltı ve sorgu
22 Mart'ta ise, "Los Angeles Times" gazetesine rehberlik eden Hossam El Hamalawy, iki meslektaşıyla birlikte kahvaltı ettiği bir restoranttan ayrılırken beş sivil polis tarafından gözaltına alındı. Gazeteci olduğunu bildirmesine rağmen, polis Hamalawy'nin basın kartına, kimliğine ve cep telefonunun piline el koydu.
Birçok kişi ile Gamaleya Polis Karakolu'na götürülen gazetecinin burada parmak izleri alındı, "tehlikeli suçlu" yazısıyla fotoğrafı çekildi ve Devlet Güvenlik Merkezi'ne götürüldü.
Polis : "Yanlışlık" oldu
Gazeteciyi sorgulayan bir görevli, onun gazeteci olduğunu bilmediğini, bir "yanlışlık" yapıldığını açıkladı. Oysa ki, gazeteciye "hiçbir özel ve kamu mülkiyetine zarar veren hiçbir eyleme katılmayacağını" taahhüt ettiği bir belgeye imza attırıldı. Gazeteci gece saat 2.00 sularında serbest kaldı.
RSF : "Basın Kaygı duymadan çalışmalı"
Uluslar arası basın kuruluşu RSF, basının Kahire'de kaygı verici boyutlara ulaşan eylemleri izlemelerinin önemine değinerek, gazetecilerin güvenlikleri konusunda herhangi bir kaygıya kapılmadan görev yapmaları gerektiğini bildirdi. RSF, basına karşı saldırılara son verilmesini istedi.(NK)