Türk hava sahasını koalisyon güçlerine açan 20 Mart tarihli tezkerenin süresinin, yarın (Cumartesi) dolacağını hatırlatan avukat Özkan, hükümetin tezkerenin uzatılması yerine 23 Haziran tarihli gizli kararname çerçevesinde hava sahasının koalisyon güçlerine açık tutulmasını kararlaştırdığını belirtti.
İzmir'den 16 savaş karşıtı ile birlikte hükümetin gizli kararnamesinin iptali için dava açtıklarını, ancak davanın 2 aydır Danıştay'da "incelendiğini" vurgulayan Özkan, "Kararname insani amaçlı geçişlere izin veriyorsa neden gizli? Meclis neden kararların sorumluluğunu alamıyor?" diye sordu.
"Türk askerinin işgalci ordu olarak Irak'ta bulunmasını istemiyorum. İnsani yardım, demokratikleşme söylemine de inanmıyorum" diyen Alabora, tüm savaş karşıtlarını Türk askerinin Irak'a gitmemesi için birlikte mücadele etmeye çağırdı.
Alkaya da, savaş karşıtlarının 1 Mart tezkeresinin iptali için verdiği mücadeleyi hatırlatarak, "Türkiye'nin işgal ve istilanın dışında kalması için politik zorlama gerekiyor. Demokratik güçler ise sorumsuzca bölünmüş durumda" diye konuştu.
Özkan, Alabora ve Alkaya'nın bianet'e açıklamaları şöyle:
Özkan: Hükümet hukuka aykırı uygulamayı sürdürüyor
* 21 yurttaş, 17 Temmuz 2003'de Bakanlar Kurulu'nun Irak'taki işgalci güçlere "Türkiye'den askeri, sivil, lojistik destek ve imkanların sağlanmasına ilişkin" 23 Haziran 2003 günlü "gizli" kararının iptali için dava açtık.
* Şu ana kadar, yaklaşık 2 aydır herhangi bir tebligat gelmedi. Danıştay'ın ilgili dairesi dosyayı inceliyor. Biz, bu davayı açarken, hem bir savaşla ilgili kararnamenin yurttaşlardan kaçırılamayacağı hem de Birleşmiş Milletler (BM) hukuku ihlal edilmek suretiyle yapılan bir askeri müdahale ve işgale katkımızın hukuka aykırı olduğunu iddia ettik.
* Aradan geçen iki ay ve son olarak gizli kararnameye dayalı olarak işgal güçlerine destek niteliği için bazı faaliyetler yürütüldüğü haberleri, bu konudaki haklılığımızı ve duyarlılığımızı teyit ediyor.
"Hükümet, gizli belgeleri açıklamalı"
* Hükümet, bir an önce yurttaşlara 23 Haziran 2003 günlü Bakanlar Kurulu kararnamesinin hem de 8 Şubat 2003 günlü Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile imzalanan gizli mutabakat belgelerini açıklamalıdır.
* Demokratikleşme ve hukuk devleti olma yolunda adımlar atmak istiyorsak, böyle yurttaşların yaşam haklarıyla ilgili konularda tasarrufta bulunamaz.
* Üçüncü tezkerenin süresi bitiyor. İkinci tezkere reddedildi, üçüncü tezkere Türkiye'nin belli ölçüde savaşa girdiğimizin kanıtıdır. Böylesine önemli olayda Meclis karar verdi, sorumluluğunu üstlendi. Uzatılması için de Meclis kararına ihtiyaç vardır. Ara yollarla kararname ve mutabakat belgeleriyle bu iş yürütülemez.
Alkaya: Türkiye insanının verdiği cevap, revize ediliyor
* Bugün 1 Mart'ta Türkiye insanının verdiği son derce anlamlı bir cevabın bağımlılık yönünde eğilip bükülmesi arayışlarıyla karşı karşıyayız.
* Hükümet, son işgal sürecinde, başarılı bir politik manevra süreci ortaya koydu. Şimdi de, bu manevraların içinden çıkamaz hale geldi, karma karışık bir karar verme eşiğinde.
* Herkes Türkiye'nin Amerikan hegemonyasının süngüsü olması halinde nelerle karşılaşacağını biliyor. Uluslar arası siyasette çok uzun süre kurnazlık yapamazsınız. Dolayısıyla, AKP hükümetinin kurnazlık marjları da tükenmiş durumda. Doğrusu, Ankara'nın bu karmaşayı nasıl atlatacağını ben de merak ediyorum.
Demokratik güçleri sorumlu davranmalı
* Önümüzde biz savaş karşıtları için son derece net bir yol var. Türkiye'nin her ne hal ve şart altında olursa olsun bu işgal ve istilanın dışında kalması, dahası karşısına geçmesi yönünde politik zorlamalar gerekiyor.
* Açık söylemek gerekirse, 1 Mart'ta elde edilen tarihsel başarıyı bir kez daha elde edebileceğimizden çok da emin değilim. Kaldı ki, 1 Mart'ta Türkiye'nin bu işgal ve istilanın dışında kalmasını sağlayan demokratik güçler de sorumsuzca bölünmüş durumda.
Alabora: ABD Türkiye'den tamamen gitmeli
* Hava sahasının açılması ya da açılmaması tartışılıyor. Oysa temel mesele, Türkiye askerinin Irak'a gönderilmesi. Tüm demokratik güçler, Türkiye'nin Irak'a asker göndermemesi için tüm güçleriyle mücadele etmeli.
* Türk askerinin işgalci ordu olarak Irak'ta yer almasına karşıyım. İnsani yardım, demokratikleşme, lojistik destek gibi palavralara inanmıyorum. BM bünyesinde gitmek dışında, Türk askeri hiçbir koşulda Irak'a gönderilmemeli.
* Aslında, ABD'nin Türkiye'den tamamen gitmesini, Türkiye'nin tam bağımsız bir ülke olmasını istiyorum. (BB)