* Fotoğraflar: Saros Gönüllüleri Dayanışması / Twitter
Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, Saros Körfezi'ne yapılması planlanan FSRU Limanı projesinde 3 bilirkişi heyetinin raporuna rağmen BOTAŞ Dış Ticaret Şirketi’nin ısrarla Saros kıyılarını tahrip etmeye ve denizi doldurmaya devam etmesiyle ilgili basın açıklaması yapacak.
Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri Dayanışması tarafından yapılan açıklama şöyle:
"5 Mart 2021 Cuma günü saat 11.00 de Keşan Sazlıdere Köyü Saros FSRU inşaat alanında, Saros'a FSRU Limanının yapılmasına karşı olan oda, dernek, sendika, siyasi parti, Kent Konseyleri ve tüm Trakya'dan ve Çanakkale’den kurumların katılımı ile ortak imzalı bir basın açıklaması yapılacaktır. Tüm kurum ve kuruluşlarımızın etkinliğe destekleri ve ortak hazırlanan metne imzacı olmaları ortak mücadelemize güç katacaktır.”
Saros Körfezinde ne oluyor?
2019’da gündeme getirilen proje kapsamında Saros Körfezinde FSRU denilen uluslararası likit doğalgaz ve petrol taşımakta kullanılan, 100 bin tonluk dev kargo gemilerin barınacağı liman ve iskele yapılmak isteniyor.
BOTAŞ'ın Edirne Keşan’da Gökçetepe ve Sazlıdere köyleri arasında yapımına devam ettiği doğal gaz taşıma ve yükleme limanı gemi iskelesine karşı yöre halkı da aylardır mücadele ediyor.
Projeye karşı açılan davalar sürecinde yapılan üç ayrı bilirkişi keşfinde de bilirkişi heyetleri projenin inşaat, ziraat, jeoloji, hidrojeoloji, biyoloji ve orman bilimlerine birçok yönden aykırı olduğunu ortaya koyan raporlar vermelerine rağmen projenin inşaat çalışmalarına Kasım 2020’de başlandı.
ÇED raporu iptal edildi
Projeye karşı yöre halkının Edirne İdare Mahkemesi’nde açtığı dava sürecinde yapılan ilk bilirkişi keşfinde ÇED Raporundaki birçok eksikliğe dikkat çekilerek ÇED olumlu kararının aleyhinde görüş belirtildi.
Mart 2020’de açıklanan Edirne İdare Mahkemesi kararında BOTAŞ şirketi tarafından yapımı planlanan projenin kamu yararına, hukuka ve bilime aykırı olduğu ortaya konarak ÇED Raporu iptal edildi.
Yeni ÇED çıkartıldı
Şirket bu mahkeme kararının ardından 2009/7 Genelgesi uyarınca yeni ÇED için başvurdu, yöre halkının tüm tepkilerine rağmen şirkete Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yeni ÇED olumlu belgesi verdi.
Bu ÇED raporuna da 1038 kişiyi temsilen yeniden dava açılırken, davada yapılan bilirkişi keşfi raporunun beklendiği bir süreçte şirket alana iş makineleri ile girerek inşaat çalışmalarına başladı.
Saros FSRU Liman ve Boru Hattı projesinin Saros Körfezi Kültür ve Turizm Gelişim Bölgesinde kurulması için Kültür ve Turizm Bakanlığının imar planlarının planlama ilkelerine ve şehircilik esaslarına uygun olmadığını belirten son bilirkişi raporunun hemen ardından arazi sahibinin haberi dahi olmadan iş makineleri alana girerek çalışmalara başladı.
Çalışmaların durdurulmasına dönük hukuki girişimlerden ise bir sonuç çıkmadı.
Bilirkişi tespitleri
ÇED raporunun eksiklerini ortaya koyan son bilirkişi raporundaki bazı tespitler şunlardı:
- Projenin yakın çevresinde birçok duyarlı yörenin bulunduğu, bu alanların projeden dolayı olumsuz yönde etkileneceği ve sonuçlarının telafisinin bölge açısından mümkün olmadığı,
- ÇED raporunda yeterli bilimsel verilerin bulunmadığı, alınacak önlemlerin bilimsel ve teknik açıdan ÇED raporunda yeterli şekilde belirtilmediği,
- Projenin yer seçiminin hatalı yapıldığı, Saros Körfezi Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi sınırlarını kapsayan alanda doğal sit alanında tescil çalışmalarının henüz tamamlanmamış olması,
- Saros Körfezi’nde kıyı alanları yönetim planlarının hazırlanmadan bu sürecin tamamlanamayacağı,
- Projenin şehircilik ilkelerine üst ölçekli çevre düzeni planlarına ve imar kanununa aykırı olduğu,
- ÇED raporunda fauna türlerinin olmamasının önemli bir eksiklik olduğu,
- Sahanın Sazlıdere büyük yangınının içerisinde kalmakta olduğu, alanın gençleştirmeye ayrılan yerlerden olduğu, bu nedenle de anayasal güvence altında olduğu,
- Raporda orman alanlarından geçecek hat için ve yaban hayvanlarının nizamiyeyle kontrol edilebileceği ifadelerinin ölçülebilir ve net olmaması nedeniyle bilimsellikten uzak olduğu,
- Faaliyet alanına ulaşım ve nakliye için orman yolları açısından ÇED raporunda kaç ağaç kesileceğinin bulunmadığı,
- Orman yangılarının en önemli çevresel tehdit oluşturmasına rağmen proje alanında yangın söndürme altyapılarının ne olduğu ve müdahalenin ne şekilde yapılacağına dair raporda bir değerlendirmeye rastlanılmadığı,
- Ürünün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden kaynaklı tehlikelerin belirtilmediği, risklerin yönetimine ilişkin detaylı bir çalışma yapılmadığı,
- FSRU gemisi ve doğal gaz tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ÇED raporunda yeterince değerlendirilmediği,
- FSRU gemisinin ve doğal gaz gemilerinin kendi yakıtlarının saçılmasından kaynaklı risklerin değerlendirilmediği, yangın müdahale sistemleri ve donanımına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı,
- FSRU gemisinin konumu ile ilgili ÇED raporunda tutarsızlık olduğu, acil durum eylem planlarına büyük endüstriyel kazaların oluşması halinde yer verilmediği,
- Proje alanı ve çevresinde çeşitli gözlem ve literatür bilgilerine göre 222 kuş yaşadığı halde ÇED raporunda kuş türünün 10 türle sınırlı yani eksik verildiği,
- ÇED raporunda kuş türleri için herhangi bir koruma ve önlem planı verilmemesi.
Saros Körfezi hakkında
Ege Denizi'nin kuzey kesiminde yer alan Saros Körfezi, güneyde Gelibolu Yarımadası, kuzeyde Trakya kıyıları arasına yaklaşık 60 kilometre kadar sokulan üçgen biçimli bir girinti.
Kuzey ve güneyde jeomorfolojik açıdan yalı yarlı ve düzenlenmiş kıyılarla çevrili olan körfezin giderek daralan doğu ucunda Kavak Deresi’nin yığdığı alüvyonlarla kaplı bataklık bir ova (Kadıköy-eski Evreşe ovası) yer alır.
Ege Denizi’nin en tuzlu kesimlerinden birini oluşturan Saros Körfezi’nde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de Saros kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır.
Suların yüksek oksijen içeriği ve körfeze dökülen akarsuların getirdiği bol besin tuzları sayesinde yüzlerce deniz canlısı, balık türü ve endemik bitkilere ev sahipliği yapan Saros Körfezi’nin her iki kıyısında da yazlıklar ve turistik kuruluşlar bulunur.
Akdeniz’in kirliliğe karşı korunması sözleşmesi kapsamında önemli bir doğal varlık olan Saros Körfezi, Kaptan Cousteau'nun tespitleri çerçevesinde, Kızıldeniz'e eşdeğer dip güzelliğiyle de ünlü.
(TP)
* Saros Körfezinin korunması için başlatılan imza kampanyasına destek vermek için tıklayın.