Haberin İngilizcesi ve Kürtçesi için tıklayın
Yoksullukla ilgili araştırmalar yapmak üzere 11 yıl önce Diyarbakır'da kurulan ancak ortaya çıkan vahim tablo nedeniyle ibreyi yoksullarla dayanışmaya çeviren Sarmaşık Derneği geçtiğimiz yılın sonunda kapatıldı.
Sarmaşık 22 Kasım 2016 tarihli ve 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapısına mühür vurulan 550 dernek, 9 medya kuruluşu ve 19 özel sağlık kuruluşu arasında bulunuyordu.
Kapatılması en fazla tepki çeken kuruluşlardan biriydi Sarmaşık. Bu tepkinin ardında, derneğin mühürlenmesi ile birlikte 5 bin 400 aile yani 32 bin insanın açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalması yatıyordu. Dosyamızda, derneğin onbir yıllık başarı dolu hikayesi ve kapatma kararı ile gelen ağır mağduriyetin detaylarını bulacaksınız.
32 isim derneğin temelini attı
No | Adı Soyadı | KURUMU |
1 | Osman Baydemir | Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı (Şu anda HDP Urfa Milletvekili) |
2 | Mehmet Şerif Camcı | Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı (Şu anda Sarmaşık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı) |
3 | Kutbettin Arzu | Ticaret ve Saniy Odası Başkanı (AKP'den bir dönem milletvekiliği yaptı) |
4 | Raif Türk | DİSİAD Başkanı |
5 | Sezgin Tanrıkılı | Diyarbakır Barosu Eski Başkanı (Şu anda CHP İstanbul Milletvekili) |
6 | Ahmet Fikret Öcal | MÜSİAD Eski Başkanı |
7 | Şah İsmail Bedirhanoğlu | GÜNSİAD Başkanı |
8 | Alican Ebedinoğlu | DESOB Başkanı |
9 | Abdul Kadir Akboz | GÜNGİAD Başkanı |
10 | Fahrettin Akyıl | Ticaret Borsası Başkanı |
11 | İlhan Diken | Doktor - Tabip Odası Eski Başkanı (Yaşamını yitirdi) |
12 | Mehmet Selim Ölçer | Doktor-Tabipler Birliği Eski Gn.Bşk. |
13 | Cemal Mercan | DİSİAD Yönetim Kurulu Üyesi |
14 | Haydar Kılıçoğlu | Eğitimci-Emekli |
15 | Mehmet Işıktaş | Emekli |
16 | Fuat Hayri Demir | Avukat. Pir Sultan Abdal Der. Eski Bşk. |
17 | Ali Akıncı | İHD Diyarbakır Şubesi Eski Başkanı |
18 | Celalettin Birtane | İşadamı |
19 | Abdulkadir Aydın | Çiftçi |
20 | Ali Öncü | Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü |
21 | Muharrem Erbey | İHD Diyarbakır Şube Başkanı (Şu anda avukatlık yapıyor) |
22 | Cavit Ceylan | Sosyal Hizmetler Müdürü - Emekli |
23 | Fahrettin Çağdaş | TMMOB İKK Eski Sekreteri |
24 | Necdet İpekyüz | Doktor-TİHV Yönetim Kurulu Üyesi |
25 | Mahmut Ortakkaya | Doktor |
26 | Süleyman Gökalp | Mali Müşavir |
27 | Mehmet Kızıltepe | Güneydoğu Muhtarlar Birliği Başkanı |
28 | Sait Şanlı | Kasaplar Odası Başkanı (Yaşamını yitirdi) |
29 | Ali Rıza Yıldırım | Sosyal Hizmet Uzmanı |
30 | Makbule Altıntaş | Yerel Gündem 21 |
31 | Naşide Buluttekin | Umut Işığı Kadın Kooperatifi Tems. |
32 | Fuat Kumruaslan | Emekli |
Tam adı Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği.
2006'nın Nisan ayında Diyarbakır'da kuruldu. Derneğin kurucular kurulu listesi oldukça "renkliydi."
O dönem Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı olan Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olan ve sonradan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Diyarbakır Milletvekili seçilen Kudbettin Arzu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı, sonrasında Halkların Demokratik Partsi (HDP) Urfa milletvekili Osman Baydemir ve dönemin Baro Başkanı, sonrasında Cumhuryet Halk Partisi (CHP) İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu gibi isimler Sarmaşık’ı kurmak için bir araya gelmişti.
Sivil toplum örgütlerinden temsilciler ve vatandaşların da yer aldığı 32 kişilik kurucular kurulu listesi, (Tablo-1) sonraki yıllarda Türkiye’nin tanıyacağı isimlerle doluydu.
Listedeki isimlerin ortak özellikleri Diyarbakırlı olmaları ve şehirdeki yoksulluğun ortadan kaldırılmasında rol almak istemeleriydi.
Tüzüğünde hedefler şöyle sıralanmıştı;
1- Yoksullukla mücadeleyi temel hedef alan ulusal ve uluslararası kurumlar ile işbirliği içinde olmak.
2- Yoksulluğun ortadan kaldırılması için küresel düzeyde belirlenen hedeflerin yerel düzlemde gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak.
3- Merkezi hükümet başta olmak üzere yerel yönetimin ve de özellikle sivil toplum kuruluşlarının bu mücadeleye katılımını sağlamayı ve bir bütün olarak Türkiye toplumunu, yoksullukla mücadele konusunda duyarlı hale getirmek.
4- Toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı geliştirmek.
5- Yoksulluğun tüketilmesi ve sürdürülebilir kalkınmaya katkı sunacak çalışmalar yapmak.
6- Dezavantajlı gruplara gıda, giyim, sağlık, eğitim, yakacak, barınma, vb. konularda ayni/nakdi her türlü yardımda bulunmak
7- Dezavantajlı gruplara yönelik sürdürülebilir projeler üretmek ve uygulamak.
“Yoksulluk haritası” çıkarıldı
Öncelikli hedef kentin yoksulluk haritasını çıkararak, yoksulluğun giderilmesine katkı sunmaktı. Dernek kurulduktan hemen sonra bu amaç doğrutusunda ilk saha araştırmasını başlattı. Araştırma alanı olarak kent merkezindeki dört ilçe belediyesinin sınırları içerisinde bulunan beş mahalle seçildi.
Bunlar; Yenişehir Belediyesi sınırları içerisindeki Gürdoğan Mahallesi, Sur Belediyesi’ne bağlı Fatihpaşa Mahallesi, Kayapınar’a bağlı Huzurevleri ve Peyas mahalleleri ile Bağlar Belediyesi’ne bağlı Körhat Mahallesi’ydi.
Bunlar 1990’lı yıllardaki çatışmalar nedeniyle çevre il ve ilçelerden gelen nüfusun yoğun olarak yaşadığı mahallelerdi. Gözle görülür yoksulluk ve gecekondulaşma bu mahallelerin ortak özelliğiydi.
45 anketörün yürüttüğü saha çalışması 2006 yılının Nisan ayında Gürdoğan Mahallesi’nde başladı. Beş mahallenin tümünde çalışma Şubat 2007'de sona erdi. Bu mahallelerin gecekondu alanlarında yaşayan toplam 5 bin 706 aile bireyleri ile yüz yüze görüşmeler yapıldı.
Toplam hane sayısı | 5 706 |
Toplam nüfus | 36 215 |
Toplam kadın sayısı | 17 974 |
Toplam erkek sayısı | 18 241 |
Hane başına düşen ortalama kişi sayısı | 6,3 |
Öncelikli ihtiyaç “gıda”
Anket kapsamında toplam 52 soru soruldu. Sorularla 5 bin 706 hanedeki geçim durumu, sosyal güvence, eğitim durumu, sağlık durumu, konut ve barınma durumu gibi başlıklar altındaki sorulara yanıt arandı.
Ortaya oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı. “Temel ihtiyacınız nedir” sorusuna en fazla verilen yanıt “gıda” oldu. (Tablo 3) Bu yanıt tek başına “işin rengini” ortaya koymuştu aslında.
Hane sayısı | % | |
Gıda | 1 743 | 38,3 |
Giyim | 208 | 4,5 |
Kira | 558 | 12,3 |
Sağlık | 240 | 5,3 |
Yakacak | 312 | 6,9 |
Eğitim | 292 | 6,4 |
Sıcak aş | 123 | 2,7 |
Ev eşyası | 189 | 4,2 |
İş | 882 | 19,4 |
Toplam | 4 547 | 100 |
Sarmaşık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Camcı bu talebin özellikle kadınlardan geldiğini söylüyor.
“Çünkü çatışmalar ve zorunlu göç nedeniyle aileler parçalanmıştı. Ve ailenin reisi kadındı artık. Kadınlar da para değil gıda istiyorlardı. Ya da verilen paranın erkek tarafından ev dışında harcanması ihtimalinden dolayı, para değil gıda istiyorlardı.”
“Sıfır gelirli” aileler
Gıda talebinin bu kadar fazla olmasının nedeni, yoksulluğun, açlık sınırının çok altında bir yaşama zorlamasıydı. Araştırmanın yapıldığı Aralık 2006 – Şubat 2007 döneminde asgari ücret 403.03 YTL’ydi. Ancak anketten çıkan aylık net gelir tablosu (Tablo 4), görüşülen ailelerin üçte ikisinin asgari ücretin çok altında bir gelirle yaşamak zorunda olduklarını gösterdi.
Gelir | Hane sayısı | % | Kümülatif % |
Net gelir yok | 309 | 5,4 | 5,4 |
1-50 ytl | 64 | 1,1 | 6,5 |
51-150 ytl | 916 | 16,1 | 22,6 |
151-250 ytl | 807 | 14,1 | 36,7 |
251-350 ytl | 1 419 | 24,9 | 61,6 |
351-500 ytl | 1 258 | 22 | 83,6 |
501 ytl-üzeri | 933 | 16,4 | 100 |
Toplam | 5 706 | 100 | 100 |
Araştırmanın daha vahim olan boyutu ise, “yüzlerce ailenin hiçbir gelire sahip olmadığını” ortaya çıkarmasıydı. İlk etapta saha araştırmasının yapıldığı Fatihpaşa ve Gürdoğan mahallelerinden çıkan sonuç basına yansıdığında, kamuoyunda adeta şok etkisi yarattı. “Sıfır gelire sahip aileler” gerçeği, uzun süre konuşulan bir konu oldu.
TÜİK tam o günlerde açlık ve yoksulluk rakamlarını açıkladı. “Günde ortalama 1 doların altında gelirle 10 bin kişi yaşıyor” deniliyordu açıklamada.
Aynı günlerde Nazmi Belge, Sarmaşık saha araştırması hakkında Radikal Gazetesi için bir yazı kaleme aldı. “Yoksulluğu gel de Diyarbakır’da gör” başlıklı yazıda Ankara’nın yoksullara ve yoksulluğa bakışı şöyle eleştirilmişti;
“TÜİK gelir dağılımı verileriyle açlık ve yoksulluk sınırı rakamları “ortalama değer” taşıdığı için vatandaşa pek fazla anlam ifade etmiyor. Gelir dağılımında aşağıdakiyle yukarıdakinin farkını görmek için yüzdelik dilimden çok “diptekilerle” yüzleşmek gerekiyor.
"Ya TÜİK’in verileri ya da gözlerimiz bizi yanıltıyor diye düşünüyoruz. Gerçeği ise tek göz odada pek çoğunun yeşil kartı dahil hiçbir sosyal güvenliği bulunmayan, ekmeğe para vermemek için hamur yoğurup derme çatma tandırda ekmek yapan Diyarbakır’ın Fatihpaşa ve Gürdoğan Mahallesi sakinleri yaşıyor.”
Açlık tehlikesi “Gıda Bankası”nı doğurdu
Sarmaşık tarafından beş mahallede yapılan saha araştırmasının sonuçları, kamuoyu kadar dernek yetkililerini de sarsmıştı. Diyarbakır kent merkezinde, bir öğün dahi destek sunulmadığında açlık riskiyle karşı karşıya olan nüfusun onbinleri bulması, derneğin planlarını da değiştirdi.
Öncelikli olarak planlanan saha çalışmaları ve raporlama hedefi bir kenara bırakıldı ve “insanların açlıktan ölmesini engellemek” için harekete geçildi. Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Camcı’nın anlatımıyla, “Dernek çalışanları ve yetkilileri 2007 yılı başında sona eren araştırmanın sonuçlarını önlerine koydu ve bir ‘Gıda Bankası’ kurulmasına karar verdi.”
Sarmaşık dayanışma serüveni de böylece başlamış oldu.
Nereden çıktı bu yoksulluk?Diyarbakır, son on yılda işsizliğin en yüksek oranda yaşandığı şehirlerden biri. Her ne kadar “resmi” Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri “tartışmalı” bulunmasa da, TÜİK verilerine göre Diyarbakır ve Urfa'ya ait son yedi yıllık ortalama rakamlar önemli bir yoksulluk göstergesi olan işsizliğin vardığı boyutları gösteriyor. (2010: %13,1, 2011: %8,4, 2012: %12,4 , 2013: %17,5, 2014: %17.4, 2015: %17.5, 2016: %17,2) Yoksulluk rakamlarında sürekli bir artış yaşanıyor. 90'lar göçüSosyolog Aynur Zengeralp, bölgedeki yoksulluğun önemli sebeplerinden birinin 1990’lardaki çatışmalara bağlı yaşanan büyük göç dalgası olduğunu söylüyor. Ve ekliyor; "Çatışmalarla birlikte köyden kentlere doğru yoğun göç yaşandı. Binlerce köyün boşaltıldığını düşünsenize. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan ve sayıları yüz binleri bulan bir kitlenin kentlere doğru göç etmesi aynı zamanda ülkenin ekonomik yapısında da ciddi tahribat yaratır. "Yani bir sorun başka bir sorunu tetikliyor. Yoğun göç alan kent de ihtiyaca cevap verebilecek durumda değil. Bu da eğitim, sağlık, istihdam vs gibi birçok sorunu beraberinde getiriyor. Ve sorun, içinden çıkılmaz bir hale geliyor.’’ Geride bırakılanlarZengeralp, 1980’li yılların başında Diyarbakır’ın il ve ilçeleriyle toplam nüfusu 700 binlerde iken, bu rakamın 2000’li yılların başında bir buçuk milyona yaklaştığını söylüyor.
Sarmaşık verilerine göre “1990’lı yıllardaki zorunlu göç nedeniyle Diyarbakır’ın nüfusu 20 yılda yaklaşık 350 binden fiilen 1 milyonun üzerine çıktı.” Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü 2006 araştırmasına göre, “Zorla göç ettirilen nüfusun yüzde 96’sı evlerini, yüzde 93’ü ekilebilir topraklarını yüzde 97’si bağ/bahçesini, yüzde 96’sı tarım araçlarını, yüzde 83’ü ise büyükbaş veya küçükbaş hayvanlarını geride bıraktı.” Yani zorunlu olarak şehre göç eden insanlar geçim kaynaklarını “geride bırakmış oldu.” Çözüm kaynakta gizliSosyolog Aynur Zengeralp Diyarbakır’a göç eden bu nüfusun burada yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayınca bu kez de “daha batıya göç etmek zorunda kaldığını” belirtiyor. “Böylece göç, yoksullar için sürekli bir hal alıyor. Bu sürecin değişmeyen tek yanı ise, her dönemin iktidarlarının bu yoksulluğu elverişli bir malzeme olarak kullanmalarıdır. Buna ‘el açtırma’ politikası denir. "Bu devasa sorunun çözümü kaynağında gizli. Çatışmanın sona ermesi, çatışma zemininin ortadan kaldırılması gerekiyor. Aksi takdirde ekonomi paketleri sadece bölgedeki orta sınıfın ihtiyacını karşılar. Yani zengin daha fazla zenginleşir, yoksul mahallelerdeki insanların durumunda ise bir değişiklik olmaz.” Ticaret ve Sanayi Odası'ndanDiyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar da, “şehrin ciddi bir kalkınma potansiyeline sahip olduğunu ancak bu potansiyelin ekonomik istatistiklere yansımadığını” belirtiyor. Diyarbakır ekonomisinin son 10 yıldaki seyrini ise şu sözlerle değerlendiriyor; “Son 10 yıldaki seyre baktığımızda ekonominin, istikrar huzur ve güven ortamı ile ilişkisini görebiliyoruz. Çözüm süreci yaşanırken yeni yatırım alanlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Ancak tekrar başlayan çatışmalar yatırımlara direkt yansıdı. İhracat rakamları düştü. "Gerek Türkiye’deki gerekse Ortadoğu’daki çatışmalar bölge ekonomisine yansıdı. Ciro ve istihdam kayıpları oldu. Bunlara rağmen işletmeler ve sanayiciler ayakta kalmaya ve sıkıntılara rağmen faaliyetlerini sürdürme çabası içindeler.” |
(NY-SK/HU/HK)
***
İŞSİZ GAZETECİLER HABERİNİN PEŞİNDE
1- Yeni "İşlerinde" Konuşuyorlarsa da Onlar Gazeteci
3- Almanya: Yeni Nesil Diaspora/Kopuntu
5- Arap Kızı Camdan Bakıyor'la Gelen Örgüt ve "Araplık"tan Kurtuluş
6- Nasıl Çalışıyor/Çalışamıyorlar; Kalıpyargıları Esnetmek
7- Ayrımcılıktan Kurtulmak İçin Beyazlarla Evleniyorlar
8- Özel Rehabilitasyon Merkezleri ve Sorunlar: Bingöl Örneği
9- İki Yönetici "Engelliye Eğitim Desteği" Uygulamasını Tartışıyor
10- "Engelli Eğitiminde Çözüm Kaynaştırma Sistemi"
11- Bingöllü Öğrenciler ve Veliler Anlatıyor
12- "Gavur"u Gitmiş Mahallesi Kalmıştı, Mahallesi de Gitti
13- Mıgırdıç Margosyan Yıkıntılar Arasındaki Sokağını Bulamadı
14- Nefrete İnat Yaşamı, Aşkı, Mücadeleyi Seçenler
15- Ece Devrim: Zorunlu Seks İşçiliğine Çok Direndim
16- Şahika: Sonradan Trans Kadın Olunmuyor Şahika,
17- Emirhan: Örgütlü Mücadele ve Yaşanana Kayıt Düşmek Şart
18- Sarmaşık Derneği Kapatıldı; Mağdurlar Ne Durumda?
19- Alternatif Bir Banka: Sarmaşık Gıda Bankası
* İşsiz Gazeteciler Haberinin Peşinde projesi Hollanda Kraliyeti Başkonsolosluğu'nun Matra-İnsan Hakları Programı mali desteğiyle gerçekleşti.