Gezi direnişi sırasında, 1 Haziran’da Ankara’da polis Ahmet Şahbaz’ın vurarak ölümüne neden olduğu Ethem Sarısülük’ün kardeşlerine “polise mukavemetten” dava açıldı.
Ethem Sarısülük’ün öldürülmesiyle ilgili davanın 28 Ekim 2013’teki son duruşmasındaki polis saldırısının ardından Cem ve İkrar Sarısülük hakkında, “polise mukavemet ettikleri ve kamu malına zarar verdikleri” gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.
Gazetelerdeki haberlere göre, Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral, hazırladığı iddianameyi Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Şüphelilerin 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep ediliyor.
İddianamenin kabulü halinde şüpheliler "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet" ve "kamu malına zarar vermek" suçlarından 6 aydan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak.
İddianamede, 28 Ekim 2013'teki olayda siyasi partiler, dernek, oda, platform, sendika ve öğrenci teşkilatları üyesi yaklaşık 700 kişinin Ankara Adalet Sarayı'nın (C) kapısı önündeki merdivenler ile bahçede toplandığı belirtildi.
“Orantılı müdahale” edilmiş
Basın açıklaması ve saygı duruşu eyleminin ardından grup içinden ayrılan bazı kişilerin kapı camları ve çevresine tekme, yumruk ve sopayla vurmaya başladığı, polise taş, sopa, yumruk ve su şişeleri atıldığı ileri sürüldü.
Bazı kişilerin adliyeye zorla girmeye çalışmaları, tekme, yumruk ve flama sopalarıyla vurmaları sonucunda kapı camlarının kırıldığı öne sürülen iddianamede, güvenlik güçlerinin ikaza rağmen eyleme devam eden gruba, "orantılı olarak", tazyikli su ve gazla müdahalede bulunduğu, dağılan grubun adliye çevresindeki güvenlik güçleri ve belediye araçlarına zarar verdiği savunuldu.
İddianameye göre, Ankara Adliyesi’nin sensörlü kapı ve camları ile X-ray ve kapı dedektörlerinde 19 bin 452 lira, güvenlik üçlerine ait üç araçta toplam 9 bin 19 lira 66 kuruş, Büyükşehir Belediyesine ait otobüste 801 lira 23 kuruş, Altındağ Belediyesine ait otobüste ise bin 500 lira hasar meydana geldi.
Mahkemenin, iddianameyi kabulü için 15 gün süresi var.
“Üzerimize gaz bombası atıldı”
Ethem Sarısülük’ün kardeşi İkrar Sarısülük, 30 Ocak’ta savcılığa verdiği ifadesinde şunları söyledi:
“Adliyenin Atatürk Bulvarı kapısından ailemle birlikte ayrılırken bir grup polisin hakaretlerine maruz kaldık, üzerimize gaz bombası attılar. Ben de hedef gözetmeden boşluğa taş attım. Adliyenin camının kırılmasıyla bir ilgim yok.”
Avukatı Teoman Özkan da, İkrar Sarısülük’ün adliyenin camının kırmadığının kamera kayıtlarında açıkça görüldüğünü belirtti:
“Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada da hukuk ayaklar altına alındı, aile sürekli sanık avukatlarının ve polisin tacizlerine uğradı, yargılama yapılamadan duruşma sona erdi.”
“Duruşmayı izlemeye gelenler hukuktan beklentilerini tükettiler. Barışçıl sloganlarına polis biber gazı ve tazyikli suyla karşılık verdi. Polis, hem mahkeme salonunda hem dışarıda şiddet uyguladı.” (AS)