Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) Meclis'teki grup toplantısında sarı, kırmızı ve yeşil başörtülü üç kadının yanyana çekilmiş fotoğrafı Hürriyet'in bugünkü manşeti.
Toplantıyı yöneten DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş'la bu fotoğraf üzerine söyleştik.
Bu fotoğraf için ne düşünüyorsunuz?
Partimizin bir organizasyonu değil, resmi grubumuzun çalışması değil. Grup toplantılarını izlemeye gelen kimseyi denetim altına almıyoruz, herkes grup toplantımızı izlemeye gelebilir. Dün de Hasankeyf'ten gelenler ve Ankara 8 Mart Kadın Platformu vardı. Türbanlı katılımcılar da tesadüfen gelmişler. Fotoğraflar basında yayınlanınca dikkatimizi çekti, grupta bunun farkında değildik.
DTP grup toplantılarında genelde başörtülü izleyiciye rastlanmaz... Çok çarpıcı bir görüntü, bugün olabilecek spekülasyonları hiç mi öngörmediniz?
Fotoğraflara baktıktan sonra düşündük, aslında bu üç kadının yan yana uzunca bir süre durmadığını anımsadık. Kaldı ki bilinçli yaptılarsa da kendi tercihleridir. Eğer birilerine mesaj vermek istiyorlarsa bu mesajı da bu şekilde ifade etmek istemişlerse bu ifade özgürlüğü. Tartışmanın bu noktadan ele alınması türbanı, Kürtlerin ulusal renklerini sorgulamak olur...
Bu fotoğrafta türban ya da renklerin varlığını, temsilini sorgulamaktan çok, kadınların bu çifte siyasi mesaj uğruna araçsallaşması sorunlu görünüyor. Bu açıdan, kadın hakları açısından hassasiyet göstermek gerekmez miydi? DTP'nin kadın meselesine yaklaşımı hep öteki partilerden bir adım öndeydi, bu kez neden böyle oldu?
Eğer biz böyle bir duruşu parti politikası olarak benimsemişsek bu sorgulanabilir. Ancak biz kadını özgür, eşit birey olarak algılayan bir parti politikasına sahibiz. Kadın özgürlük mücadelesi ve düşüncesi bizim partimizde çok baskın, göstermelik de değil. Dolayısıyla biz bugüne kadar türbanı bir siyasi simge olarak kullanmadık, dini asla böyle değerlendirmedik. Kadın kimliğine asla böyle yaklaşmadık... Bundan sonra da bir seçim pahasına asla bunları siyasetimiz için kullanma anlayışına girmeyiz, ilkelerimizden taviz vermeyiz.
Bir de bu Diyarbakır'da Kuran'la meydana çıkan imam DTP ve din tartışmasını açmıştı...
O da partimizin organizasyonu değildi, orada din adamları kendileri yürüyüşe katılmışlardı. Doğu toplumlarında iki şey barışa giden yolda sembol olarak kullanılır... Birincisi, kavga esnasında kadın başörtüsünü çıkarıp yere atar ve bu "kavga bitsin" demektir. İkincisi Kuran ortaya çıkarılırsa, bu "kavga kuran hatırına bitsin" demektir.
Bu iki haber bir araya getirilip "DTP yerel seçimler için Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kullandığı siyasete alet etme yöntemini kulanmaya başladı" algısı oluşturulma çabası var. Bunu asla kabul etmeyiz, bu bizim için bir hakaret. Bizim parti geleneğimiz canından vazgeçer ilkelerinden vazgeçmez. (NZ/GG)