Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Sapanca Gölü'ndeki su kaybına ilişkin ölçümler ve su çekilmesi sonrasında oluşan görüntüleri paylaştı.
Sapanca Gölü'nün en yüksek doluluğa ulaştığında 32,20 metre olarak ölçülen su seviyesinin son ölçümlerde 30,57 metreye düştüğü belirlendi.
SASKİ'den yapılan açıklamada geçtiğimiz günlerde gerçekleşen yağışların göldeki su miktarının artışı konusunda beklendiği gibi etkili olmadığı belirtildi.
SASKİ, gölden su çekilmesi konusunda tüketicileri uyardı: "Gölün ihtiyacı olan yağışların ne zaman başlayacağı henüz bilinmiyor. Belirsizliklerle beraber su kaynağımız her geçen gün daha fazla su kaybediyor. Lütfen bu konuda duyarlı olalım. Fotoğraflar yaşanan sorunu gözler önüne seriyor. Su kaynakları sınırsız değil, tasarruflu kullanalım."
Görüntülerde, kentin en büyük su kaynağı olan Sapanca Gölü'nde iskelelerin sudan uzakta kaldığı, teknelerin de karaya oturduğu gözlendi.
"Gölleri kurutan yağışsızlık değil, plansızlık"
17 Eylül Salı günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fatih-Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Göllerimiz Kurumasın, Bir Damla da Siz Olun Toplantısı"nın moderaörlüğünü üstlenen Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici'nin imzasıyla yayımlanan sonuç bildirgesi, susuzluğun yalnızca Sapanca Gölü'yle sınırlı kalmadığını ortaya koydu.
Bildirgede "Ülkemizin her yerinde sulu tarıma yönelimin teşvikiyle tarımda vahşi su (salma su) kullanımındaki alışkanlıklardan, tarımsal, evsel ve endüstriyel atıkların oluşturduğu aşırı su kirliliğinden, şehirleşmenin suya olan talebi artırarak su kaynaklarının aşırı oranda azalması ve bunun çevresel etki değerlerini olumsuzlaştırması sonucunda artan iklim değişimi krizi[yle] ülkemizde de giderek artan su kıtlığı [...] çok acil mesele haline gelmiştir." denildi.
Göller bölgesinde 28 göl tamamen kurudu
Bildirgede "Akdeniz Bölgesi’ndeki Göller Yöresinde bulunan 40 dan fazla gölün 28’i[nin] tamamen kuru[duğu], artan kuraklık ve iklim direncine yönelik çalışmaların yetersizliği nedeniyle geriye kalan göllerin de kuruma periyoduna girmelerinin yanı sıra su kaliteleri[nin] 4. sınıf [...] özelliğin[e]" gerilediği kaydedildi.
"Kuraklık iklim değişikliğinden değil,
iklim değişikliği insan eliyle
yaratılan kuraklıktan doğuyor"
"Göllerin; su seviyelerinin, yüzey alanının ve su kalitesini azalması[nın], biyolojik çeşitlilik (gen havuzu) ve ekosistem kayıplarına uğraması sonucu oluşan sularda-hava ve toprakta oluşan ısınma[nın] küçük alanlardan başlamak üzere diğer alanlara doğru genişleyen atmosfer koşullarının değişmesine neden ol[duğu] saptanan bildirgede "Su seviyesi ve nemin azalmasıyla başlayan mikro-klima değişimleri örneğin Akdeniz veya İç Anadolu Bölgesi'ndeki o bölgede, yağışları (iklim tiplerini), yetişen tarım ürünlerini, yaşam kalitesini, hayvan ve bitki örtüsünde değişime neden olan makro-klimayı etkile[diği] [...] Bu nedenlerle bölge[nin] 'iklim değişikliğine' karşı savunmasız hale gel[diği]" saptanarak "Son yıllardaki daha çok insan kaynaklı (antropojenik) baskılar[ın] kuraklık yaşanmasının önemli nedeni" olduğu vurgulandı ve "plansız tarım", "plansız arazi ve su kullanımı"na göllerin kurmasının gerisindeki etken olarak dikkat çekildi.
(AEK)