Susma Platformu, “Türkiye’de Sansür ve Otosansür 2023” yıllık izleme raporunun yedincisini yayınladı.
2023 yılında izleme faaliyeti çerçevesinde en az 209 sansür vakası kaydedildi. Elde edilen veriler, kamuoyuna yansıyanlardan oluşuyor.
Susma Platformu, “Şüphesiz Türkiye’de yıl içinde yaşanan tüm sansür vakalarının bu sayıdan ibaret olduğunu söylemek mümkün değil. Bu anlamda buz dağının görünen kısmı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar rapora yansıdığından daha fazla sansür vakası olduğunu bilsek de elimizdeki veriler sanatsal ifade özgürlüğüne dair genel bir fikir vermesi açısından önem taşımaktadır” dedi.
En fazla sansür televizyonda
İzleme bulgularına göre, yıl boyunca en fazla sansürle karşılaşılan alan, 51 vaka ile televizyon. Bu alandaki sansür vakalarının çoğunluğunun faili (42'si ile) RTÜK olmakla birlikte oyunculara yönelik adli soruşturma ve kovuşturmalar, yayın esnasında sahnelerin kesilmesi/buzlanması, oyuncuların sosyal medya paylaşımları nedeniyle iş akitlerinin feshedilmesi gibi çeşitli uygulamalara da rastlamak mümkün.
İkinci en fazla sansüre uğrayan alan ise müzik sektörü. Onu takip eden en az 23 vaka ile internet yayıncılığı ve dijital alan ve 22 vaka ile de yayıncılık-edebiyat.
2023’te en sık karşılaşılan sansür yöntemi, yüzde 41’lik oranla (yani 86 vaka ile) yasaklama ve engelleme oldu. Yasaklamaların büyük çoğunluğu müzik alanına yönelik. Bunu, 58 vaka ile idari yaptırımlar takip ediyor. RTÜK burada yine öne çıkmakla birlikte, bu kategoride Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun yıl içinde siyah poşete soktuğu yayınlara dair kararlar da yer alıyor.
Soruşturma ve adli tedbir uygulamaları
Üçüncü en sık karşılaşılan sansür yöntemi, soruşturma ve adli tedbir uygulamaları. Her alanda olduğu üzere kültür ve sanat alanında da adli süreçler kendi başına bir cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. İsnat edilen suçlamalar arasında “örgütlü suçlar”, “cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” öne çıkmaktadır.
"Kadınlar, LGBTİ+’lar, Kürtler, mülteciler çoklu hak ihlaline maruz bırakılıyor"
Susma Platformu raporun Sunuş bölümünde şöyle diyor:
"Maalesef, Türkiye’deki temel hak ve özgürlüklerin durumu ile paralel olarak sanatsal ifade özgürlüğüne ilişkin tablonun her yıl daha da kötüye gittiğini yazıyoruz raporlarımıza. Bu karanlık tabloya, sermaye ve iktidar işbirliğinin her köşe başında açıkça görülebilmesine rağmen kültür ve sanat alanında son dönemlerde şeffaflık, bağımsızlık, liyakat, hakkaniyet ya da temel haklara dair tartışmalar tekrar hareketleniyor. Örgütleme, dayanışma ve ilerlemenin mesele edildiği bu tartışmalar, umuyoruz ki meyvesini verir.
"O vakit gelene kadar, alandaki paydaşlar ve topladığımız veri bize, giderek daha da otoriterleşen iktidarın her zaman olduğu gibi toplumda dezavantajlı kılınan grupları daha da keskin bir biçimde etkilediğini gösteriyor. Kadınlar, LGBTİ+’lar, Kürtler, mülteciler her yıl olduğu gibi 2023’te de çoklu hak ihlaline maruz bırakılanların başında geliyor, sanatsal ifade özgürlüğü ise bunlardan sadece bir tanesi."
(AÖ)