Antep’in İslahiye ilçesinde 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği Gözde Apartmanına dair davanın ilk duruşması İslahiye Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Yönetim Kurulu Üyesi, Avukat Ahmet Ergin Sözen, davayla ve bugün görülen duruşmayla ilgili bianet’e yaptığı açıklamada, yıkımda sorumluluğu değerlendirilen kamu görevlilerinin dosyasının tefrik edildiğini, bu dosyada da sanıkların “taksir” ile suçlandığını söyledi.
“Yıkımla ilgili kamu görevlileri de soruşturulmalı”
Duruşmada sanıkların taksir yerine “olası kast” ile suçlanmasını talep ettiklerini belirten Sözen, mahkemenin soruşturmanın genişletilmesine dair tüm taleplerini reddettiğini ekledi.
“Deprem 6 Şubat’ta, izin talebi 14 Temmuz’da”
Avukat Ahmet Ergin Sözen, 6 Şubat’ta yıkılan binayla ilgili soruşturmada, savcılığın kamu görevlileri için ancak 14 Temmuz’da soruşturma izni prosedürünü başlattığını, Ağustos ayında ise dosyayı tefrik ederek kamu görevlisi olmayan şüphelilerle ilgili iddianame hazırladığını açıkladı:
“Kamu görevlileri bu dosyada yok, soruşturma aşamasında da eksiklikler var. Sorumlular bir bilirkişi raporuyla belirlendi ancak raporda da teknik aksaklık ve eksiklikler bulunuyor. Sanıklar da taksirle suçlanıyor, ‘olası kastla’ yargılanmalarını istedik. Valiliğin 2021 tarihli açık kaynaklardan da ulaşılan raporunda bölgenin deprem bölgesi olduğu ve risk taşıdığı açıkça belirtiliyor. Raporda depreme dair öngörüler de yer alıyor. Kamu kurumları açısından sorumluluktan kaçınabilecekleri bir durum yok.”
Müteahhit: Teknik işlerden anlamıyorum
Bugün ilk duruşması görülen davada jeoloji mühendisi, müteahhit, zemin etüt raporunu onaylayan şirket yetkilisi ve teknik uygulama sorumlusu yargılanıyor. İkisi tutuklu ikisi tutuksuz yargılanan sanıkların yanı sıra bir kişi hakkında da yakalama kararı bulunuyor.
İki tutuklu sanıktan biri olan müteahhit Seyfettin Kılıç Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada verdiği ifadesinde, “kalıpçılıktan müteahhitliğe geçtiğini, teknik işlerden anlamadığını, aldığı yetki belgelerine istinaden kum ve diğer yapı malzemelerini temin ettiğini, o dönem denetim zorunluluğu olmadığını ve İslahiye’de birçok binasının yıkıldığını” beyan etti.
Bayındırlık İl Müdürlüğü hakkında suç duyurusu
Avukat Sözen, Kılıç’ın beyanlarına dair de şu bilgileri verdi:
“Seyfettin Kılıç beyanında, Maraş Bayındırlık İl Müdürlüğünün yetki verdiği şirketten kum aldıklarını, bu kumun da Aksu Deresinden çıktığını söyledi. Zaten arama kurtarma çalışmalarına katılanlar da vinçler kaldırırken betonun ufalandığını beyan etmişti. Bilirkişi raporundaki örneklerde de bu durum sabit. Bayındırlık İl Müdürlüğü hakkında da suç duyurusu yapacağız.”
“Sanıklar teknik sorumluluklarının farkında değil”
Avukat Sözen, “Zemin etüt raporuna göre 2-4 metre mesafede su çıktığı belgelenmiş durumda. İnşaat raporu da inşaat başladıktan sonra verilmiş. Oysa zemin etütü inşaat başlamadan yapılmalıydı. Çok fazla ihmal var. Tutuklu sanıklar da teknik sorumluluklarının farkında değiller, sorularımıza teknik anlamda yeterli yanıt veremiyorlar” dedi.
Tutuksuz sanıklardan jeoloji mühendisi Devrim Karabulut, zemin etüt raporunu gereği gibi hazırladığını iddia ederken, “bu zemine bina yapılmaması gerektiğini, zeminde sıvılaşma olduğunu ilettiğini” söyledi.
Mahkeme tüm talepleri reddetti
ÇHD’nin “kamu görevlileri hakkındaki dosyanın akıbetinin sorulması, sanıkların olası kast kapsamında ek savunmalarının alınması ve tevsii tahkikat talepleri” mahkemece reddedildi.
Avukat Sözen, “Mahkemenin tavrı soruşturmanın genişletilmesine yönelik değildi, dosyanın taksir kapsamında kalmasına yönündeydi. Kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın da ayrı yürütülmesi gerektiğini belirtti. Oysa sanık avukatları dahi bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu söyledi” dedi.
Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini 17 Kasım olarak belirledi.
“Savcılar değiştikçe deprem soruşturmaları başa dönüyor”
(AS)