Aralarında Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun da yargılandığı Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) İstanbul Davası'nın ikinci duruşması Silivri Adliyesi'nde görülüyor.
Duruşma, yaka kartı almadan sadece avukat kimliğiyle mahkemeye girmek isteyen bir avukatın jandarmayla gerginlik yaşamasıyla başladı.
bianet'e bilgi veren avukat Gülvin Aydın, avukatların yaka kartı ve cep telefonu olmadan mahkeme salonuna alınmasına dair savcı talimatı olduğunu bunu kabul etmeyeceklerini söyledi.
"Sabah bir arkadaşımızı yaka kartı almak istemediği için içeri almamışlar. Biz bunu mahkeme başkanına ilettiğimizde bir sonuç alamadık. Bu sırada salonun girşinde avukatla jandarma arasında sertleşme yaşandı; biz de olaya müdahale etmek istedik. Mahkeme ara verdi. Perşembe günü de yaka kartı olmadan duruşmaya alınmayacağımız söyleniyor ama biz bunu kabul etmiyoruz."
İzleyiciler dışarı çıkarıldı
Mahkeme ara verdiği sırada, aralarında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun da olduğu izleyiciler dışarı çıkarıldı.
Tanrıkulu, dışarıda yaptığı açıklamada, "Devlet ve hükümetin çizdiği alan dışında Türkiye'nin herhangi bir yerinde herhangi bir muhalif duruş yargının zulmüyle insanların karşı karşıya kalmasına neden oluyor" dedi.
"Biraz önce içeri girdik ancak bizim de milletvekili olarak duruşmayı izlememiz yasaklandı. İzleyiciler dışarı çıkartıldı. Dinleyicilerin çıkartılması veya avukatlara burada baskı yapılması Türkiye'de savunma hakkına, yargının şeffaflığına, adil yargılama ilkelerine aykırılığın göstergesidir."
Yarım saatlik aradan sonra duruşma avukatsız ve izleyicisiz devam etti.
Ersanlı: İzleyiclerin desteğine ihtiyacımız var
Tüm avukatları temsilen duruşmaya giren avukat Feyzi Çelik, "Duruşmanın kapalı olarak yapılması kararınız var mı?" diye sordu. Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Alçık, böyle bir karar olmadığını belirterek izleyicilerin "düzeni bozmalarından" dolayı dışarı çıkarıldığını, avukatların ise duruşmaya katılmamayı kendilerinin tercih ettiğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan eski BDP İstanbul İl Başkanı Mustafa Avcı, dünden beri mahkemede kendilerini güvencesiz ve ötekileştirilmiş hissettiklerini belirterek "Bizi psikolojik olarak rahatlatın. Bu ortam uygun bir ortam durumuna getirilsin" dedi.
Prof. Dr. Büşra Ersanlı da söz alarak, "Avukatlar girmemek konusunda belli bir irade beyanında bulunmuşlardır. Ben de onların geri gelmesini istiyorum. Ama ailelerimiz bir irade beyanında bulunmamışlardır. Onlar mahkeme heyeti tarafından çıkarıldılar. Buraya gelmeleri ve iddianame okunurken yanımızda bulunmaları bizi psikolojik olarak çok rahatlatacaktır" dedi.
Mahkeme Başkanı Alçık, "İzleyicilerin alkışlaması, yuhalaması, ıslıklaması yasaktır. duruşmanın inzibatını sağlamak Mahkeme Heyeti'nin görevidir. İzleyiciler, yarın yine aynı şeyi yaparsa yine duruşma salonundan çıkarılır. Sanık müdafileri ise kendileri salondan çıkmışlardır. Gelsinler, kapı açık" dedi.
Duruşmaya öğle arası verildi.
İddianamenin özetinin okunmasına tepki
15:15 Aradan sonra, TRT spikerleri tarafından iddianamenin özetlenerek okunmasına devam edildi.
Avukatlar Müşir Deliduman, iddianamenin özetlenemeden savcı tarafından okunmasını istedi. Ancak mahkeme, talebi reddetti.
Mahkeme Başkanı Alçık, 2 bin 400 sayfalık iddianamenin ciltlenerek, sanıklara verildiğini ve özetlenerek 133 sayfaya indirildiğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan BDP Parti Meclisi üyesi Hasan Özgüneş, taleplerinin mahkeme tarafından reddedildiğini belirterek, "Hepimizin psikolojisi bozulmak üzere. Biz nasıl bir iddianame hazırlanmış, nasıl bir Türkçe kullanılmış, herkes dinlesin istiyoruz" dedi.
İki avukat daha söz almak istedi ancak Alçık buna izin vermeyince tutuklu sanıklar da mahkeme heyetine sırtlarını dönerek, heyeti protesto etti. Alçık, davaya devam edilemeyeceğini belirterek, duruşmayı 5 Temmuz perşembe gününe erteledi. (NV)