BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken toplumsal muhalefeti başlatan unsurun hükümetin, otoriter, baskıcı, toplumsal talepleri dikkate almayan anlayışı olduğunu söyledi.
"Başbakan, karşıt mitingler örgütleme yerine şu anda sokakta bulunan insanların ne dediğini anlama noktasında bir çaba içerisinde olmalı" dedi.
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında konuşan Baluken halkın taleplerine karşı Başbakan Erdoğan’ın demokrasinin sadece sandıktan ibaret olduğunu söylemesini eleştirdi.
“Demokratik süreçler; sandığın da son derece önemli olduğu ancak bu süreçler içerisinde toplumsal hak ve özgürlük taleplerinin dikkate alındığı kesintisiz süreçlerdir.
“Sandıktan sandığa bir demokrasi anlayışı otoriter ve baskıcı rejim dışında bir şey kazandırmaz."
Yaşanan olaylar karşısında Erdoğan’ın görev ve sorumluluk açısından yetersiz kaldığını belirten Baluken Erdoğan’ın planlamaları AKP Genel Başkanı olarak yaptığını ifade etti.
“Taleplere karşı rövanşist duygularla mitingler ve etkinlikler düzenlemeye başlamış ve iki toplumsal kesimi karşı karşıya getirecek bir yaklaşım ortaya koymuştur. Bu yanlış bir tutumdur.
“Başbakan'ın sorumluluğu 76 milyonu kapsayacak şekilde olmalıdır. Taleplerle ilgili çözüm yöntemleri tekrar masaya yatırılmalıdır.”
Baluken’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
* “Başta Başbakan olmak üzere AKP’li yetkililer; üstten bakan, hakaret eden, tehdit eden, kibirli, buyurgan yaklaşımlarını bir an önce bir kenara bırakmalılar.”
* “Başbakan, Ankara'da beş farklı noktada ayrıştıran miting yapacağına, Gezi Parkı'na gidip talepleri yerinde dinlemiş olsa, bugün belki de sokakta tansiyonun bittiği bir noktaya gelinmiş olunacaktı.”
Çözüm süreci
Çözüm süreciyle ilgili hızla demokratik düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Baluken, AKP’nin hala demokratikleşmeyle ilgili somut bir adım atmadığına dikkat çekti.
“Bu beklentiler varken özellikle bölgeden korucuların ve askerlerin dahil olduğu operasyon haberleri geliyor.”
* “Kamuoyunda, çözüm süreci ve toplumsal taleplerle ilgili adımların atılması beklentisi var. Hem çözüm süreci ve hem toplumsal muhalefetle ilgili bu adımlar atılırsa, toplumu rahatlatacak yeni dinamikler şekillenecektir.” (YY)