Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) krize karşı planlama, kamu yararı ve istihdam artırmayı öngören bir sanayi politikası önerdi. 11-12 Aralık'ta düzenlenen "Dünya Ekonomik Krizi ve Türkiye Sanayinin Yeniden Yapılanması Planlamada Model Önerileri, İstihdam Öncelikli Bölgesel Refah ve Kalkınma" başlıklı kongrenin sonuç bildirgesi açıklandı.
650 delegenin katıldığı kongrede, Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz bölgelerinde küçük işletmelere, yerel kaynaklara dayanan, istihdam odaklı destekler verilmesi önerildi.
"Ülke sanayi üretiminde gerçekte olması gereken istihdam odaklı, kalkınma ve refahı amaçlayan politikalar nerdeyse bütünüyle terkedilmiş, ülke dış borç ve ithal girdi ağırlıklı ihracata ve dengesiz büyümeye dayalı ekonomik anlayışa teslim edilmiştir. Ülkeye gelen yabancı ve doğrudan sermaye yatırımları özelleştirmeye, finansman ve sigortacılık sektörlerine yönelmiş, böylece imalat sanayinin yeni yatırımlarına herhangi bir kaynak ayrılmamıştır. İç pazar, ithal malları lehine genişletilmiş ve dışa bağımlılık perçinlenmiştir. Dokuzuncu Kalkınma Planı, plansız döneme geçişin simgesi olup, AB'ye entegrasyon süreciyle sanayinin taşeronlaşmasının bir belgesi niteliğindedir. Plan yapamayan Türkiye başkalarının planına teslim olmuştur. Bir başka anlamda küresel ekonominin insafına bırakılmıştır."
Sanayi daralıyor
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre sanayi üretimi Kasım 2009'da bir önceki yıla göre yüzde 2,2; bir önceki aya göre de yüzde 8,6 daraldı. En geniş daralma dayanıklı tüketim mallarında yaşandı.
Kongrenin sonuç bildirgesinde yer alan tespit ve önerilerden bazıları şöyle:
* Tam üyelik müzakere süreçleri tamamlanıncaya kadar, Gümrük Birliği anlaşması mutlaka askıya alınmalıdır.
* Planlama ve Kalkınma odaklı çalışmalar, üniversite, sanayi, meslek odaları ve sektör kuruluşlarını da kapsayan geniş bir platformda tartışılmalı, çözüm önerileri geliştirilmelidir.
* İş gücüne katılım oranı OECD ortalamasına (%60) çıkarılmalı, %24 olan kadın istihdamı mutlaka artırılmalıdır. Kırsal göçün önlenmesi için bölgesel eşitsizlikleri giderecek biçimde öncelikli sektörlere ağırlık veren, istihdam odaklı yatırımlar Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz bölgelerine ağırlık verilerek yapılmalıdır.
* İş gücünün niteliğini yükseltecek meslek okulları, kursları seminer ve programları ile öncelikle kamunun ağırlığı olan yatırımlar gerçekleştirilmelidir.(EÜ)