Fotoğraf: Atayurt Gazetesi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Hatay'ın Samandağ ilçesinde 21 Temmuz 2015'te, Suruç Katliamında yaşamını yitiren Okan Pirinç için düzenlenen anmayı takip ettiği sırada ters kelepçe yapılarak gözaltına alınan gazeteci Ali Arslan Dadük hakkında açılan davada karar çıktı.
Samandağ Asliye Ceza Mahkemesi 12 Kasım'da Samandağ Sovtna gazetesi İmtiyaz Sahibi Dadük'e "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama ve görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 10 hapis cezası verdi ve hükmün açıklanmasını geriye bıraktı.
Yerel gazetelerden ortak açıklama
Sovtna Gazetesi, Cemre Gazetesi, Ayna Gazetesi, Atayurt Gazetesi ve Samandağ Gazetesi'nde görev yapan yerel basın emekçileri bugün (15 Kasım) ortak bir basın açıklama yaparak meslektaşları Dadük'e verilen hapis cezasını protesto ettiler.
Gazetecilerin yaptıkları ortak açıklama şöyle:
"2015 yılında Suruç katliamında hayatını kaybeden Okan Pirinç'in 7. Gün anmasında çıkan olayları takip etmek ve yaşananları halkımıza aktarmak amacıyla Karaçay'da düzenlenen anma törenine birçok basın emektarı ile birlikte katılım gösteren SOVTNA Gazetesi kurucusu ve HRT muhabiri meslektaşımız Ali Arslan Dadük, yaşanan olayları fotoğraflarken bir suçlu gibi elleri ters bir şekilde kelepçelenmiş ve gözaltına alınmıştır. 2017 yılında başlatılan dava süreci ile birlikte 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
"Ne yazık ki bu, mesleğimize, meslektaşlarımıza yönelik ilk baskı ve ilk yıldırma girişimi değildir ve muhtemelen son da olmayacaktır.
"Çünkü yapılan araştırmalarda Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye ne yazık ki 180 ülke arasında 157'nci sırada yer almaktadır.
"Bugün bu utançla yaşamakla beraber Türkiye'de doğru, ilkeli, tarafsız, halkçı gazetecilik yapabilmenin zorluklarını yaşıyoruz.
"Biz özgür basın emekçileri olarak halkın haber alma özgürlüğü için yılmadan, usanmadan, bıkmadan, korkmadan, itaat etmeden halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz...
"Doğruyu, güzellikleri savunmanın suç sayıldığı bu günlerde halkımızı yanımızda görmenin gurunu yaşıyoruz. Hiçbir güç halkın gücünden üstün değildir.
"Meslektaşımızın dava sürecinde mahkemeye sunduğu dosyada basın kartı yer almasına rağmen 10 ay cezaya hükmedilmesi, basın özgürlüğünün düzenlendiği anayasaya bir kez daha aykırı hareket edildiğini gözler önüne sermiştir ve kabul edilemez.
"Hatırlatırız ki: Herkes, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce ve çeşitli iletişim yollarıyla bunu ifade ile serbest eleştiri hakkına sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının temel yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır.
"Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir.
"Bütün hukuksuz uygulamalara rağmen halkın haber alma özgürlüğü asla kısıtlanamaz. Biz yerel basın emekçileri olarak buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki: meslektaşımız Ali Arslan Dadük yalnız değildir."
Siyasi partiler, sendikalar ve STK'lardan destek
Gazetecilerin açıklamasına aralarında CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, HDP SYKP, TİP, TÖP, DEVA yöneticileri ile Eğitim-Sen, Hatay Barosu, Emekli-Sen temsilcilerinin de olduğu çok sayıda kişi destek verdi.
Ne olmuştu?
21 Temmuz 2015'te Hatay'ın Defne ilçesine bağlı Hancağız Mahallesinde bulunan mezarlıkta toprağa verilen Pirinç'in ölümünün yedinci gününde Samandağ'da yapılan anmaya jandarma ekipleri tarafından müdahale edildi. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı müdahale sırasında anmayı takip eden Samandağ Sovtna gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Arslan Dadük, ters kelepçe ile gözaltına alındı. Arslan, jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli mercilerce serbest bırakıldı.
Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Arslan ve gözaltına alınan diğer 27 kişi hakkında "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama ve görevi yaptırmamak için direnme" suçlamasıyla yürütülen soruşturma, 2017 yılında davaya dönüştü.
"Gazeteci olduğum bilinmesine rağmen ceza verildi"
Tutuksuz yargılandığı davanın 12 Kasım'da görülen karar duruşmasında kendisine verilen 10 ay hapis cezasına tepki gösteren Dadük, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği'ne yaptığı açıklamada şöyle dedi:
"28 kişinin yargılandığı dosyada sekiz kişi aynı cezaya mahkum edildi. Dava dosyasına basın kartımı sunmamıza, basın mensubu olduğum resmi bir şekilde bilinmesine rağmen alınan bu karar bir kez daha bu ülkedeki baskıcı yönetimin ülkeyi getirdiği son noktayı gözler önüne sermiştir. Bir hakim nasıl olur da önündeki basın kartına rağmen böyle bir karar alabilir? Ayrıca dönemin kaymakamı beni aramış yaşananlardan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etmiş, böyle bir şeyin bir daha yaşanmayacağını belirtmişti. Peki ya bu karar neye göre alınmıştır? Şunu unutmayın ki biz onurlu basın emekçileri olarak sizin verdiğiniz bu cezalar karşısında asla boyun eğmeyeceğiz! Ne faşizmin zulmü, ne demir parmaklıklar ne de bu iktidarın baskıcı politikaları bizi yıldıramaz. Halkın haber alma özgürlüğünü asla kısıtlayamazsınız!"
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem Raporları
- 2021 Üçüncü Çeyrek - Basın Açıklaması
- 2021 Üçüncü Çeyrek - Tam Metin
- 2021 Üçüncü Çeyrek - Düzenlemeler, Tepkiler, Hak Aramalar
(KÖ)