Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Şam Geçiş Hükümeti arasında 10 Mart Mutabakatı'nın uygulamaya sokulmasına ilişkin görüşmeler bir sonuca ulaştırılamıyor.

Suriye Demokratik Güçleri ve Şam yönetimi arasında anlaşmaya varıldı
"Mutabakat sözde kaldı"
Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump ile Geçiş Hükümeti Cumhurbaşkanı Ahmed Eş-Şara arasında Beyaz Saray'daki görüşmelerin ardından duyurulan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Suriye ordusuna entegrasyonu ve İsrail ile güvenlik anlaşması yönünde ilerleme sağlandığı haberlerine karşın PYD Eş Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim, sürecin fiilen ilerlemediğini belirtti:
“Sözlü olarak birkaç konuda anlaştık. Görünen o ki, yumuşama olduğunu gösterip Amerika'ya gidip ‘Bakın, biz Özerk Yönetim'le görüşüyoruz, görüşüp sorunları çözüyoruz’ demek içindi. Gerçekten de Amerika da sorunlar çözülsün istiyor, onların da planı var. Hakan Fidan’ı da oraya götürdüler, o da ‘10 Mart Anlaşması yerine gelmeli’ dedi, konuşmaları yumuşaktı. Ama ondan sonra oradaki sözler orada kaldı, hiçbir adım atılmadı."

ŞARA YAN KAPIDAN GİRDİ, ÖN KAPIDAN ÇIKTI
Trump Ahmed eş-Şara'yı Beyaz Saray'da ağırladı; "Bu görevi yapacağına inanıyorum" dedi
"Türkiye'nin söylemleri gerçeklerle çatışıyor"
Mezopotamya Ajansı'na konuşan Müslim, “Türkiye el altından işler yürütüyor." dedi.
"Özerk Yönetim sınırlarında bazı gruplar çatışma çıkarmaya çalışıyor. Deyrezor, Şeyh Maksud ve Eşrefiye’de gerginlik yaratıyorlar. Bu gruplar Türkiye’den destek alıyor. Gözüküyor ki Türkiye farklı adım atıyor, engel çıkarmak istiyor” dedi.
Müslim, Türkiye içinde bulunan bazı grupların Suriye'deki sorunları kendileri için kullandıklarına dikkat çekti:
"Türkiye içinde sürecin yürümesini istemeyenler var. Gördüğümüz kadarıyla şu anda süreç şahıslar üzerinden gidiyor. Biri Şara, biri de Şeybani bunlar dışarıdan ilişkililer, o yüzden çok çözüm istemiyorlar."
"Alevi katliamı dursun diye anlaşma yapıldı"
Müslim, 10 Mart Anlaşması’nın amacının Alevi ve Dürzi halklarını korumak olduğunu hatırlattı:
“Anlaşma, Alevi katliamı varken yapıldı. Alevi katliamı dursun diye bu anlaşma oldu. 1. ve 2. Maddeler tüm Suriye’deki etnik gruplar içindi. Dürzi var, Alevi var. Ama hükümet tek güç istiyor, herkes üzerinde hüküm sürsün istiyor. Bugün Alevilere ve Dürzilere yapılanlar bunun sonucudur. Hükümet bugüne kadar Kürt meselesi de dahil düşmanlığı devam ettirmek istiyor. Bu Suriye’nin geleceği için iyi değil.”
Müslim, Şam yönetimi ile IŞİD arasındaki örtülü iş birliği ve sahadaki güvenlik meselelerine de dikkat çekti: “Hükümet devrilince bazı gruplar silah aldı." dedi.
"Hükümetin IŞİD ile savaşacağını söyleyemeyiz. Hem ideolojik hem de fikir olarak aynılar. Uluslararası güçler de bunu düşünmeye başladı.”
"İmralı'da Öcalan Rojava'da 'demokratik sistem' dedi"
Ancak MA'nın haberine göre, TBMM Komsiyonu heyetinin Öcalan'ı İmralı'da ziyareti sırasında Rojava üzerine yapılan değerlendirmelere de değinen Müslim, Öcalan'ın "Tüm Suriye’yi, tüm Kürtleri feda ediyoruz" demesinin beklendiğini ancak onun "Rojava halkı cihadistlere teslim olacak" demeyeceğinin görüldüğünü söyledi.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT ANLATTI
Öcalan: "Bu sefer başarmak gerekiyor, başarısızlık halinde darbe mekaniği devreye girecektir "
"Diyor ki, ‘Orada demokratik bir sistem olacak ki entegrasyon olsun. Demokratik sistem olmazsa Suriye’de entegrasyon olmaz.’ Demokratik sistemin inşası Türkiye’ye de etki edecek. Yine demokrasi üzerine duruyor. Demokrasi yoksa entegrasyon da yok. Biz de demokrasiyi savunuyoruz ama kafa demokrasi kafası değilse o zaman entegrasyon da zor."
(AEK)


