Fotoğraf: AA-Arşiv
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, bir açıklama yayınlayarak "Salgına karşı mücadelede devletin sosyal yükümlülüklerini üstlenmesiyle, bütünlüklü önlemler ve toplum çıkarını gözeten kamucu politikalarla başarı sağlanabilir" dedi.
Yaptığı açıklamada iktidarın koronavirüs salgını ile ilgili olarak gerekli adımları atmadığını belirten Makina Mühendisleri Odası, şöyle dedi:
"Bilimsel, toplumsal gerekliliklere duyarlı kamuoyunun bildiği üzere iktidar, Corona Virüs salgını dolayısıyla alınması gereken zorunlu acil önlemler konusunda köktenci ve bütünlüklü adımlar atmamıştır. Yine bilindiği üzere ücretsiz maske dağıtımını, yeterli grip aşısı temini ile PCR test ücretini bile sabitlemeyi beceremeyen, çok erken bir "normalleşme" süreci başlatan, planlama ve öngörüden yoksun, salgına dair gerçek verileri gizleyen bir iktidar söz konusudur.
"'Ekonominin önceliği' adına yurttaşlar halk sağlığı uygulamaları ile gerektiği gibi korunmamış, esasen sermaye kesimlerine destekler verilmiş; esnaf ve yurttaşlar kredi/borç, işsizlik, yoksulluk girdabına terk edilmiştir. Şeffaf davranılmayarak toplum salgına karşı gerektiği gibi hazırlanmamış, eksikli, sorunlu, birbiriyle çelişen parçalı önlemlerle yetinilmiştir. Sağlık ve emek meslek örgütleri ile bilim insanlarının uyarılarına kulak verilmemiş, sonuçta virüsün yayılma hızı, yol açtığı can kaybı ve toplumsal sorunlar ile işsizlik ve yoksulluk artmıştır."
"Aşı merkezi yeniden kurulmalı"
Salgın ile ilgili olumsuz durumdan çıkış için TMMOB Makina Mühendisleri Odası, şu önerilerde bulunuyor:
• Sağlık meslek örgütleri ve bilim insanlarıyla birlikte belirlenecek bir süre için, zorunlu üretim ve hizmetler dışında ülke genelinde tam kapanma uygulaması yapılmalıdır.
• Tam kapanma uygulaması sırasında zorunlu olarak çalışması gereken işletmelerde İklimlendirme Teknik Kurulumuzun önerdiği düzenlemeler mutlaka ve ivedilikle yapılmalıdır.
• "Evde Kal" uygulamalarının yol açtığı tüm ekonomik ve toplumsal maliyet kamu yönetimi tarafından karşılanmalı, tüm hanelere yeterli miktarda maddi devlet desteği verilmelidir.
• Neoliberal "sağlıkta dönüşüm programı"nın ürünü olan ve salgınla birlikte kapasitesi zorlanmaya başlayan sağlık sistemi kamucu bir içerikle yeniden düzenlemeli, özel sağlık kuruluşları kamu denetimi ve işleyişi kapsamına alınmalı, kamulaştırmalar yapılmalı; sağlık hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarında ücretsiz olmalı; halk sağlığı ve koruyucu hekimlik uygulamaları esas alınmalıdır.
• Kâr/kazanç garantili ve sermayeye kaynak aktarım amaçlı bütün Kamu Özel İşbirliği projeleri mücbir sebeple iptal edilmelidir.
• 1930'lardan itibaren birçok aşı üretimini başarıyla yapan ancak 2011'de kapatılan aşı merkezi yeniden kurulmalıdır.
• Salgına karşı mücadelenin yönetiminde TTB bütün sağlık meslek/uzmanlık örgütleri, sendikalar ve TMMOB başta olmak üzere ilgili bütün mesleki toplumsal örgütlenmelere yer verilmeli; mevcut sağlık tesislerinin iyileştirilmesi ve yeni sağlık tesislerini planlama ve gerçekleştirme çalışmalarında mühendis ve mimarların ve onların üyesi olduğu Odalar ve TMMOB'nin mesleki ve teknik bilgi birikiminden yararlanılmalıdır.
"Temel kural şeffaflık olmalı"
• Salgından etkilenen sağlık emekçileri ve tüm emekçiler iş kazası ve meslek hastalığı kapsamına alınmalıdır.
• İşten çıkarmalar gerçekten yasaklanmalıdır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nda var olan "çalışmaktan kaçınma hakkı" talepleri kabul edilmeli, COVID-19 tespit edilen işyerlerinde faaliyetler hemen durdurulmalıdır.
• Tüm işsizlere işsizlik maaşı ödenmeli, faaliyeti durdurulan işyerlerinde çalışanlara da ödeme yapılmalı, salgın döneminde İşsizlik Sigortası Fonu'ndan yapılan ödemeler ileride de işsiz kalınması durumunda "mahsuplaşma" gerekçesi olmaktan çıkarılmalı, Fon başka amaçlarla kullanılmamalıdır.
• Konut aboneleri ile kapanan ya da faaliyeti sınırlanan küçük işyerleri su, elektrik, doğal gaz hizmetlerinden ücretsiz yararlanmalı, bu hizmetler ödenemeyen fatura nedeniyle kesilmemelidir.
• Temel kural şeffaflık olmalı, salgın verileri eksiksiz olarak açıklanmalıdır.
(AÖ)