Yazar Orhan Pamuk, yeni romanı "Veba Geceleri"ni on iki kısa videoyla anlatıyor.
Mart ve Nisan ayları boyunca Yapı Kredi Yayınları'nın sosyal medya hesaplarından aralıklı olarak yayınlanacak videoların ilk üç videosu; "Orhan Pamuk "Veba Geceleri"ni anlatıyor", "İlk Görünüş" ve "Kahramanlar" başlıklarıyla meraklılarıyla buluştu.
İlk videoda Pamuk, kitabının yazım sürecine denk gelen pandemiden ve kitabındaki korku temasından söz ediyor. Yazar "Veba Geceleri" romanını yazarken başlayan koronavirüs salgınının ona öğrettiği en büyük şeyin korku olduğunu anlatıyor:
"Yeni romanım 'Veba Geceleri'ni 40 yıldır düşünüyordum. Olaylar 1901 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun küçük bir adasında Minger'de geçiyor.
"Veba Geceleri'ni beş yıl önce yazmaya başladım. O zaman koronavirüs salgını olmadığı için herkes bana niye veba ve salgın romanı yazıyorsun diye sorardı. Bu sözleriyle çoğunluk, 'ne alaka, bunlar geçmişte kaldı' demek isterlerdi. Ben de onlara halkı karantina önlemlerine uymaya, itaat etmeye zorlayan paşaların, askerlerin, memurların ve doktorların aslında millete modern hayatı ve laikliği benimsetmek isteyen modernleşme yanlısı siyasetçilere çok benzediğini söylerdim.
"Bu heveslerle ve coşkuyla başladığım romanım için pek çok araştırma, okuma yapıyordum ve sabırla yazıyordum ki 3. yılın sonunda geçen yıl koronavirüs salgını başladı.
"Ve çevremdeki herkes tıpkı benim romanımdaki gibi ölümlerden, önlemlerden, hastalığı kimin getirdiğinden, söylentilerden, karantinadan, sokağa çıkma yasağından, hastane ve mezarların dolmasından söz etmeye başladı. Romanımda yazdıklarım gerçek olmuştu.
"Şimdi herkes bana eski salgınları ve bir de şu soruyu soruyordu: O kadar kitap, makale okuduktan sonra koronavirüs salgınının bana öğrettiği yeni bir şey var mıydı? Evet, çok kesin bir cevabım var bu soruya: Korku. Salgın bana acılar içinde ölme korkusu verdi. Ve onunla baş etmeyi öğretti. Bu korkuyu kitapları okuyarak anlamış ama hayal edememiştim. Çünkü korku, hele salgında ölme korkusu kitaplardan öğrenilmiyor. Bu bilgiyle romanımı heyecan ve telaşla bitidim."
(AÖ)