Sonra sokağa çıktığınız başka bir gün üşenmeyip iş edinin ve sakatları birer birer sayın. Sonra daha önceki rakamınızla bu rakamı karşılaştırın. Ne buldunuz? Tahmininizden daha fazlaymış değil mi?
Bir soru daha: Okuduğunuz gazetede sakatlarla ilgili kaç haber veya yazı var? Hayır, 3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü'nde veya öncesinde değil; herhangi bir gün. Çok az değil mi? Peki neden? Çünkü görmediniz, görmüyoruz.
Nüfusun 6-7'de birini, yakınlarını da katarsak toplumun yüzde 40'ını oluşturan sakatlar ve onları ilgilendiren konular toplumsal yaşamımızda da, kendi bireysel yaşamımızda da yer almıyor. İnsan beyni böyledir. Olumsuzlukları kendi başına gelince çok iyi görür ve onlardan yakınır ama, başkalarının başına gelenlerle pek ilgilenmez.
3 Aralık'ta Galatasaray'dan Taksim Meydanı'na kadar süren kısa yürüyüş sırasında da böyleydi. 300 kişi ya var ya yoktu. Sakatların kendileri için İstiklal Caddesi'ndekileri bile aşmakta zorlanırken evlerinden çıkıp buraya gelmeleri çok zordu, bunu biliyorum. Ama ya yakınları? Onları tanıyanlar? Bu toplumda sakatların olduğunu ve onlar için yapılanların yetersiz olduğunu bilenler neredeydi?
3 Aralık Küresel Isınmaya Karşı Eylem Günü nedeniyle Kadıköy'e gidenleri katmıyorum, AIDS'liler için Şişli'de yürüyüş yapanları da katmıyorum. Peki ya geri kalanı? Geri kalanı için söylenecek söz bilinçsizliğimiz. Kendimizi ilgilendiren tekil olaylar yaşamadıkça ortaya koyamadığımız "duyarsızlığımız".
Hepimiz çeşitli sorunlarla boğuşuyoruz. Her gün daha büyüyen ve çoğalan sıkıntıların altında ezilmeden varolmaya çalışıyoruz. Kimimiz kendi çözümlerimizi buluyor ve bazılarını atlatıyoruz belki. Ama günün birinde atlatamadığımız bazıları bizi teslim alıyor ve eziliyoruz.
Kapitalist dünya, sermayenin küreselleştiği, insanı yalnız tüketen ve tüketilen bir nesne olarak görüldüğü bu dünyada yaşayan bizler bilinçsizliğimizin ve yanlış seçimlerimizin cezasını görüyoruz.
Bir araya gelememenin, yeterince düşünmemenin, erkinin ve gücünün farkında olmamanın, birbirine saygı duymamanın ve toplumsallaşmamanın sonuçlarını yaşıyoruz. Ne zamana kadar? Görmemiz gerekenleri görüp, onlar için bir şeyler yapmaya başlayana kadar? "En az yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızdan da sorumluyuz" (MS/KÖ)