"İki dilli yaşam" ve "demokratik özerklik" açıklamaları nedeniyle Barış ve Demokrasi Partisi'ni (BDP) kapatılmakla tehdit eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, BDP yöneticileriyle görüştü.
Görüşmeye BDP Grup Başkanvekilleri Bengi Yıldız ve Ayla Akat Ata ile TBMM İdare Amiri ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da katıldı. Basına kapalı görüşme 35 dakika sürdü.
Demirtaş: Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek adına
Görüşmenin ardından Demirtaş, Demokratik Özerkliği' bir "Yerinden Yönetim" modeli olarak önerdiklerini, TBMM'de iki dil gibi bir talepleri olmadığını ve Türkiye'nin temel sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğuna dair görüşlerini aktardıklarını söyledi.
"Şahin'in görüşleri de olumluydu" diyen Demirtaş, şöyle konuştu:
* Şahin'i son günlerde basın üzerinden yürüyen tartışma nedeniyle ziyaret ettik. Türkiye'nin temel sorunlarının çözüm yerinin TBMM olduğunu, bizim de Meclis'te grubu olan bir parti olarak bütün tartışmaları dikkatle izlediğimizi belirttik.
* Siyasi partilerin Türkiye'nin sorunlarına çözüm arayışları konusunda önünün kesilmemesi, tartışmaların şiddet içermedikçe ve şiddeti teşvik etmedikçe özgür bırakılması gerektiğini paylaştık.
* Demokratik Toplum Partisi (DTP) döneminde Meclis'e sunduğumuz 'demokratik özerklik' kitapçığını bugün TBMM Başkanı'na tekrar verdik.
* Meclis Başkanı'nın siyasi bir tarafgirliğinin olmadığını, siyasi tartışmaların partiler, sivil toplum kuruluşları ve medya tarafından yapılması gerektiğini aktardık. Siyasi partileri hedef alan bir açıklamanın siyasete zarar verdiğini vurguladık.
* TBMM'de iki dil diye bir talebimiz yok. Genel Kurul'da ille de Kürtçe konuşma yapacağız diye bir dayatmamız yok. Kürtçe ile ilgili bir sorun var ve soruna dikkat çekmek için arkadaşlarımız birkaç cümle Kürtçe konuştular.
* Bu ülkede Türkçe resmi dildir ancak bütün ana diller özgürce konuşulmalıdır, eğitim dili olabilmelidir, basın yayında kullanılabilmelidir. Bu talebimizi siyasi bir program olarak ortaya koyuyoruz.
* Demokratik özerklik konusunu da bir yerinden yönetim olarak öneriyoruz. Bu da anayasa değişikliği gerektiriyor. Herkesin tartışmaya katkı sunması lazım, bunu başka yerlere çekmenin anlamı yok.
* Bu ülkede bir Kürt halkı var, onların bir ana dili var, o ana dilin Türkçe kadar özgür olması en doğal haktır. Çözüm olacaksa Türkiye'nin birliği içerisinde olacaktır.
Şahin: Fikirlerimiz büyük ölçüde örtüştü
Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin ise Demirtaş ile faydalı bir görüşme yaptıklarını belirtti; "Önceki günlerde vermek istediğim mesajların ne olduğunu kendilerine anlatma fırsatı buldum. Onlar da farklı düşünmediklerini söylediler" dedi:
* Türkçe dışında başka bir dili resmi dil olarak önerme düşüncelerinin olmadığını söylediler. Fikirlerimizin büyük ölçüde örtüştüğünü gördüm.
* Demokratik Toplum Kongresi isminde bir platform olduğundan bahsettiler. Bu platformun partileri dışında sivil bir insiyatif olduğunu, orada düşüncelerini ifade ettiklerini söylediler.
* Parlamentomuza her konuda değişiklik teklifi verilebilir. Her konuda değişiklik talebine onay verecek merci TBMM Genel Kurulu'dur. Türkiye'de sorunların çözüm yeri olarak Meclis'i gördükten sonra diğer konuların karşılıklı nezaket sınırları içerisinde görüşülmesi tansiyonu da düşürecektir.
* Sayın Demirtaş ve arkadaşlarının 'TBMM'de Türkçe dışında başka bir dille hitap etme gibi bir düşüncemiz yok, arkadaşlarımızı da bu konuda uyardım' sözünü önemsiyorum. Bu sözün arkasında durmalarını temenni ediyorum. (BB)