Avcılar'da Feyzullah Ete'nin bir polisin tekmesiyle öldüğü haberlerinin ve son dönemde polisin şiddet kullanımının artmasının ardından, Polis Akademisi öğretim üyesi ve eski İnsan Hakları Başkanlığı Başkanı Prof. Dr. Vahit Bıçak "Polis had bildirmek, öç almak için kuvvet kullanamaz. Yalnızca dirençle karşılaşırsa, direnci ortadan kaldıracak oranda kuvvet kullanabilir" diyor.
Polisin orantısız kuvvet ve keyfi şiddet uygulamasının nasıl önlenebileceği sorusunu da "Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalara bakmamız gerek" diye yanıtlamaya başlıyor Bıçak.
Sanal ortamda kuvvet kullanımı eğitimi
Bıçak ABD, Britanya ve Kanada'daki kuvvet kullanımı eğitimlerini örnek veriyor.
"Bu ülkelerde polisler bütün teçhizatını, silah, cop, biber gazı, kelepçelerini kuşandıktan sonra eğitimin yapılacağı simülasyon alanına sokuluyorlar. Burada, sanal ortamda -tıpkı bir sinema salonu gibi- kuvvet kullanmalarını gerektirecek yüzlerce farklı senaryoyla karşılaşıyorlar. Cihazlarında lazer ışığı var. Dolayısıyla hangi durumda, ne oranda kuvvet kullandıkları ölçülebiliyor. Örneğin copu vücudun neresine, hangi kuvvetle vurdukları ölçülüyor. Buna göre de puan alıyorlar. 'Kuvveti doğru kullandın, kullanmadın' gibi bir değerlendirmeyle. Öfkesini nasıl kontrol ettiği de ölçülüyor."
"Orantılı kuvvet kullanımı bir başarı kriteri"
"Sanal bir ortamda simülasyon yöntemiyle yüzlerce kere güç kullanma durumunda kaldığında, polis kuvveti hangi oranda kullanacak, nerede duracak, bunun eğitimini almış oluyor. Belli bir performansı tutturmaları gerek. Orantılı kuvvet kullanımı bir başarı kriteri. Kuvveti orantılı kullanacağı beceriye kavuşana kadar bu eğitim sürüyor. Bu eğitim polis adaylarına da, hizmet içindeki polislere de veriliyor."
"Bizde yok, kurulmalı, önce hizmet içi eğitim verilmeli"
"Bizim kollukta bu teknoloji maalesef yok. Güç kullanımı konusundaki eğitim sadece anlatımdan ibaret. Akademide 'Polisin güç kullanma yetkisi vardır, yöntemleri vardır, şu şartlarda kullanılır, orantısız kullanılmaması gerek' diye sözel, kavramsal bilgi veriyoruz.
"Sonra alana çıkıyorlar. Alanda gerçek durumda yüz yüze kalıyorlar. Orada hangi gücü kullanmanın orantılı olduğunu belirleme konusunda yetersizlikler olduğu ortaya çıkıyor.
Oysa bu konuyu temelden ele alıp simülasyon eğitim yöntemi kullanılmalı. Bu mekanlar oluştuğunda öncelikli olarak hizmet içi eğitim verilmeli. Çünkü sahadalar. Öfkelerini kontrol edip etmediklerinin, orantılı güç kullanıp kullanamadıklarının, nerede duracaklarını bilip bilmediklerinin test edilmesi gerek." (TK)