Fotoğraf: Ankara Tabip Odası
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümü olan ve “Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü” ilan edilen 17 Nisan’a kadar sürecek olan eylem takvimi kapsamında bugün İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve Diyarbakır'da bir dizi basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ankara'da "Sağlıkta şiddet son bulsun" diyerek yapmak istenen basın açıklamasına polis müdahalede bulundu. TTB, Ankara Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın katıldığı eylem Dışkapı Hastanesi Acil Servis önünde yapılmak istendi.
İzin alınmadığı gerekçesiyle eylem yapanlara polis müdahalede bulundu ve Muhammet Alkış, Hüsnü Yıldırım, Rıza Özbek ve Veli Beysulen isimli dört kişiyi gözaltına aldı. Hekimlerin hastaneye girmesine engel olan polis, kalkanlarla hekimleri iterek dışarı çıkardı. Gözaltına alınan sağlık emekçileri ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
#SağlıktaŞiddetSonaErsin demeye devam edeceğiz! Sağlık emekçilerinin çığlığını duyun! pic.twitter.com/P8GPCCaVbP
— Ankara Tabip Odası (@ankaratabipoda) January 17, 2020
ATO: Şiddete sıfır tolerans
Ankara Tabip Odası daha sonra yaptığı açıklamada, sağlık hizmetinde yaşanan şiddeti önlemek için iktidarın hiçbir ciddi adım atmadığı ifade edildi. Sağlıkta yaşanan şiddetin inkar edildiği ve şiddete maruz kalan sağlık emekçilerinin suçlandığı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Yılda en az bir hekim ya da sağlık çalışanının ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve binlercesinin sözlü ya da fiili tacizine dönüşen şiddete karşı şekilsel ve kararlılık içermeyen adımlarla oyalama yoluna gidildi. Sağlık hizmeti sunarken şiddete uğrayan, öldürülen, bıçaklanan, kafasında mermer kırılan, tekmelere maruz kalan, küfür ve hakaret edilen hekimlerin ve sağlık çalışanlarının arkasından timsah gözyaşları döktüler. 'Oy kaybederiz' kaygısıyla her beklentilerinin anında ve talep ettikleri biçimde karşılanmasını isteyenlerin sırtını sıvazladılar.
"80 milyon nüfuslu ülkede 120 milyon kişinin acil servislere gittiği yanlış kurgulanmış bu sistemde kendi hastasının ve yakınlarının beklentileri karşılanmadığı anda acil servisleri savaş alanına çeviren, cinayet işleyebilen, sağlık çalışanlarının yanı sıra sedyede yatan başka hastaların bile ölümüne yol açan bir cinnet ortamı sıradanlaştı. Ne bir Aile Sağlığı Merkezinde ne de herhangi bir hastane ortamında sözel ya da fiili şiddete hiç kimsenin kalkışamayacağı, şiddete sıfır tolerans gösterileceğine dair caydırıcı, sonuç alıcı ve somut adımların atılması artık zorunluluktur."
TTB: Bozuk sağlık sistemini durduracağız
Türkiye Tabipler Birliği’ne bağlı şubelerde eş zamanlı olarak okunan "Ya sağlıkta şiddet duracak ya da biz bozuk sağlık sistemini durduracağız" başlıklı bildiride ise “Sağlıktaki şiddet eğilimini inkar eden, ardından şiddetin mağduru hekimleri ve sağlık çalışanlarını suçlayan idareciler; olaylar yılda en az bir hekim ya da sağlık çalışanının ölümüne, yüzlercesinin yaralanmasına ve binlercesinin sözlü ya da fiili tacizine dönüşünce şekilsel ve kararlılık içermeyen adımlarla oyalama yoluna gittiler. Oy kaybederiz kaygısıyla her beklentilerinin anında ve talep ettikleri biçimde karşılanmasını isteyenlerin sırtını sıvazladılar" ifadeleri kullanıldı.