İstanbul Tabip Odası’nı telefonla aradığınızda, “Hekimseniz ve şiddete maruz kaldıysanız lütfen 9’u tuşlayın” sesini duyarsınız.
Önce şaşırsanız da, sağlıkçılara yönelik şiddet oranını düşündüğünüzde, bu çağrının anlamını hissetmek hiç de zor değil.
Türk Tabipler Merkez Konseyi’nin rakamlarına göre, Türkiye’de şiddet sonucu yaşamını kaybeden doktor sayısı 13.
Konsey, intihar eden dört doktoru da, sağlıkta dönüşüm politikaları nedeni ile bu sayıya ekliyor.
Türkiye’de kayda geçen şiddet sonucu öldürülen ilk doktor 1988'de Edip Kürklü.
Daha sonra öldürülen doktorlar ise, 2005'de Prof. Dr. Göksel Kalaycı, 15 Ocak 2008'de de Dr. Ali Menekşe ve 2011’de Dr. Ersin Aslan.
Sayılar açıklanandan daha yüksek
Öldürülen doktorlar ve şiddete maruz bırakılan sağlık çalışanlarının sayısı TTB’nin ifade ettiğinden çok daha yüksek. Çünkü, TTB sadece basına yansıyan vakaları takip edebiliyor.
Asıl rakamlar Sağlık Bakanlığı’nda bulunuyor. Ancak, bakanlık, bu rakamları beyaz kod uygulamasını başlattığından beri tutuyor.
Beyaz Kod da çözüm olmadı
Beyaz kod uygulaması “Sağlıkta şiddete sıfır tolerans” politikası sonucu, şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarına hukuki destek vermek amacıyla 2012’de kurulmuş olan bir birim.
Bu birime kuruluşunun ilk beş ayında üç bin 764 başvuru yapılmış.
Beyaz Kod’a başvurmak için burayı tıklayabilirsiniz.
TTB TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin en önemli nedeninin sağlıkta dönüşüm politikası olduğunu düşünüyor:
“Şiddet; Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın son 16 yıldır yarattığı olumsuzlukların belki de en kötüsü. Hekimi ve hastayı karşı karşıya getiren politikalar, hastayı müşteri olarak gören anlayış, yetkililerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını hedef gösteren özensiz, hürmetsiz söylemleri sağlıkta şiddetin günden güne artmasına yol açtı. Bu şiddet uzun zaman yetkililer tarafından görülmek istenmedi. Buna ek olarak siyasi iktidarın toplumsal olarak şiddeti teşvik eden yaklaşımları, bireysel silahlanmada artış ve benzeri uygulamalar şiddetin dizginlenemez olmasına yol açtı”
Çözüm: Sağlıkta Şiddet Tasarısı yasalaşsın
TTB sağlık çalışanlarına yönelik şiddet artınca 2014 yılında ““Sağlıkta Şiddet Yasası Tasarısı”nı hazırladı. Ancak bu tasarı da sağlık çalışanlarının tüm çabalarına rağmen yasallaşmadı.
Konuya dair görüşme taleplerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP)’den olumlu yanıt aldıklarını ve CHP’li ve HDP’li vekillerin konuyu gümlerine aldıklarını söyleyen Dr. Adıyaman, Milliyteçi Hareket Partisi (MHP) ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yetkililerin yetkililerin konuya duyarsız olduğunu belirtiyor:
“Sağlıkta şiddeti önlemek, teklifimizi dikkate almak ve Sağlıkta Şiddet Yasası’nı çıkarmak çin daha kaç hekimin ölmesini bekliyorsunuz? Biz hekimler buna tahammül etmeyeceğiz! Bunu kabul etmeyeceğiz! Sağlıkta Şiddet Yasası’nın hemen şimdi çıkarılmasını istiyoruz.”
TTB Merkez Konseyi ve tabip odaları Türkiye çapında sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için nöbet eylemleri de başlatmıştı. İstanbul’daki ilk nöbet eylemi 9 Ekim’de Kadıköy Beşiktaş İskele Meydanı’nda toplanmış ve şiddetin sonlandırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istemişti.
Nöbet eylemlerinin üçüncüsü bu akşam aynı yerde gerçekleşecek.
İstanbul Tabip Odası'na ulaştırılan şiddet çetelesini görmek için tıklayınız.
TTB'nin hekime yönelik şiddetin önlenmesi için yasa tarasısını görmek için tıklayınız.
Şiddet sonucu yaşamını kaybeden doktorların isimleri:
1988 / Dr. Edip Kürklü, 2005 / Dr. Göksel Kalaycı, 2008 / Dr. Ali Menekşe, 2012 / Dr. Ersin Aslan, 2012 / Dr. Melike Erdem, 2015 / Dr. Kamil Furtun, 2015 / Dr. Abdullah Biroğul, 2015 / Dr. Aynur Dağdemir, 2017 / Dr. Sait Berilgen, 2017 / Dr. Hüseyin Ağır, 2017 / Dr. Engin Karakuş, 2017 / Dr. Ece Ceyda Güdemek, 2017 / Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu, 2018/ Dr. Fikret Hacıosman
TTB'nin önerdiği ek madde |
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar Sağlık Hizmetini Engelleme: (1) Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bu fiiller sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranında artırılır. |
(EMK)