Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık çalışanları, hükümetin sağlık alanında değişiklikler öngören Kanun Hükmünde Kararname (KHK) tasarısını protesto etti.
Ayrıca KESK üyesi beş kişinin "uyduruk nedenlerle" tutuklu olduğu hatırlatılarak, üyelere yönelik baskı, sürgün, soruşturma, mobbing protesto edildi.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde, "Kamu hastaneler Birliği: Hastaneler işletme, hastalar müşteri, çalışanlar köle demektir, izin vermeyeceğiz" pankartı arkasında toplanan grup, "Hastaneler halkındır satılamaz", "Sağlıkta taşeron ölüm demektir" sloganları attı.
Basın açıklamasını okuyan SES Aksaray Şubesi YK üyesi Sakine Gücüyeter, 27 Ağustos'ta hükümetin Adalet Bakanlığı ile ilgili bir düzenlemeyi içeren KHK içinde hekim emeğini piyasalaştıran, özel hekimlik alanındaki kaynağı özel sağlık kuruluşlarına aktaran "tam gün" düzenlemesi getirdiğini hatırlattı.
"Sosyal devlet yerine düzenleyci-piyasacı devlet"
Sağlık alanında birçok yasal düzeleme ile yapılacak değişikliklerin hiçbir meslek örgütü ve sendikaya başvurulmadan KHK ile çıkarılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Gücüyeter, KHK tasarısının getireceği düzenlemeleri şöyle özetledi:
* Sağlık Bakanlığını icracı olmaktan çıkmakta, düzenleyici ve denetleyici kurum haline gelmekte. Sosyal devlet anlayışı yerine düzenleyici-piyasacı devlet anlayışı pekiştirilmekte.
*Geçen dönem Meclis'te tartışılan ve kadük olan Kamu Hastane Birlikleri ile ilgili yasa tasarısı değişik bir şekilde bu KHK içerisinde düzenlenmekte. Tamamen siyasal otoritenin emrindeki Genel Sekreterler aracılığıyla hastane birlikleri yönetilmek isteniyor.
* Bakanlık Merkez Teşkilatı ile Taşra Teşkilatındaki personelin sözleşmeli olarak çalışacak olması, piyasacı anlayışı pekiştiriyor.
* Kamu Özel Ortaklığı ile ilgili düzenleme ile özel sektörün kamu imkânlarını kullanarak karlı yatırımlar yapmasının önü açılıyor.
"Kadrolaşma ve denetimsizlik"
*Bakanlıkta 20 kişilik gönüllü bakanlık müşaviri ile gönüllü sağlık hizmeti ve sağlık gözlemciliği düzenlenemesi, özel sağlık tekelleri veya AKP örgütlenmelerin temsilcilerinin bu kadroyu oluşturacağı anlamına geliyor.
* Yüksek Sağlık Şurası, Sağlık Bakanı'nın belirlemesi ile siyasal otoritenin etkisine açık hale getirilmekte.Yine Uluslararası İşbirliği Ajansı kurularak, uluslar arası sağlık tekellerinin Türkiye'de hizmet etmeleri yönünde onlara kolaylaştırıcı bir hizmet sunulmakta.
* Bakanlığın Taşra teşkilatı, İl Sağlık Müdürlükleri ve İlçe Sağlık Müdürlükleri düzenlenmekte. Şu anda sağlık grup başkanlığının yaptığı işi ilçe sağlık müdürlüğüne devretmek yeni kadro ihdas etmek demek.
* Düzenleyici ve denetleyici kurumlar arasında sayılacak Türkiye Sağlık Hizmetleri Kurumu oluşturulmakta. Böylece Sağlık Bakanlığı kural koyan bir bakanlık haline gelmekte, denetimin nasıl yapılacağı belirsizliğini korumakta.
* Hıfzıssıhha Kurumu Halk Sağlığı Kurumuna dönüştürülmekte, kurumunun yürüttüğü koruyucu sağlık hizmetinin izlenmesi, planlanması, salgınlar, aşılama, aşı depolama ve dağıtımı vb. görevi devredilmekte, taşra Hıfzıssıhha laboratuarları boşa çıkarılarak koruyucu sağlık hizmeti ile ilgili taşra teşkilatı da ortadan kalkmakta. (NV)