Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği(TMMOB), siyasal iktidarın "Sağlıkta Dönüşüm Programı" başlığı altında hazırladığı yasa tasarılarının "parası olana sağlık hizmeti" götüren, emeklilik hakkını ortadan kaldıran ve devletin sağlık alanından tamamen çekilmesini öngören bir içeriğe sahip olduğunu söyledi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, sağlık hizmetinden anında, eşit, adil ve etkin olarak yararlanmanın ve talep etmenin her yurttaşın en temel hakkı olduğunu belirtti:
"Bu, devletin en temel görevidir. Türkiye'deki sosyal güvenlik ve sağlık sistemiyle, yurttaşlar bu haktan eşit olarak yararlanamıyor. Türkiye'de sosyal güvenliğe ve sağlık hakkına finansman sorunu olarak bakıldığından, halkın sağlık ihtiyacına bütçeden uygun pay ayrılmıyor."
"Türkiye'de her yurttaşın koruyucu sağlık, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden eşit olarak yararlanabilmesinin önünü açacak 'gerçek' bir reforma ihtiyaç var" diyen Soğancı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin "Genel Sağlık Sigortası", "Emeklilik Sigortası", "Sosyal Güvenlik Kurumu" ve "Primsiz Ödemeler Kanunu" adı altında dört tasarı hazırlayarak Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu'nun gündemine taşıdığını hatırlattı.
Sağlık hak olmaktan çıkarılıyor
Soğancı, TMMOB'un hükümetin hazırladığı tasarılarla ilgili değerlendirmelerini şöyle sıraladı:
* AKP hükümeti, "sağlıkta dönüşüm programı" adı altında yasal düzenlemelerle sağlık hizmetlerini tamamen paralı hale getirmek için sağlık hakkını sorguluyor.
* Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısının 27. maddesinde, "Bu Kanun kapsamındaki sağlık yardımlarından yararlanan sigortalı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sağlıklarını korumaktan asli olarak sorumludur" şeklindeki düzenleme, sağlık hakkını hak olarak görmeyen anlayışın ürünü.
* Bireyi sağlığını korumakla yükümlü kılan; "Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen sorumludur" anlayışı, devletin en temel yükümlülüğünden vazgeçtiğinin ifadesi.
"Hasta" değil "müşteri"
* Genel Sağlık Sigortası'nda sağlık bir hak olarak ele alınmadığından, sağlık hizmetinin "bu hizmeti tüketen müşterilerce" ödenmesi gerekliliği var. Böylece sağlık hizmeti, ödeme süresince yerine getirilen bir hizmet olarak değerlendiriliyor.
* Genel Sağlık Sigortası ile sağlık hizmeti, "satın alma sözleşmeleri" yoluyla yürütülecek. Sağlık, alınıp satılan bir ticari işleme dönüştürülecek. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa sağlık hizmetleri, piyasanın kaosuna teslim edilecek.
"Ne kadar para, o kadar hizmet"
* Sağlık sigortasında, sağlık hizmetlerinden yararlananlar için çeşitli paketler öngörülüyor. Ödemeleriniz arttıkça alacağınız hizmet zenginleşiyor; azaldıkça alacağınız hizmetin kapsamı daralıyor.
* Genel Sağlık Sigortası, adı altında tartışılanlar, sigorta-finansman tartışmasıyla sınırlı değil. Sağlık hizmetinin organizasyonu; nasıl, kimlerce verileceği; sağlık personelinin hangi niteliklerle eğitileceği de tartışılıyor.
"Prim sistemi ne getiriyor?"
* Türkiye'de sağlık hizmetleri, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve Yeşil Kart aracılığıyla, kişisel prim ve devlet katkılarıyla sürdürülen karma sisteme dayalı. Sosyal güvenlik kuruluşlarına devletin yapması gereken ödemeler, "sosyal güvenlik kuruluşlarının açığı" olarak ifade ediliyor. Uluslar arası Para Fonu'nun (IMF) AKP hükümeti ile yapacağı üç yıllık anlaşmanın temel şartlarından birisi, sosyal güvenlik harcamalarının ortadan kaldırılması.
* Genel Sağlık Sigortası ile, "asgari yaşam standardı"nın üzerindeki herkes primli sisteme geçmek zorunda bırakılıyor. Buna göre, yeşil kart sahiplerinden önemli bir kısmı da prim ödemek zorunda bırakılacak.
Daha fazla ödeme, daha az sağlık hizmeti
* Genel Sağlık Sigortası'na ödenen sağlık primleri ile Genel Sağlık Kurumu'nun belirlediği "bazı" sağlık hizmetleri için ödeme yapılacak.
* Belirlenen minimum hizmetin üzerinde, daha kapsamlı sağlık hizmetine gereksinim duyanlar için "tamamlayıcı sigorta" öngörülüyor. Bu durum, gelir düzeyleri farklı olan toplumsal kesimler arasındaki eşitsizlikleri pekiştirecek.
Katkı Payı: Cepten ödeme yapma zorunluluğu
* Genel Sağlık Sigortası ile sigortalıların bugün sadece ilaç alırken verdiği katkı payı, hekim muayenesi, tahlil ve tetkikler ile ayakta tedavi giderleri için de ödenecek. Katkı payı, sağlık hizmetinin sunumu esnasında, peşin olarak alınacak. Katkı payını peşin ödeyemeyenler, sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak.
Yürütmeye geniş yetki
* Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın her maddesi, bir ya da iki uygulama yönetmeliği öngörüyor. Yurtdışı tedaviler, acil tıbbi müdahaleyi gerektiren durumlar, sevk zincirlerine ilişkin uygulama esasları, sağlık yardımlarını fiyatlandırma, sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve ödenmesi yönetmelik düzenlemelerine bırakılıyor.
* Yönetmelik düzenlemesine bırakılmayan maddelerde, yöneticilere geniş takdir hakkı tanınıyor. İdareye uygulama ve esasların belirlenmesi konusunda geniş takdir hakkı verilmesi, hukuk devleti ilkesiyle çelişiyor. Ayrıca, idarenin yasallığı ilkesine de aykırı.
Sağlık çalışanlarının iş güvencesi ortadan kalkıyor
* Tasarı, hastalarla sağlık işletmeleri arasında ticari ilişki kurulmasını öngörüyor. Sağlık işletmeleri, karlarını artırmak için giderleri azaltıp gelirleri yükseltecek bir çalışma anlayışını esas alacak. Hekimler ve sağlık çalışanları, taşeron usulü veya sözleşmeli personel olacak, iş güvencesi kalmayacak.
"Sağlıkta Dönüşüm Programı" kamuoyunu yanıltıyor
* "Bütün Sosyal Güvenlik Kurumlarını tek çatı altında toplayıp herkese eşit sağlık hizmeti sunacağız" söylemi, kamuoyunu yanıltıyor. "Tek çatı altında eşitlemek", sağlıkta en az hizmet sunumu, yüksek emeklilik yaşı, artan gün sayısı, düşük emeklilik aylığı demek.
Eşitsizlik yasal güvence altına alınıyor
* Sosyal devlet ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Parası olanların sağlık hizmetine ulaşabileceği, emekliliklerinde kendilerini güvence altına alabileceği bir sistem kuruluyor. Eşitsizliklerin giderilmeyip meşrulaştırılıyor.
Mezarda emeklilik getiriliyor
* Sağlık ve emeklilik sistemlerinin ayrışmasını zorunlu kılan düzenlemeyle, emeklilik sistemi yeniden ele alınıyor. Emeklilik yaşı 70'e, prim gün sayısı 9 bine çıkartılıyor.
* Emeklilik ve aylık bağlama oranı ise, yüzde 70'lerden yüzde 35'e düşürülüyor. Malullük ve ölüm aylığı hak edebilmek, zorlaştırılıyor. Kazanılmış haklar budanıp emeklilik fonlarının sermaye piyasasına aktarımı için gerekli düzenlemenin yapılması amaçlanıyor. Düzenleme ile emeklilik çalışanlar için bir hayale dönüşüyor. (KÖ/BB)