Mart ayı boyunca yapılacak eylemlerle Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin uygulamaya koyduğu sağlıkta dönüşüm programının; hasta ve sağlık emekçileri hakları üzerine olumsuz etkileri protesto edilecek.
Bugün düzenlenen eylemler sağlık ocakları önünde "Sağlık olacakları kapatılmasın" talebiyle yapıldı.
Bugün Kadıköy'de yaptıkları eylem için SES İstanbul Anadolu Şube Başkanı Ümit Doğan , "Sağlık ocaklarının kapanması ve aile hekimliği uygulamasıyla kamuoyuna hakları olan ücretsiz sağlık ihtiyaçlarınının ücrete tabi tutulacağını 'beyaz çağrı'yla anlatmak istedik" dedi.
Mart ayında gerçekleşecek eylemler için TTB Genel Başkanı Gençay Gürsoy , "Uzun zamandır sağlığın piyasalaştırılması, özelleştirilmesi ve paralı hale getirilmesine karşı durmaya çalışıyoruz. Eylemler aynı zamanda hekimlerin çalışanların özlük haklarını koruma için kamuoyunu aydınlatılmasını amaçlıyor" dedi.
Doğan: "Sağlık ocaklarına sahip çıkalım"
Bugün Kadıköy'de, Kadıköy Merkez Sağlık Ocağı önünde yapılan eyleme katılan SES İstanbul Anadolu Şube Başkanı Doğan, sağlık ocaklarına karşı olma nedenlerini şöyle açıkladı:
"Sağlık ocakları kapatılıp 'aile hekimliği' uygulamasıyla birer özel muayenehaneye dönüştürülmeye çalışılıyor. Eğer bu çaba gerçekleşirse temel bir insan hakkı olan sağlık ihtiyacı paralı hale getirilmiş olacak."
Eylemin bu gerçeği kamuoyuna anlatmak amacıyla gerçekleştiğini aktaran Doğan, Kadıköy'de saat 12:30da başlayan "Sağlık ocaklarına sahip çıkalım" şiarıyla düzenlenen eylemin akşam bir şenlikle devam edeceğini aktardı.
Sağlık ocakları toplumun malıdır
TTB bugün ülke genelinde sağlık ocakları önünde yapılan eylemlerde yapacakları "beyaz çağrı"nın maddelerini şöyle sıralıyor:
* Aile Hekimliği pilot uygulamaları başka illere yaygınlaştırılmamalı. Bugüne kadar aile hekimliği pilot uygulamalarının başladığı illerde yaşananlar tüm açıklığı ile kamuoyuyla paylaşılmalı. Pilot uygulamanın başladığı illerde zorla geçici görevlendirmelerle aile hekimi yapılmak istenen meslektaşlarımızın mağduriyetlerine son verilmeli.
* Sağlık ocakları toplumun malıdır, kapatmak yerine kentsel alanlar başta olmak üzere ihtiyaç olan bölgelere yenileri inşa edilmeli, mevcutların eksiklikleri giderilmeli.
* Birinci basamakta görev yapan sağlık çalışanlarına kalıcı, özlük haklarına yansıyan "Birinci Basamak Tazminatı" ödenmeli.
* Basamaklandırılmış sağlık hizmeti modeli benimsenmeli ve sevk zinciri işletilmeli.
* Sağlık personeli tanımlanan işi dışında görevlendirilmemeli, asli uğraş alanlarında görevlendirilmeli.
Beyaz eylemleri düzenleyen sağlık sendikaları ve meslek odaları ortak görüşlerinde sağlık ocaklarıyla ilgili şu örneği veriyor:
"'Her aileye bir doktor', 'istediğiniz saatte bir telefonla evinize gelecek' , 'aile albümünde aynı fotoğrafı paylaşacağınız doktor' söylemlerinin gerçek dışı olduğu Düzce'de başlatılarak 10 ile daha yaygınlaştırılan uygulamalarda ortaya çıktı.
Aile hekimliği pilot uygulamasının başlatıldığı illerin (Bolu, Denizli, Eskişehir, Edirne, Samsun) sağlık ocaklarının en etkin çalıştığı iller arasından seçilmesi tesadüfi değil.
Aile hekimliği kurtarıcı bir model olsaydı, örneğin 224 sayılı "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanunu"nun Muş'tan başladığı gibi birinci basamak sağlık hizmetlerinin sorunlu olduğu yerlerde başlardı."
Gürsoy: DB'nin dayattığı sağlıkta dönüşüm sağlığın piyasalaşmasına yönelik
TTB Başkanı Gürsoy, Mart ayında yapacakları beyaz eylemlerin bugüne kadar sağlıkta dönüşüm uygulamasına karşı yaptıkları eylemlerden temelde bir farkı olmadığını aktardı.
"Eylemlerimizde AKP'nin sağlıkta dönüşüm programı kapsamında sağlık adına getirdiği düzenlemelerin karşısında olduğumuzu hep paylaştık. Sağlıkta dönüşüm AKP'nin değil Dünya Bankası'nın (DB) projesidir. DB sadece Türkiye için değil ekonomik ve toplumsal anlamda Türkiye'ye benzer ülkelere de aynı programı getiriyor ve sağlığın piyasalaşması hedefleniyor. Ancak AKP gözü kara bir şekilde uyguladı."
Gürsoy beyaz eylemlerde hükümetin getirdiği ve getireceği olumsuzlukjla sonuçlanacak diğer konulara da değindi.
"Torba Yasa" diye de bilenen "İthal Hekim Yasası"nın Meclis'ten geçmesi üzerine Gürsoy yakında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in önüne gidecek yasanın veto edilmesini umduklarını açıkladı.
"Beyaz Eylemler"de ele alınacak konular şöyle:
* 100-150 dolara çalışacak ithal ucuz hekim yoluyla hekim emeğinin ucuzlatılması, sağlık hizmetlerinin niteliğinin düşürülmesi. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan Kanun Tasarısıyla kamu hastanelerinin sağlık işletmelerine dönüştürülüp kademeli olarak özelleştirilmesi.
* Birinci basamak sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesini hedefleyen aile hekimliğinin uygulanmaya başlandığı illerdeki sağlık ocaklarının kapatılarak tasfiye edilmesi.
* Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra yürürlüğü 1 Temmuz 2007 tarihine ertelenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile sağlık hizmetinin bir hak olmaktan çıkarılması.
* Sigorta primi, katkı payı, ek ödeme, fark ödeme adı altında sağlık hizmetinin bir hak olmaktan çıkarılıp parası olana, parası kadar sağlık anlayışının yerleştirilmesi. IMF'ye verilen Niyet Mektupları ile kamu sağlık harcamalarının kısıtlanması.
* Sürekli olarak değiştirilen Maliye Bakanlığı genelgeleri ile hastaların ilaca ulaşma hakkının, hekimlerin reçete yazma hakkının engellenmesi. Sosyal güvenlik kurumlarından alacakları ödenmeyen, kaynakları kısılan üniversite ve devlet hastanelerinin çökertilmeye çalışılması.
* Tıpta uzmanlık eğitiminde çok önemli bilimsel görevler üstlenen şef ve şef yardımcılarının liyakate göre değil sadakate göre atanarak sağlıkta tarihin en büyük siyasi kadrolaşmasının gerçekleştirilmesi.
* Tüm hekimler için zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortasıyla çalışma ortamlarından kaynaklanan sorunların faturasının hekimlere çıkarılması. Sağlık açısından yüksek risk altında çalışan radyoloji çalışanlarının çalışma ortamlarında herhangi bir iyileşmeye gidilmeksizin çalışma sürelerinin uzatılması.
* Anestezi biliminin geliştiği seviye göz ardı edilerek anestezi teknisyenlerine hasta uyutma yetkisinin verilmesi. Tıpta uzmanlık eğitimini düzenleyen Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nün Yönetmelik haline dönüştürülmesiyle YÖK ve TTB'nin devre dışı bırakılması.
Bugün sağlık ocaklarına sahip çıkılması talebiyle yapılan beyaz çağrının dışında dört beyaz eylem daha var:
Beyaz Referandum
Pazartesi-Cuma (5-9 Mart) yapılacak ve "nabız sayımı" olarak adlandırılan tüm sağlık kurumlarında gerçekleştirilecek beyaz referandumla dört yıldır uygulanmakta olan sağlık politikaları konusunda hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görüşleri sorulacak.
Hafta boyunca TTB tarafından hazırlanacak afişlerin ve bildirilerin dağıtımı, sağlık birimleri ziyaretleri, toplantılar, toplu nöbetler ve benzeri etkinlikler gerçekleştirilecek, mitinge çağrı yapılacak.
Beyaz Miting
Pazar (11 Mart) Ankara Sıhhiye'de Sağlık Bakanlığı önünde bütün illerden gelecek hekimlerle gerçekleştirilecek mitingde Beyaz Referandum'dan çıkan sayımının sonuçları açıklanacak ve Türkiye sağlık ortamına yönelik sağlık emekçilerinin görüşleri kamuoyuyla paylaşılacak.
Beyaz G(ö)rev :
Türkiye'de modern tıp eğitiminin başladığı ve Tıp Bayramı olarak kutlanan 14 Mart 2007 Çarşamba günü bütün sağlık birimlerinde grev yapılacak.
Grevde hastaların mağdur olmaması için dikkat edilecek ve uyulacak kurallar eylem öncesinde kamuoyuna ilan edilecek.
Dr. Füsun Sayek 2. Eğitim Hastaneleri Kurultayı:
Beyaz eylemler çerçevesinde son olarak Sağlık Bakanlığı'nın eğitim hastanelerini arka bahçesine çevirme girişimlerine karşı uzmanlık eğitiminde eğitim hastanelerinin yeri, önemi ve sorunları 23-24 Mart tarihlerinde gerçekleşecek kurultayda tartışılacak. (EZÖ/NZ)