Genel eylem kararından vazgeçen Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) verdiği karara uymayarak alanlara çıkan sağlık emekçileri, "hastane birlikleri" yasa tasarısının geri çekilmesini istedi.
Okmeydanı Hastanesi önünde toplanan ve aralarında Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Şişli şubesi, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanları, Devrimci Sağlık-İş, KESK, Haber-Sen ve Halkevleri üyelerinin de bulunduğu 150 kişi, "Sağlık hakkı satılamaz", "İnsanca bir yaşam güvenceli iş", "Aile sağlığı elemanı olmayacağız", "Sözleşmeli köle olmayacağız" yazılı dövizler taşıdı, "Üreten biziz yöneten de biz olacağız", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir" sloganları attılar.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, "Taşeronlaşma sisteminden yalnızca yatırım yapan, bir koyup üç almak isteyen büyük sermaye fayda görecek" dedi.
Çerkezoğlu'nun konuşmasının ardından sağlık emekçileri adına basın açıklamasını okuyan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri'nden (SES) Halime Çiftçi, "5 yıl önce bütün sağlık kurumlarını tek çatı altında topluyoruz diyerek, SSK hastanelerini Sağlık Bakanlığı'na devrettiler" dedi.
"Şimdi meclisin gündemine getirdikleri tasarıyla devlet hastanelerini 90 parçaya bölüyorlar. Her şehirdeki devlet hastaneleri birleştirilip, her biri kendi başına buyruk birer birlik olacak. Böylece hastanelerin bakanlıkla ilişkisi asgariye inecek. Zora düştüğünde, bakanlık ancak gerek görürse yardım yapacak, gerek görmezse hiçbir sorumluluk üstlenmeyecek. Birlik personel giderleri, bina, malzeme, cihaz gibi bütün harcamaları kendi bütçesinden karşılayacak. Bu nedenle ne kadar çok hizmet satarsa o kadar kar edecek ve devlet hastaneleri birer şirket hastanesine dönüşecek."
Devrimci Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da "Bugün üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Kazanılmış tüm haklarımızı çalıyorlar. Taşeronlaşma, 4B, 4C artık çalışma koşulu haline geldi. Güvencesiz çalışma koşullarına son verilene dek mücadele edeceğiz" diye konuştu.
Eylemde, "Balıkesir-Bursa-Zonguldak-Hekimhan İşçiler Ölüyor, öfkemiz büyüyor Ölümün adı: Taşeron", "Emeğimize geleceğimize sahip çıkalım" afişleri açıldı.
Grup daha sonra Çapa Hastanesi'ne giderek eylemini sürdürdü.
Bugüne nasıl gelindi?
Özelleştirmenin ardından kalan TEKEL işletmelerinde çalışan yaklaşık 8 binden fazla işçi düşük ücretli ve sosyal hakların kısıtlı olduğu 4C sözleşmeleriyle başka kurumlara geçmek istemediklerini söyleyerek eyleme gitmişti.
Ankara'da süren eylem sonlandırılırken konfederasyonlar bir eylem takvimi açıklamıştı. Buna göre emekçiler 1 Nisan'da Ankara'da yapılan eylemin ardından 1 Mayıs'ta sokağa çıktı. 26 Mayıs da konfederasyonlarca "genel eylem" günü olarak belirlendi fakat eyleme bir hafta kala ortak bir hareket yapılmayacağı açıklamıştı.
İşçiler Türk-İş yönetimini arkalarında durmamakla eleştiriyor ve istifaya çağırıyor. İki gündür çeşitli illerde Türk-İş temsilcilikleri işgal edildi.(BT)