Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, COVID-19 salgını sürecinde sağlık personeline yapılacak ek ödemelerin 3 aylık zaman diliminde tavan oranında olacağını açıkladı.
DİSK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden ise açıklamaya tepki göstererek, hangi sağlık çalışanının bu haktan yararlanacağını belirsiz olduğunu, ayrıca taşerona bağlı çalışanların bu haktan hiçbir şekilde yararlanamayacağını söyledi.
Ek ücret uygulamasından, aile sağlığı merkezinde çalışanlar, kamuda işçi statüsünde çalışanlar ve özel hastane çalışanları da yararlanamıyor.
“Talebimiz, emeğimizin karşılığını aldığımız temel ücret”
Gönül Erden bu uygulamaya birçok açıdan karşı olduklarını, zaten en baştan “performansa dayalı” bir ücretlendirmenin kabul edilemez olduğunu ifade etti:
“Bakanlığın, sağlık çalışanlarının temel hakkı olanı lütuf gibi sunmasını kabul etmiyoruz. Performansa ücretlendirmeye başından beri karşı çıkıyorduk, talebimiz emeğimizin karşılığını aldığımız temel ücret.”
“Bir ay rüşvet, diğer ay tehdit gibi… Somut açıklama yok”
Erden bu sistemdeki belirsizliklere de dikkat çekti:
“Bir ay rüşvet olarak verilip bir ay tehdit olarak verilmeyen bir sistemi kabul etmiyoruz. Aldığımız her ek ödeme, maaşımıza ve emekliliğimize yansıtılmalı. Sağlık çalışanlarının ücret sorunu 3 aylık düzenlemeyle düzeltilemez. Sağlık hizmeti, hele bugünkü gibi olağandışı koşullarda verilen emeğin karşılığı performansla ölçülemez.”
Bakan Koca’nın açıklamasının somut karşılığının da olmadığını ifade eden Erden, “Bu performans sistemi kimi ne kadar etkileyecek, belirsiz. Örneğin 4A ve 4B statüsündekiler yararlanırken, 4C statüsündekilerin durumu belli değil. Bakan bunu da somut şekilde açıklamalı” dedi.
Taşerona bağlı sağlık çalışanları yararlanamayacak
Gönül Erden, yemekhane, bakım, temizlik, güvenlik işlerini yapan ve taşerona bağlı sağlık çalışanlarının ise bu haktan yararlanamayacağını söyledi:
“Sağlık işi ekip işidir. Her bir bireyin emeği önemlidir, zincirin bir halkası koparsa sağlık hizmeti aksar. Bu haliyle bile taşeron çalışan hiçbir arkadaşımız sözkonusu ücreti alamayacak. Sadece kadrolu çalışanlara verilecek. Onlardan da hangi çalışanı ne kadar etkileyecek bilmiyoruz.”
“24 saatlik nöbetler devam ediyor, ekipman sorunu da”
Önceliklerinin para olmadığını da ekleyen Gönül Erdeni “Sağlık hizmetinin yürütücüleri olarak öncelik sağlığımızın korunması” dedi.
“Bizim sağlığımız korunsun ki biz de toplumun sağlığını koruyalım. Şu anda hala tedbirler yetersiz koruyucu ekipman sorunu var, çalışan sayısı az, işyükü fazla, mesai saatleri çok uzun… Halen 24 saatlik nöbetler devam ediyor. Bu da çalışanın sağlığını tehlikeye atıyor. Yaşatmak için yaşamak istiyoruz…
“Fazla mesailer yasaklanmalı, molalar uzatılmalı, sağlık çalışanlarının dönüşümlü ve dinlenerek çalışmasını sağlayacak şekilde sistem yeniden planlanmalı.”
“Sağlık çalışanlarına sınırlı sayıda test yapılıyor”
Test konusunun da başlıbaşına bir sorun olduğunu ifade eden Erden, sözlerine şöyle devam etti:
“COVID-19 testi sağlık çalışanlarına sınırlı sayıda yapılıyor. Oysa temas eden herkese yapılmalı, bunu bilim kurulu da açıkladı.
“Hastanedeki birçok arkadaşımız ya hastaya ya da hastalık şüphesi taşıyanlara bakıyor ama kendilerine test yapılmıyor.
“Bütün bu yetersizliklerin sonucunda da maalesef sağlık çalışanlarının çoğunda yapılan testler pozitif çıkıyor. Bakan Koca da sağlık çalışanlarından effekte olanların olduğunu onayladı. Bu da sürecin eksiklikleriyle ilgili…”
“Oteller açılmalı, özel servisler konulmalı”
Gönül Erden yetkililerden barınma ve servis konusunda da talepleri olduğunu dile getirdi:
“Sağlık emekçilerinin kamuya ait sosyal tesislerinden yararlanabileceklerine dair genelge yayınlandı ama maalesef genelgenin gerekçesi, zaman tasarrufu ve mesai kaybını önlemek olarak belirtildi. Ticari mantıkla yazılmış bir gerekçe, bu kavramları kabul etmiyoruz. Keşke gerekçede, sağlık çalışanlarının sağlığı, gerekli koşulların sağlanması yazılsaydı.”
Ayrıca kamu sosyal tesislerinin yeterli olmadığını belirten Erden, “COVID-19 temaslı olduğu için eve gidemeyen, bu kaygıyı taşıyan sağlık çalışanlarına, hastanelere yakın yerlerdeki otel, misafirhane gibi tesisler ücretsiz kullanıma açılmalı. Bu tesislerin temizliği, dezenfeksiyonu, bakımı da Bakanlıkça düzenli şekilde yapılmalı” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarına toplu taşımanın ücretsiz olması uygulamasına da değinen Erden, bunun zaten tüm toplum için bir temel hak olduğunu ancak bu dönemde “sadece sağlık çalışanlarının kullandığı her kuruma yeterli evden işe işten eve götüren servisler istediklerini” söyledi.
Sadece kamuda memur statüsünde çalışanları kapsıyor
“Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik Değişikliği” ile verilen ek ödeme, sadece kamuda çalışan memurları ve sözleşmeli personeli kapsıyor.
DİSK, tıbbi sekreterler, temizlik işçileri, hastabakıcılar, yemekhane çalışanları, radyoloji teknisyenleri, laborantlar, hemşireler ve ebelerin bu genelgeden yararlanamayacağını açıkladı.
Türk Tabipleri Birliği de önceki günkü açıklamasında, “COVID-19 pandemisi ile mücadelede hastaların ilk başvurdukları yerlerden olan Aile Sağlığı Merkezlerindeki hekimler ve sağlık çalışanları ile özel hastanelerde çalışanların maddi kayıplarının hiç gündeme gelmemesi kabul edilemez” demişti. (AS)