Kadına yönelik aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla sağlık çalışanlarına eğitim verilmesine ilişkin projenin protokolü Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile kadın ve aileden sorumlu devlet bakanı Nimet Çubukçu tarafından imzalandı.
Dün (4 Ocak) imzalanan protokolle hayata geçecek eğitimler, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Avrupa Komisyonu desteğiyle yürütülen "Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi" kapsamında düzenleniyor.
500 eğitici yetiştirilecek
Buna göre ilk aşamada proje ekibi ve Sağlık Bakanlığı’nın ilgili personeli tarafından eğitim programları ve malzemeleri geliştirilecek.
İkinci aşamada, 81 il sağlık müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak ekipler, 12 ilde gerçekleştirilecek eğitici eğitimlerine alınacaklar.
Eğitici eğitimlerinde toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, sağlık personelinin mağdura hizmet götürmede ve genel olarak şiddetin önlenmesindeki rolü, aile içi şiddetle ilgili olarak sağlık sektöründe çalışanların sunacağı hizmetler ve yapacağı idari işlemler, şiddetle ilgili mevzuat, bu konularda çalışma yapan, çeşitli sorumluluklar üstlenen diğer kurum ve kuruluşlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği konularının yanı sıra eğitim ve iletişim teknikleri yer alacak.
Bu kapsamda 500 kadar eğiticinin beş gün boyunca eğitilmesi planlanıyor.
Üçüncü aşamada ise, yetiştirilen eğitim ekipleri il düzeyinde, hastanelerde ve birinci basamak sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarında çalışan doktor, hemşire, ebe ve diğer sağlık meslek mensuplarına eğitimler verecek.
Erken tespit ve destek
İmza töreninde konuşan Akdağ, kadına karşı şiddetin halk sağlığı, kadın sağlığı problemi olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Temel insan hak ve özgürlüğünün ihlali olan aile içi şiddeti besleyen farklı unsurlar bulunduğunu anlatan Akdağ ''Aile içi şiddet sadece bir sosyal sorun değildir. Bu sağlık problemi haline de dönüşebilir'' dedi.
Bu eğitimlerle sağlıkçıların daha duyarlı hale gelmesiyle mağdurlara erken dönemde psiko-sosyal destek verilebileceğini ve 15-49 yaş arasındaki kadınlarla bebek ve çocukların aile içi şiddete karşı takibinin rutin sağlık hizmetleri içinde yer alacağını bildiren Akdağ, bu hizmetlerin aile hekimliği uygulamasına geçilen illerde toplum sağlığı ve aile sağlığı merkezlerinde, diğer illerde ise sağlık ocaklarında ve gerektiğinde ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezlerinde yürütüleceğini anlattı.
İçişleri Bakanlığı'yla da kolluk kuvvetlerine benzer bir eğitimin verildiğini hatırlatan Çubukçu da 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Yasada yapılan son değişikliğin, hakime, kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması tedbiri alma yetkisi getirdiğini belirtti.
"Gerçekten tedavi edilmesi gereken, sorun olan, şiddet uygulayan erkeklerdir. Dolayısıyla kadınların yaralarını sarmaya çalıştığımız kadar bu psikolojik problemin giderilmesi de önemli bir görevdir." (EÜ/TK)