Etiketi okumaya çalışan Menekşe, bilginin küçücük harflerle yazıldığını, üründe kullanılan bileşenlerin belirtilmediğini görerek "İtalyan Menşeili" şampuanın ruhsatını sormak için Sağlık Bakanlığı'nı aradı.
Bakanlıktan her yerde aldığı yanıtı aldı önce: "Dilekçeyle başvurun." Ama yalnızca dilekçe yetmiyordu, şampuan numunesi de gerekiyordu. Menekşe İstanbul'da yaşıyordu, şikayet Ankara'ya yapılmalıydı.
Bilgi edinme ısrarı üzerine öğrendi ki, şampuanlar ve diğer kozmetik ürünler ilk piyasaya çıktığı sırada "eğer firmaları isterse", gönderdikleri numuneye bağlı olarak denetime tabi tutuluyordu.
Duydukları karşısında şaşkına dönen Menekşe'ye, yetkili birçok firmanın bildirimde bulunmadığından, Bakanlığın "eleman ve kaynak eksikliğinden her şeyi denetleyemeyeceğinden" dert yandı.
Yani, istese kendisi de evde bir formül hazırlayacak, güzel bir ambalajla piyasaya sunabilecekti. Bunun için herhangi başka bir prosedür izlemesi gerekmiyordu.
Her gün saçımızı yıkadığımız şampuanların denetlenmediğini bu hikayeden öğrendikten sonra, tüketici derneklerini, Kozmetik Araştırmacıları Derneği'ni, Sağlık Bakanlığı'nı aradık. Hepsi denetimin yetersiz olduğunu kabul etti.
Şu ana kadar hiç bu konu ile ilgili başvuru olmamıştı; bu da insan sağlığını doğrudan ilgilendiren bu konuda denetimin gereğini unutturmuştu.
Denetimsiz şampuanlar sağlığı tehdit ediyor
Sağlık Bakanlığı, piyasada satılan şampuanları ancak firmaların bildirmesi durumunda üretim öncesinde kontrol ediyor. bianet 'in görüştüğü Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Avrupa Kozmetik Yönetmeliği'yle aynı olduğunu söyledikleri Türkiye Kozmetik Yönetmeliği'nin farkının denetim sıklığında ortaya çıktığını kaydediyor.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Başkanı Avukat Ali Er, "Sağlık Bakanlığı'nın üzerine aldığı denetimi gerçekleştirmesi" gerektiğini söylüyor, Kozmetik Araştırmacıları Derneği (TÜKAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasemin Yazan'sa, "denetim mekanizmaları zayıf olduğu için tüketicinin bilinçli olması" gerektiğini belirtiyor.
Kuaförler Birliği'nden Ali Kömürcü piyasada çok fazla denetimsiz markanın olduğunu, Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Avukat Bülent Deniz "isimsiz (no name) şampuanların bir çok ciddi risk oluşturduğunu açıklıyor.
Şampuan ancak üreticisi isterse inceleniyor
Sağlık Bakanlığı yetkililerinin verdiği bilgiye göre, kullandığımız şampuanlar, üretimleri öncesinde ancak eğer firma isterse bakanlığa numune gönderiyor.
Firmalar bu noktada "beyanda bulunmama" hakkına da sahip. Beyanda bulunan firmanın numunesini inceleyen ve numaralandıran Bakanlığın bundan sonraki görevi, piyasaya sunulan ürünü denetlemek.
Ancak Bakanlık yetkilileri, bu noktada, hem eleman hem kaynak sıkıntısı yaşandığını, tüketiciler şikayet etmek istediğinde kendilerine ulaşabileceğini, bu noktada yardımcı olacaklarını açıklıyor.
Şikayet dilekçesi için ürünün numunesi, firmanın ismi, şikayetin niteliğini belirtmek gerekiyor.
Yazan: Yönetmelik aynı, uygulama farklı
Prof. Dr. Yazan, Türkiye'deki "kozmetik yönetmeliği"nin Avrupa'dakinin aynısı olduğunu açıklıyor. Bu yönetmeliğe göre, firmaların numune bile gönderme zorunluluğu olmadığını hatırlatan Yazan, Türkiye'nin -Avrupa'dan farklı olarak- denetim mekanizmalarını işletemediğini belirtiyor.
Bu noktada tüketicinin şikayetinin esas olduğunu sözlerine ekleyen Yazan, sorunların İl Sağlık Müdürlükleri'ne ya da Sağlık Bakanlığı Kozmetik Birimi'ne iletilebildiğini kaydediyor.
Er: Kayıtdışı olan her şey çok gelişmiş
Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Avukat Er, "Anadolu'da hiçbir üretim izni olmayan taklit şampuanların piyasaya sürüldüğünü biliyoruz" diyor, Türkiye'de denetim eksikliği olduğunu belirtiyor.
Yerleşmiş belli kuralların olmadığına değinen Er, kayıtdışı ekonominin de çok gelişmiş olduğuna dikkat çekiyor.
Özellikle kozmetik ürünlerin insan sağlığı açısından önemini hatırlatan Er, "Sağlık bakanlığının üzerine aldığı bu denetim görevini yerine getirmesi gerektiğini" söylüyor.
Er, sorunu "kaçak rakıdan ölen insanların ardından rakı denetimine başlanmasına" benzetip, gerekli denetim mekanizmalarının "vakalardan önce" kurulması gerektiğini ifade ediyor.
Deniz: İsimsiz şampuanlar sağlığı tehdit ediyor
Tüketiciler Birliği Başkanı Deniz, Bakanlığın denetim yetkisi olmasına rağmen, isimsiz (no name) ürünlerin piyasada bulunduğuna dikkat çekiyor. Şampuanın ciltle temas ettiğini bu yüzden denetimsiz ürünlerin insan sağlığını doğrudan tehdit ettiğini belirten Deniz, kendilerine gelen vakalar arasında, şampuan ve sabundan kaynaklı cilt yanıkları olduğunu açıklıyor.
Birçok ülkede yasaklanan saç boyalarının Türkiye piyasasında bulunup bulunmadığının bile kontrol edilmediğini vurgulayan Deniz, "bunun çok ciddi bir risk" olduğuna işaret ediyor.
Kuaförler Birliği'nden Kömürcü'yse, kuaförlerin de bu olaylardan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, bazı kuaför salonlarının da ucuz ürün kullanımına gittiğini, bunun tüketicilere zarar verdiğini açıklıyor.
Yazan: Tüketicinin bilinçli olması gerekiyor
Tüketicilerin ne yapması gerektiği sorusuna Prof. Dr. Yazan yanıt veriyor.
Öncelikle alınan ürünlerin saklama koşullarının dikkatle incelenmesi gerektiğini vurgulayan Yazan, "etiket okuma"nın öneminin de altını çiziyor.
Yazan, etikette kullanılan içeriğin oranlarının verildiğini, kepekli saça sahip olanların "Zinc(Çinko)" araması gerektiğini, bitkisel şampuanlarda "bitki yağlarının bulunup bulunmadığının" denetlenmesini söylüyor.
Tüketiciyi bilinçlendirme görevinin firmalara düştüğünü vurgulayan Yazan, reklamların da yanıltıcı olabildiğini belirtiyor.
Ph oranı 5,5 ila 7 arasındaki şampuanların tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Yazan'ın diğer önerileri şöyle:
* Kuaförlerden tanınmayan ürünler almayın.
* Problemlere uygun ürünler seçin.
* Saçlarınızı şampuan kullanarak haftada en fazla iki kez yıkayın. Her gün şampuanla yıkamak saçlarınıza zarar verir.
* Şampuanların ağzını açık bırakmayın.
* Ürünleri en fazla altı ay kullanın. Bu altı ay içine, ürünün rafta bekleme süresini de dahil edin, sürümü fazla olan yerlerden alışveriş yapmaya özen gösterin.
* Güvenilir markaları tercih etmeye özen gösterin.(AÖ/TK)