Gündoğdu, Hayat Atölyesi seminerlerinde model üretmediklerini söylüyor. İnsancıl Atölyesi ise, "bilgisini metalaştırmayan, kollektif üretime yatkın insanların yaratılmasını" hedefliyor.
"Seminere katılan sonra anlatıcı oluyor"
İnsancıl Sanat Atölyesi neleri hedefliyor, şimdiye kadar neler yapıldı?
Daha önceki yıllarda Salı günleri değişik konularda seminerler verilirdi fakat biz bu konuda başarılı olamadık. Çünkü arkadaşlar bize yeterince zaman ayıramadı. Çalışmalarımız Ekim ayında başlıyor Haziran sonuna kadar devam ediyor. Hint felsefesinden başlayıp , Platon'a kadar geldik , bu dönem seminerlere Platon'dan başlayacağız. Bu süreli bir seminer edebiyatta da böyle bir yöntem izliyoruz, Edebiyatta Sümerler'den başlayarak tarihi evrim içerisinde anlatan bir yöntem izliyoruz.
Bizim atölye çalışmalarımızda ilk yıl seminerlere katılanlar ikinci yıl anlatıcı oluyor.
İnsancıl Dergisi'nde yaptığımız yayınlara ek olarak özellikle genç insanlara insanlığın birikimini aktarmayı hedefliyoruz. İkinci bir amacımız ise, insanların yaratıcılıklarını harekete geçirmek, mesela yazarlık seminerleri, şiir atölyeleri bu işlevi görecek.
Yeni dönemde farklı olarak neler var?
Geçen yılın sonlarına doğru bu aklımıza şöyle bir şey geldi; genç insanlar aşk, flört, dostluk konularında sorunlar yaşıyor ve bu sorunları tek başlarına çözemiyor. Bu konularda onlara yardımcı olabileceğimizi düşündük. Model üretmiyoruz, çünkü bir sorunun çözümünü başka bir şeye aktaramayız.
Gençler kendi sorunlarını ortaya koydular. Biz bildiğimiz kişilerin adını vermeden sorunlarını ortaya koyduk hatta kendi sorunlarımızı ortaya koyduk çözümler önerildi. Yani kısaca bu yıl hayat dersleri de var programımızda.
Öğrencileriniz sadece kursiyer olarak mı geliyorlar, onlarla ortak çalışmalarınız var mı?
Var tabi ki. Bir kere önce 'İnsanlık Atölyesi'ni maddi ve manevi olarak ayakta tutan bu arkadaşlar.
Biz kollektif üretime önem veriyoruz, geçen yıl Gogol'ün Ölü canlar üzerine ortak bir çalışma yaptı, bu yıl Kemal Bekir'in Kanlı Düğün romanı üzerine ortak bir 'okuma' gerçekleştiriyor.
İleriye dönük hedefleriniz nelerdir?
Biz bir vakıf olmak istiyoruz. Bu derginin ve atölyenin kurucusu Berrin Taş'ın da bu konuda ciddi katkıları var. Ayrıca çalışmalarımızı yeni bir kuşağa devretmek istiyoruz, istiyoruz ki, İnsancıl Atölyesi'nin birikimi gelecek kuşaklara da yol göstersin.
Seminerlerinize kaç kişi katılıyor?
Normal olarak seminerlerde 25-30 kişi bulunuyor, buradaki amacımız seminere katılanlardan daimi bir kadro oluşturmak istiyoruz.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Türkiye'de neyin doğru olduğu konusu baştan belirleniyor, biz rahatlıkla yanlış yapılabileceği, insanların akademik birikimleri, kariyerlerinden çok yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri bir dünyaya gönderme yapıyoruz. Biz aslında sağlam kişilikler yaratmak istiyoruz. Bilgisini metalaştırmayan, ürettiklerini paylaşan insanları bir araya getirmek istiyoruz.(NK)