Hayata Dönüş Operasyonu davasına tanık olarak çağrılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan hakkında mahkeme, tarihi müdahil tarafa bildirilmeyen, Tantan’a özel bir duruşma açılmasına hükmetti.
Bayrampaşa Cezaevi’nde 19 Aralık 2000’de, “Hayata Dönüş Operasyonu/Tufan Planı”nın uygulanmasıyla ilgili Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 50. duruşması bugün görüldü.
Mahkemenin son dört duruşmada tanık olarak çağırdığı Sadettin Tantan bu duruşmaya da katılmadı.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi ara kararında, “Tantan’ın özel koruma statüsünde bulunduğu, açık hedef haline getirilmeyecek şekilde dinlenmesi talebi uygun görülerek, mahkemenin belirleyeceği bir günde SEGBİS ile mahkeme heyetince dinlenmesine” hükmetti.
“CMK’da yeri olmayan, şahsa özel bir usul”
Müdahil avukatlardan Güçlü Sevimli bianet’e yaptığı açıklamada, bu kararın hem hukuka, hem de Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olduğunu belirtti:
“Gizli duruşma açılması, CMK’da yeri olmayan, şahsa özel bir usul. Tantan hiçbir şekilde karşımıza çıkmak istemediğini mahkemeye net şekilde hissettirdi, mahkeme de dosya sürüncemede kalmasın diyerek bir orta yol buldu.
Oysa Sadettin Tantan sadece dönemim İçişleri Bakanı değil, operasyon sırasında ve sonrasında kamuoyunu bilgilendirme görevini yapan, her gün TV kanallarında operasyonu ve F tipi cezaevlerini savunan bir yetkiliydi. Bu denli arkasında durduğu bir operasyonla ilgili 23 yıl sonra aynı olaya ilişkin süren yargılamaya gelmekten, tanıklık etmekten bile kaçınıyor, müdahil avukatların sorularından çekiniyor.”
“Operasyonu savunamayacağını düşünüyor”
Avukat Sevimli, “Kanaatimce, operasyonun ardından her gün basına demeç vererek yapılanları savunan Tantan, aradan geçen 23 yılda katliamla ilgili belgelerin, gerçeklerin ortaya çıkmasıyla artık operasyonun arkasında duramayacağını, savunamayacağını düşünüyor olmalı. Duruşmaya gelmemesinin, sorulara maruz kalmak istememesinin de sebebi bu,” diye konuştu.
“TANIK DEĞİL SANIK OLMALILAR”
“Hayata Dönüş’ün tek planı var, Sadettin Tantan imzalı”
Bundan sonra süreç nasıl işleyecek?
Mahkeme daha önce de dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanı olan Ali Aydın’ı bu yöntemle dinlemişti.
Daha önceki duruşmalardaki çağrılara uymayan Tantan’ın son olarak MERNİS adresine tebligat gönderildi. Müdahil avukatlar bu tebliğe rağmen duruşmaya katılmayan Tantan hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasını istedi, mahkeme bu talebi reddetti.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, müdahil avukatlardan, Tantan’a sorulmasını istediklerini yazılı şekilde 30 gün içerisinde iletmelerini istedi.
Avukat Sevimli sorularını mahkemeye ileteceklerini ancak bu yanıtlara karşın sormak istedikleri ek soruları olduğunda bunları soramayacaklarını ekledi.
“Devletin ayıbı temizlendi” demişti
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, operasyonun hemen ardından bakanlıkta gazetecilere verilen brifingdeki konuşmacılardan biriydi.
Bir gazetecinin brifingdeki “10 yıldır Türkiye’de cezaevlerine girilemiyor” ifadelerini hatırlatarak “Bu bir itiraf mı?” sorusunu şöyle yanıtlamıştı:
“Devletin ayıbını bu operasyon temizlemiş oldu. Bu ayıbın mimarlarını ve aktörlerini halkımız bu operasyonla tanıma fırsatı elde etmiş oldu. Bu sistemin mimar ve aktörleri, basında kendi gerçeklerini anlatarak bu yozlaşmışlığın, kanunsuzluğun nasıl gerçekleştiğini de kendi anlatım ve ifadelerinde halkımızın bilgisine sundular. Bu bakımdan bu operasyon son derece faydalı oldu. Yıllardan beri süren bu kanunsuzluğun getirmiş olduğu vahşetin sorumlularını yüce milletimiz kendi vicdanlarında yargılayacaktır.”
“Operasyonun tek planı var, Tantan imzalı”
Operasyonun 14 Aralık 2000 tarihli ana harekat planında dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan’ın imzası var.
bianet’in 2014 yılında haberleştirdiği planın dört ayrı ekinin tamamında da dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanı Ali Aydın’ın imzası bulunuyor.
TIKLAYIN - “Hayata Dönüş”ün Gerçek Planı: Medyada Psikolojik Harekat
Ali Aydın bunun genel müdahale emri olduğunu, ana harekat planının bu olduğunu söyledi:
“Genel müdahale emri İçişleri Bakanlığı tarafından verildi, Jandarma Genel Komutanlığı da zaten İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Kriz merkezinde görevliydim, kriz merkezinde ben vardım. İçişleri bakanlığından, adalet bakanlığından ve sağlık bakanlığından daire başkanlığı seviyesinde kriz merkezine katılım olmuştur. Hayata Dönüş Operasyonları bu kriz merkezinden yönetildi. Ben kriz merkezindeki toplantıların hepsine katıldım.”
Ne olmuştu?
TIKLAYIN - MGK mahkemeye, belge yerine 29 yıllık basın açıklamasını gönderdi
Hayata Dönüş Operasyonu esnasında İçişleri Bakanı olan Sadettin Tantan’ın tanık olarak dinlenmesine mahkeme, olaydan 21 yıl sonra karar vermişti.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın 9 Aralık 2021’de görülen 44. duruşmasında, dönemin İçişleri Bakanı Tantan ile Ceza ve Tevkifevleri Müdürü Ali Suat Ertosun’un duruşmada dinlenmesine hükmetti.
TIKLAYIN - Tantan ve Ertosun 21 yıl sonra "tanık" oldu
Dosyanın müdahil avukatlarından Güçlü Sevimli, bu kararı, “21 yıl sonra operasyonun iki sorumlusu, dönemin İçişleri Bakanı ile Ceza ve Tevkifevleri Müdürü, tanık sıfatıyla da olsa ilk kez dinlenecek. Bu kişilerin dinlenmesini yıllardır talep ediyorduk ve sürekli reddediliyordu, ilk kez kabul edildi. Dosyada zaten Tantan imzalı harekat planı var, mahkeme huzurunda dinlenecek olmaları kayda değer bir gelişme” diye yorumlamıştı.
Önce “adresi bulunamadı”, sonra “güvenlik riski”
Mahkemenin bu kararının ardından Tantan ile ilgili İçişleri Bakanlığına yazı yazıldı. Bakanlık bir sonraki duruşmada “Tantan’a ait güncel adres bulunamadı” şeklinde yanıt verdi, bu nedenle Tantan’ın dinlenmesi için tebligat gönderilemedi.
Tantan, daha sonraki duruşmada ise “güvenlik riski bulunduğu gerekçesiyle” duruşmaya katılamayacağını mahkemeyle paylaştı.
Mahkeme, bu mazeretini önüne geçmek adına Tantan’ın, önceki duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenmesine hükmetti. Ancak Tantan bu duruşmaya da mahkemeye sağlık raporu sunarak katılmadı.
Bugünkü duruşmaya ise herhangi bir mazeret sunmaksızın katılmadı. (AS)