“Ben bu eğitimi aldım çünkü güçlenmem lazımdı. Benim kadın haklarına ilgim avukatlıktan çok daha önce geliyordu. Küçüklükten beri kadın haklarını savunuyordum. Babam anneme hayır yanıtını verince mesela, ben soruyordum 'Neden?' diye.
“Ben çırpınma içindeyim, etrafımdaki herkese haklarını anlatıyorum. Hâkimler bir yerde ‘Biz böyle kara veriyoruz’ yanıtını verince, boynu bükük geri dönüyordum. Benim, savunduğum kadının haklarını bilmek için de desteğe ve bilgilenmeye ihtiyacım vardı. O nedenle bu projeye katıldım.”
Bu sözler avukat Demet Ayça Tuna’ya ait. Tuna, “Kadınların Adalete Erişiminin Güçlendirilmesi” projesinden söz ediyor. Proje, Sabancı Vakfı ve Mor Çatı’nın iş birliğinde, İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Uygulama ve Araştırma Merkezi ortaklığında yürütülüyor. Proje kapsamında 100’ü aşkın kadın avukata destek verilmesi hedefleniyor.
TIKLAYIN - Erkekler Şubat'ta 23 Kadını Öldürdü
TIKLAYIN - Erkek Şiddeti Şubat 2019
TIKLAYIN - Aile Mahkemelerinde Bir Gün
Projenin sonraki durağı Eskişehir
Proje kapsamında İstanbul, Eskişehir, Bursa ve Trabzon’da kadın avukatların katıldığı iki gün süren seminerler düzenleniyor. Bu seminerlerde kadın avukatlara, özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 No’lu yasanın detayları anlatılıyor. Seminerler, şu ana kadar İstanbul ve Bursa’da gerçekleşti. Sırada Eskişehir ve Trabzon var.
TIKLAYIN - Mor Çatı: Şiddet Yasasını Uygulamak Yerine Kadınları Bezdiriyorlar
TIKLAYIN - İstanbul Sözleşmesi Ne Diyor? Devlet Ne Yapıyor?
“Hibe Programları’nda 148 proje desteklendi”
Projenin detaylarına ilişkin Sabancı Vakfı’nda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıda ilk olarak konuşan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, vakfın 45 yıldır sivil toplum projelerine destek verdiğini, 11 yıldır da Hibe Programı düzenledikleri bilgisini paylaştı:
“Temel felsefemiz bu topraklardan kazandıklarımızı bu toprakların insanları ile paylaşmak. Bu doğrultuda sivil topluma destek olma hedefindeyiz. Bunun içindeki en önemli katkılarımızdan biri hibe programı. Hedef kitlemiz kadın, genç, engelliler. Geçen 11 yılda düzenlediğimiz hibe programlarında 148 farklı projeyi destekledik.
“En büyük arzumuz bu masanın etrafında, kadına yönelik erkek şiddeti, kadına yönelik eşitsizliğini çok daha az konuştuğumuz toplantılarda olmak, bu anlamda çok daha çok yolumuz olduğunu biliyoruz.
TIKLAYIN - Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karşıtlığının Dinamikleri
“Ekonomik hakların tanınmasındaki eşitsizlikte Türkiye 85.sırada”
“Sadece Türkiye’de de değil dünyada da şiddetin yaygın olduğunu” belirten Safkan, tüm dünyada kadınların yüzde 30'unun, Türkiye’de de yüzde 39’unun şiddet türlerinden en az bir tanesine maruz kaldığını belirtti. Safkan, son olarak Dünya Bankası’nın “Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk” başlıklı raporunu paylaştı ve raporda kadınlara yönelik ekonomik hakların tanınması konusundaki eşitsizlikte 187 ülke arasında Türkiye’nin 85. Sırada olduğunu söyledi.
Adli Yardım Büroları üzerinden kadın avukatlara ulaşıldı
Projenin Mor Çatı’daki yürütücüsü Aslı Elif Sakallı da kadına yönelik eşitsizliğe çomak sokmak derdinde olduklarını belirtti:
“Erkek şiddetinin son bulması içine toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin son bulması gerekiyor. Biz de bu eşitsizliğe çomak sokmak derdindeyiz. Kadınların ve çocukların güçlendikçe şiddetten kaçtıklarını kararlı bir şekilde buna devam ettiğini biliyoruz. Kadınların şiddetten uzaklaşmaya karar verdiği noktada ‘Ben karar verdim’ dediği noktada o şiddetten uzaklaşmaları daha hızlı olduğunu görüyoruz.
“Mor Çatı olarak erkek şiddeti ile mücadele konusunda ciddi bir deneyimimiz var. Bunu paylaşmak istedik. Proje kapsamında adli yardım büroları üzerinden kadına yönelik şiddet davalarına bakan kadın avukatlara ulaştık.
“Şiddete uğrayan kadınların hikâyelerini dinlemek de avukatlarda başka travmalara neden olabiliyor. Yan yana gelmek, dayanışmak istedik. Hukuk kadar dayanışmanın da önemli olduğunu düşünüyoruz.
“İstanbul Sözleşmesi’ni bilmeyen hâkimler var”
Son olarak konuşanlardan biri de avukat Perihan Meşeliydi. Meşeli, proje kapsamındaki seminerlerde ulusal ve uluslararası mevzuatları anlatan isimlerden.
“ Bizim verdiğimiz seminer gibi. Baroların verdikleri eğitimleri de güçlendirmek gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’ni, 6284’ü bilmeyen hâkimler var.
“Yine kadına yönelik şiddet davalarına bakan kadın avukatların da güçlendirilmesi gerekiyor. Hukuk kadar yaklaşım da önemli. Size derdini anlatmaya gelen kadını adliyeden dinleyemezsiniz. Onun size güvenmesi lazım ki her türlü detayı anlatabilsin.
“Avukatlar da yasaları ve kendi haklarını bilmeli. Şiddet gören kadın polise ‘Ben sığınağa yerleşmek istiyorum’ diyorsa, o kadının mutlaka sığınağa yerleştirilmek zorunda olduğunu bilmesi gerekiyor avukatların.”
Toplantı, soru cevap bölümü ile sona erdi. (EMK)