Sabancı Üniversitesi’nde, Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları bölümünden bir lisansüstü öğrencinin bursu “asistanlık görevini tamamlamadığı”, Ekonomi bölümünden altı lisansüstü öğrencinin bursu ise “ortalama” gerekçesiyle kesildi. Kesintiler, aylık burs, yurt bursu ve eğitim bursunu kapsıyor.
Öğrenciler, burs değerlendirme sürecinin şeffaf olmadığını ve kriterlerin muğlak olduğunu belirterek yaşananları “politik faaliyet yürüten öğrencilere karşı bir yıldırma politikası” olarak nitelendirdi.
“Mobbinge ve burs gaspına karşı itirazımızı yükseltiyoruz” sloganıyla dün (8 Ağustos) bir araya gelen öğrenciler, Tuzla Kampüsü önünde basın açıklaması düzenledi.
Polis ve özel güvenlik birimi, öğrencilerin basın açıklaması için kurmak istediği tenteye müdahale etti. Kurulmasına izin verilmedi. Öğrencilerin, trans ve LGBTİ+ bayrakları açmaları hâlinde gözaltına alınacakları yönünde tehdit edildiği öğrenildi.

“Öğrenciler ucuz iş gücü değildir”
Sabancı Üniversitesi öğrencileri, kampüs önünde yaptıkları açıklamada, lisansüstü öğrencilerinin ‘öğretim asistanlığı’ adı altında araştırma görevlisi olarak çalıştırılmasına rağmen sözleşmesiz, sigortasız ve güvencesiz bırakıldığını belirterek şöyle dedi:
“Bu koşullar gizlenmek için kadroya sembolik araştırma görevlileri alınıyor. Üniversite, öğrencilerin hak arama süreçlerini bürokratik oyalamalarla sabote ederek en sonunda topluca reddediyor. Buna karşı çıkan öğrenciler ise mobbinge maruz bırakılıyor. Biz biliyoruz ki üniversiteler şirket değildir, öğrenciler ucuz iş gücü değildir.”
Açıklamada, Ocak ayında dört aylık sözleşmeyle çalışan bir öğrencinin, İsrail’in en büyük petrol tedarikçisi olan Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR ile düzenlenen eğitimi eleştirdiği için işten çıkarıldığı hatırlatıldı.
Anlık Sabancı Üniversitesi önü! pic.twitter.com/P3H9dTxxot
— Sabancı Direniş (@sabancidirenis) August 8, 2025
“Keyfi burs kesintilerine son”
Öğrenciler; burs kesintilerinin durdurulmasını, öğretim asistanlarına güvenceli sözleşme ve sigorta sağlanmasını, Öğrenci Temsil Kurulu’nun tanınmasını ve karar süreçlerine dahil edilmesini talep etti. Ayrıca bursların iade edilmesi ve üniversitenin LGBTİ+ ile kadın düşmanı uygulamalarına son verilmesi çağrısında bulundu.
Yaşananların tekil baskılar olmadığını söyleyen öğrenciler, diğer üniversitelerdeki benzer yönetim politikalarına ve disiplin soruşturmalarına karşı da mücadele edeceklerini belirterek açıklamayı sonlandırdı.

(BK/VC)







