Murat Bjeduğ 10'lardan Biri: Sabahattin Kurt Kitabı/ Sabo'yu "Mezarsız Devrimcilere" adamış. Sabo'nun ablası Sevinç Kurt kardeşinin "Siyasalı bitirip, Gevaş'a kaymakam olacağım" dediğini hatırlıyor "kaymakam olmadı, mezarı bile Gevaş'a gelmedi" diyor üzüntüyle.
Kitaptan 135-139 sayfalarda yer alan Gülten Akın ve Sabahattin Kurt başlıklı bölümü Gülten Akın'ın "Van'dan Gelirik" şiirini paylaşıyoruz.
***
Sabahattin Kurt'u araştırmaya başladığımda, Gülten Akın ile yollarımızın kesişeceği, aklımın ucundan dahi geçmemişti.
Bu büyük şair, aşağıda okuyacağınız şiirlerinde Sabahattin Kurt'a ve küçük kardeşi Semih Kurt'a yer vermiş. Yürek yanardağından akan magma gibi yakıcı, göz alıcı, sıcak ve sevgi dolu duygularıyla, şefkatiyle yazmış Sabahattin'i... Şiirlerinde Sebo diye seslenmiş ona, şimdi 6O’lı yaşlarında olan kardeş Semih Kurt’a da Semo, diye hitap etmiş.
Şiirleri bulup okuyunca, heyecandan titreyen ellerim telefona gitti. Gülten hanıma kendimi tanıttım, çalışmalarımdan söz ettim.Çok duygulandı, unutamayacağım çok güzel sözlerle beni çok mutlu etti. "Çocukların (Kızıldere’de ölenlerin) unutulmaması lazım, çok iyi yapıyorsun bu çalışman ile" diyerek. Gevaş’ta eşinin kaymakam olması nedeniyle yaşadıklarını, KURT ailesi ile komşu olduklarını, çok iyi insanlar olduklarını ve her şeylerine koştuklarını anlattı. Sabahattin’in çok efendi, terbiyeli, çok zeki ve saygılı bir çocuk olduğunu, okuma ve kitap sevdasından söz edip, her pazartesi gelip kendisinden bir kitap aldığını ve sonraki pazartesi o aldığı kitabı okuyup iade ederek yeni bir tanesini aldığını, bunun adeta pazartesi ritüeli haline geldiğini söyledi, Gülten hanım.
Gülten Akın'a sevgi ve saygılarımı sunarak, saygıyla selamlıyorum. Onu ve Sabahattin’i konuşurken değişen, duygusallaşan ses tonunu asla unutmayacağını.
Sabo'nun Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki ilk yılında bir tatil için geldiği Gevaş'ta |
Sabahattin Kurt'u hiç bilmeyen genç devrimciler bu şiirlerden de haberdar değiller. Büyük çoğunluk KIZIL-DERE olayını, tarihsel önemini ne yazık ki tam olarak idrak edememiş. Kabahat onların değil, olayın adeta 10 Kasımvari anma törenlerine dönüşmesi, emek sarf edilerek KIZILDERE gerçeğinin tüm boyutlarıyla araştırılıp ortaya konulmamış olmasından kaynaklanıyor, bilgi eksikliği ve orada katledilmiş insanların unutulmuşluğu.
Sabo (sol başta) ailesiyle |
Van'dan Gelirik
Yukarda
Averol"un oralarda
Altı jandarma bir komutan
Burdur İsparta Samsun'dan
Bursalı Konyalı Kırşehirli
Altı delikanlı jandarma
Bir yüzbaşı komutan
Sıkıca tutuyorlar
Yüzyıllanmış bir ipin ucundan
Öteki uçta üçer beşer el değiştiren Kaçakçı, eşkıya
Güm güm ötüyor mağaralar
Buza kesiyor jandarma
Eşkıya donuyor
Donuyor komutan
Bitiyor açlıktan ve uykusuzluktan
Dev, baş istiyor
Bir eliyle eşkiyalar büyütürken
Ötekiyle jandarmayı üstüne salan
Bir ondan bir ötekinden
Baş istiyor
Uyumuyor kasabalar köyler
Kilitler tüfekler korkuyu bekliyor
Al narı cevizi bekliyor
Koyunla keçileri
Sarı saçlı kızları bekliyor
Dev, eritiyor soluğuyla Kilitleri silahları
Eşkıya evlere giriyor
Ardından jandarma evlere giriyor
Serseran serçevan
Eşkıyanın jandarmanın ardından
Bir uzun akmadan müküs
Kuzu büyümeden bebek yürümeden
Gelinler lorkeye durmadan
Dev istiyor, ürün istiyor serseran serçevan
Beye dönüşüyor
Eski eşkıyalar
Serseran serçevan
Yiğidim, demir yüreklim
Dağlara verdiğim Sebo can
Onca kitabın onca kitabın
Kavlini yüklendin
Yaban kekliği miydin
Al eden avcıya mı düştün
Tuz mu koydular gözene
Yandın yeniden yeniden mi döndün?
Aşağıda
İlk yazın ürküttüğü balık sürüleri
Yumurtalarını gizleyerek gövdelerinde
Irmak ağızlarına yöneliyorlar
Buluttan başlığıyla Süphan
Bir kar taneciği bile vermeden karşılık
Akşam güneşini kullanarak
Yönetiyor son töreni
Göl durgun ve kızıl pırıltılı
Sıvanmış Engil suyunun balıkçıları
Ağları çekiyor dalyanlardan
Kuşlar koyağında
Martılar turnalar balıkçıllar
Koca bir savaşı bitirmiş yorgun
Beyaz sessizliğe sıralanmış
Duruyorlar
Yerde parçalanmış kuş bedenleri
Tüyler kan ve ölüm ölüm
Ah Sebo, Sebo can
Onca zalımın onca zalımın
Zulmunu yüklendin
Dağlarda yitti tülün teleğin
Ama kan
Ama kan durur (Gülten Akın, Bütün Şiirleri, Can Yayınları, 1982, s.288)
Murat Bjeduğ |
1960 Hatay/Reyhanlı doğumlu. Adıge’lerin 1876 yılında yurtlarından sürgün edilmesiyle Anadolu’ya gelen bir Bjeduğ ailesinin üçüncü kuşağından. Kuzey Kafkas Halk Kültür Dernekleri’nde, Adıge kimliğinin ve yok edilmiş varlığının ancak Kuzey Kafkasya’ya dönüşle mümkün olabileceğini savunan “Dönüş” hareketi içerisinde çalıştı. Hâlâ Dönüş hareketini destekliyor. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan ilk siyasi parti olan Yeşiller Partisi’nin üyesi olarak parti etkinliklerinde görevler aldı. Birikim, bianet, T24, Express, Ağaçkakan, Gösteri yazılarının yayımlandığı mecralardır. THKP-C, Kızıldere, Beatles, ’68, Ziya Yılmaz, Koray Doğan, George Harrison, John Lennon, Tahsin Şahinkaya odaklandığı konular |
(APA/KU)
49. yılda Kızıldere, On'ların hayatları
12 Mart 1971'den, 30 Mart 1972'ye/ Ertuğrul Kürkçü
Kızıldere Operasyonuna katılan bir onbaşı anlatıyor