Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, gelecek hafta grev kararını asacakları Sabah gazetesi ve ATV'nin bağlı olduğu Turkuvaz Grubu ile gelinen sürecin Türkiye medyası açısından 20 yıldır bir ilk olduğu söyledi.
87-89 yıllarında, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde sendikasızlaştırma operasyonları başlamadan önce yine grev kararları asıldığını ancak sürecin anlaşmayla sonuçlandığını hatırlatan İpekçi, grev kararını astıktan sonra 60 günlük süre içinde greve çıkma hakları olduğunu açıkladı.
"Temel amaç greve çıkmak değil, greve çıkacağımızı işverene gösterip onu masaya oturtmak. Kararımızı Balmumcu'daki işyerine şölen eşliğinde asacağız. İşvereninin yaklaşımını değiştirmesini umacağız."
Sendika, Sabah-ATV, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yönetimine geçtiği süreçte burada örgütlenmiş ve toplu sözleşme yetkisini almıştı. Turkuvaz Grubu'nun satın almasının ardından sendikaya yönelik baskılar artmış, sendikalı çalışanlar işten çıkartılmıştı. 5 Aralık'ta grev kararı aldıklarını ifade eden İpekçi, bundan sonraki süreci bianet'e anlattı:
Neler yaşanacak?
Gelecek hafta hem Balmumcu'da hem Sefaköy'de grev kararımızı asacağız. Ondan sonra da Ankara'da bunu yapacağız. Grev kararını asarken Balmumcu'nun önüne epey bir kalabalık toplayacağız. Kararımızı, greve çıkıyormuş gibi şölenle asacağız. Sonraki süreçte işvereninin yaklaşımını değiştirmesini umacağız. Toplu sözleşmesi masasına oturup görüşmeleri sürdürmesini, anlaşma yolunu denemesini bekleyeceğiz.
Kararın asılmasıyla her şey bitmeyecek?
Gelecek hafta grev kararını astıktan sonra 60 günlük bir süre içerisinde greve çıkma hakkımızı var. Bu süre içinde grev tarihini ayrıca belirleyeceğiz. Grev günü beklentimiz o ki, bin 500- 2 bin kişinin çalıştığı işyerlerinde herkes işini bıraksın. İster sendikalı olsun, ister olmasın, tüm çalışanların greve çıkma hakkı var.
İşverenden nasıl bir tavır bekliyorsunuz?
Grev ilanını asarken görecekleri, onların fikirlerinde değişikliğe yol açacaktır diye umuyorum. Eğer olmazsa, işyerinin önünde o gün göreceklerini greve çıkana kadar her gün yaşacaklar. Diğer sendika ve basın meslek örgütleri de desteğe gelecekler.
Adım adım gitmeye çalışıyoruz. Grev tarihi belirlendikten sonra, somut olarak grev kararının nasıl uygulanacağı ortaya kanacak.
Geçmişte bunun örneği var mı?
87-89 yıllarında, Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde sendikasızlaştırma operasyonları başlamadan önce, bu şekilde yine grev kararları asılmıştı ama anlaşmayla sonuçlanmıştı.
Yakın bir zamanda Ankara Haber Ajansı'nda (ANKA) greve çıkmak üzereyken greve çıkacağımız gece işverenin yaptığı çağrıyla anlaşmayla sonuçlandı ve TİS imzaladık. Anadolu Ajansı (AA) uyuşmazlığa gideceğimizin son günü anlaşma sağlandı ve aynı şekilde sözleşme imzaladık.
Kimler yararlanacak?
TİS'in getirilerinden tüm ATV ve Sabah çalışanları yararlanacak. Tüm çalışanlardan desteğin gelmesi lazım. Asıl desteğin içeriden gelmesi lazım. Bu kadar mücadelenin bir anlamı olmalı. Matbaayla birlikte yaklaşık 2 bin çalışan var.
Sendikadan ayrılanlar ne olacak?
Onların sendikadan ayrılmalarındaki sebepler bana göre makul. Geçici bir uzaklaşma diye düşünüyorum. Kendilerini koruma altına alma içgüdüsüyle bir hareket. Ama onları asıl koruma altına alacak olan bu TİS olacak. Biz zaten sürekli onlarla birlikte hareket ediyoruz, danışarak gidiyoruz. Onlar daha açıktan bu mücadelede yer almaya başlayacaklar. Desteklerini zaten sürdürüyorlar. İçerde bize bir yakınlık olmasa, bazı şeyleri zaten yapamayız. (EÖ)