Emniyet müdürü Sedat Selim Ay'ın Temmuz 2012 tarihinde Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atanması haberi kamuoyunda uzun bir süre tartışılmıştı.
Adı işkence ve tecavüz suçlamalarına karışan, hakkında açılmış davalar bulunan Sedat Selim Ay, hakkında yapılan haberler nedeniyle aralarında bianet'in de bulunduğu çok sayıda basın kuruluşunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet etti. Başsavcılık kovuşturmaya yer yok diyerek dilekçeyi Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'na gönderdi.
Bianet'e tebliğ edilen şikayet dilekçesinde şikayet konusu şu şekilde belirtiliyor:
"Müşteki Sedat Selim Ay vekili tarafından TMK. 10. madde ile görevli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesi örneği ilişikte gönderilmiştir.
İstanbul Emniyet Müdür yardımcılığı görevine atanan müştekinin geçmişte terörle mücadelede görev alması nedeniyle 3713 sayılı Yasanın 6. Maddesi uyarınca hedef gösterildiğinin iddia edildiği, anılan Cumhuriyet Başsavcılığınca bu yasa yönünden ek KYOK [Kavuşturmaya Yer Yok] verilip iftira ve hakaret suçu yönünden evrak Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmiş olup, Bianet Haber sitesi yayın yönetmeni ve sorumlusu Haluk Kalafat ile şikayet dilekçesinin 12,13,14,15, 16 sırasında isimleri yazılı eser sahibi konumundaki diğer şüphelilerin araştırılarak savunma ve delilleri sorulmak üzere CMK. 146, 147. madde doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığımız Basın Bürosuna müracaatlarının sağlanması, eser sahiplerinin açık adres ve kimlik bilgilerinin de temin edilerek gönderilmesi rica olunur."
Bianet'te yayınlanan haberler şu şekilde sıralanmış
Samet Akten'in "Selim Ay'ların Aramızda Dolaşması Ürkütücü" (26 Temmuz), "Selim Ay Devletin İşkence Politikalarının Temsilcisidir" (27 Temmuz), "ÇHD İstanbul: Tecavüz için Emniyet, İşkence için Hizmet" (30 Temmuz) ve "Kadın Örgütleri: SS Ay Görevden Alınsın"( 31 Temmuz) başlıklı haberleri; Ekin Karaca'ın "Prof. Dr. Şahika Yüksel: Tecavüzcü Tecavüz Ettim Demez" (25 Temmuz ) ve "Emniyet Ay'a Sahip Çıktı, Hukukçular Tepkili" (27 Temmuz) başlıklı haberleri; Sibel Yalın Yerdeniz'in "İşkence ve Tecavüze Hakkınız mı Vardı" (25 Temmuz) başlıklı yazısı; Çiçek Tahaoğlu'nun "İşkencecisini Yenen Sosyalist Bir Kadın" (27 Temmuz) başlıklı söyleşisi ve "Üyeleri, İnsan Hakları Komisyonu'nu Toplantıya Çağırıyor" (30 Temmuz) başlıklı haberi; Füsun Erdoğan'ın "SS Ay, İyi ki Yetkin Yokmuş" (13 Ağustos) ve "Tanıklık Yapmaya Hazırım" (21 Eylül ) başlıklı yazıları ve "Sedat Selim Ay'ın Görevden Alınması için İmza Kampanyası" (27 Temmuz) ve "Selim Ay'ın Terfisine Soru Önergesi" (25 Temmuz) başlıklı imzasız haberler.
Sedat Selim Ay ayrıca Evrensel gazetesinden Güler Can ve Hülya Emeç'in 25 Temmuz tarihli "Bir de devlet eliyle ödüllendirdi", 26 Temmuz tarihli "Sedat Selim Ay'ın terfisine İHD'den tepki", 27 Temmuz tarihli "Biz yaşadık, biz tanığız" ve "Sedat Selim Ay'ın terfisine AKP'li vekillerden tepki", 3 Ağustos tarihli "SS Ay'ı atayan zihniyet de işkence ortağı" başlıklı haberlerine; Özge Ayaz'ın 6 Ağustos tarihli "Sıradanlaştırılmaya Çalışılan İşkence"; Yusuf Nazım'ın 15 Ağustos tarihli "Ramazanda karın tokluğuna tecavüz" ve 7 Eylül tarihli "Gazeteci Şenoğlu tahliye edildi" başlıklı yazılarından da şikayetçi oldu.
Ay, Taraf Gazetesi, OdaTV Haber Sitesi ve Aydınlık Gazetesi'nden de şikayetçi oldu.
Şikayete konu olan haber ve yazılar şöyle sıralandı:
Taraf gazetesinden Sümeyra Tansel'in 15 Eylül tarihli "Yıldıracağını sanıyor ama" başlıklı haberi ve 3 Ekim tarihli "Taraf Selim Sedat Ay'a karşı görevini yaptı" başlıklı haberi.
Aydınlık Gazetesinden Hikmet Çiçek'in 15 Ağustos tarihli "En zalim işkenceci Taraf'ın kendisi" ve 2 Eylül tarihli "Türk Subayı kaçabilir, El Kaideci ise kaçmaz" başlıklı haberleri.
Oda TV'deki 29 Temmuz tarihli "Taraf'ın ekseni kaydı", 9 Ağustos tarihli "AKP'nin tepesi Dörtyol ve Sedat Selim Ay meselesinde ne düşünüyor" ve 6 Eylül tarihli "Bekir Bozdağ'ın parmağı cemaati gösteriyor" başlıklı haberler. (HK)