Trafik kazasında bir polisin ölümüne neden olan Rüzgar Çetin’in polisin ailesinin şikayetini geri çekmesinin ardından tahliye edilmesi toplumda ciddi tepki çekti.
Ailenin şikayet kararını geri çekmesinin ardından “kan parası” aldığına dair yorumlar getirildi, bugün Akşam gazetesinde buna dair bir iddia da ortaya atıldı. Polisin eşi bu iddiayı katıldığı bir televizyon programında reddetti.
Trafikte Haklarım Derneği Başkanı Yasemin Usta, trafik kazaları davalarının yıllarca sürdüğünü, maddi ve manevi olarak çok yıpratıcı olduğunu ve üstelik sonuçta verilen cezaların adaleti sağlamadığını belirtti.
Usta, tüm bu sebeplerle ailelerin kazaya neden olan kişiyle para karşılığında anlaşmaya vardığına dikkat çekerek kendi derneklerinin tam da bunun tersi yönünde davalardan caydırıcı cezalar aldırarak emsal kararlar oluşturmaya çalıştıklarını söyledi.
"4 yıldır adalet bekliyoruz, yatacağı süre 1,5 yıl"
2015 yılında 7530 kişi öldüEmniyet Müdürlüğü verilerine göre, 2015 yılında 6412 ölümlü kaza gerçekleşti. 7530 kişi bu kazalarda öldü. 176 bin 599 yaralamalı kaza sonucunda da 304 bin 421 kişi yaralandı. |
Yasemin Usta’nın derneğin kurulmasına da neden olan hikayesi şöyle:
19 Ekim 2012’de 18 yaşındaki kuzeni Gökhan, hatalı sollama yapan, aşırı hızlı, ehliyetsiz sürücü S.P. yüzünden hayatını kaybetti.
S.P., 6 Kasım 2014 bilinçli taksirden 6 yıl 8 ay ceza aldı. Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile eski infaz yasası ile 3,5 sene olan suçu 1,5 seneye indi. Yargıtay kararını bekliyorlar. Aradan dört yıl geçti ve sanık hiç tutuklu yargılanmadı.
"Kazada ehliyeti yoktu, sonradan ehliyet alabildi"
Yasemin Usta, yaşadığı süreci şöyle anlattı:
“Sanık üst sınırdan 6 yıl ile cezalandırıldı ancak hiç tutuklanmadı. Hakimin takdiri. Sanık kuzenime çarptığında 38 yaşındaydı, ehliyeti yoktu. Kazadan üç ay sonra ehliyet alabildi. Hala trafikte dolaşıyor. Bence zaten ölümlü kazalarda o kişi bir daha asla trafiğe çıkartılmamalı.
"4 sene oldu. Yargıtay onaylansa bile en son KHK ile sadece 1,5 sene yatacak. Bu yeterli değil. Ben adalet aramak için işimi gücümü her şeyimi bıraktım. Kazanın soruşturmasında görevini ihmal eden polislere de dava açıp kazandım. İnsan eliyle gerçekleşen ani ölümlerde adalet duygusunun yerine gelmesi bizler açısından çok önemli. Çünkü o yara kabuk bağlamıyor."
"Trafik kazalarında cezalar caydırıcı değil"
Usta, 2015 yılında 7530 kişinin trafik kazasında hayatını kaybettiğine, birçok kişinin de engelli kaldığına dikkat çekerek sanıkların çoğunun tutuksuz yargılandığını ve üst sınırdan caydırıcı cezalar almadığını belirtti.
“Trafik kazaları basit kazalar olarak görülüyor. Ne yazık ki basit taksir hükümleri uygulanıyor, 2 ila 6 yıl arası cezalar veriliyor. Olası kast ile yargılanmak çok çok az. Oysa ki ‘alkol kullanma’, ‘kırmızı ışıkta geçme’ vb bu hataların kişilerin ölümüne neden olacağı o kadar açık ki.
"Genelde tutuksuz yargılanıyorlar. Ancak çok ölümlü kazalarda, ya da ünlü kişilerin kazalarında tutuklama oluyor. Onlar da bir süre sonra serbest bırakılıyor. Zaten denetimli serbestlik de uygulandığında cezaların caydırıcı tarafı kalmıyor.”
"Ailelere mahkeme sürecinde destek gerekiyor"
Usta, kaza sonrasında aileleri çok uzun yıllar sürecek maddi ve manevi yıpratıcı bir sürecin beklediğini birçok ailenin “haklı” olarak bunu göze alamadığını söyledi.
“Kaza sonrasında sigorta şirketleri kişinin gelir durumuna göre bir tazminat veriyor. Mesela benim kuzenim için ailesine sadece 12 bin lira verildi. Ama ölen kişi baba vs olduğunda bu rakam artıyor. Bunun yanında ailelere ‘kan parası’ teklif ediliyor. Ailelerin bir bölümü bu zorlu mahkeme sürecini kaldıramayacağı için bunu kabul ediyor. Onları suçlamak haksızlık olur. Onlara bu konuda maddi madevi destek olunması gerekiyor.
"Aile şikayeti geri çekince taraf kalmıyor ortada"
"Aslında ölümlü kaza olduğu için kamu davası açılmış oluyor. Ancak aile şikayetini geri çektiği için hakim de takdirini alt limitten yana kullanıyor. Rüzgar Çetin olayında da olan bu. Zaten yaralı kişi en başta şikayetini çekti, sonra ölen polisin ailesi çekti. Ortada bir taraf kalmadı.
"Biz dernek olarak bu davalarda caydırıcı cezaların verilmesi ve emsal kararlar çıkarmak için mücadele ediyoruz. Aslında hükümetin de 2020 yılına kadar trafik kazalarını azaltma gibi bir gündemi var. Bunun için ciddi olarak çalışmak gerekiyor.” (NV)
Rüzgar Çetin davasıİstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Beşiktaş'ta bir polisin öldüğü, bir polisin yaralandığı trafik kazasına ilişkin yargılanan Rüzgar Çetin'i, "bilinçli taksir" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Çetin'in cezaevinde bulunduğu 8 aylık süreyi gözönünde bulundurarak tahliye edilmesine karar verdi. Üst mahkeme davayla ilgili kararını verene kadar Rüzgar Çetin serbest kalacak. Üst mahkeme kararını onarsa Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu'na göre, Çetin'in yaklaşık 5 ay cezası kalacak. 1 Temmuz'da çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) nedeniyle de tamamen özgür kalacak. Çünkü bu KHK, 2 yıldan az cezası kalanların tahliye edilmesini öngörüyor. Savcı, Çetin'in tahliye edilmesine itiraz etti. Tutuklanmaması halinde hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasını talep etti. Rüzgar Çetin sinema yönetmeni Sinan Çetin'in oğlu olduğu için kaza ve yargılama sürekli gündemde kaldı. |