* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı (AA)
Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş 43. gününde.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) paylaştığı son verilere göre, savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana 4 milyon 316 bin 928 kişi Ukrayna'yı terk ederek komşu ülkelere sığındı.
Ukrayna gündemiyle Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları toplantısı da bugün (7 Nisan) ikinci gününde devam ediyor. Toplantı öncesinde Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bir basın açıklaması yaptı.
"Yaptırımlar istenen düzeyde değil"
Basına kapalı devam eden toplantı öncesinde basına konuşan Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, "NATO müttefiklerine, ülkesine daha fazla silah tedariki çağrısında bulunacağını, böylece savaşın Ukrayna topraklarında kalacağını ve başka ülkelere yayılmayacağını" söyledi.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlara da değinen Kuleba, yaptırımların halen istedikleri düzeyde olmadığının altını çizerek "Rusya'ya tam petrol ve gaz ambargosunda ısrar etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de "Ukrayna'ya daha fazla hava savunma sistemi, tanksavar silahlar, hafif ve ağır silahlar ile birçok farklı destek ihtiyacını ele alacağımıza eminim" diyerek "bugünkü toplantıda bunun önemli bir konu olabileceği" sinyalini verdi.
Basın toplantısının ardından ikinci gün oturumlarının açılış konuşmasında konuşan Stoltenberg, Ukrayna, Gürcistan, Finlandiya, İsveç, Avrupa Birliği (AB), Avustralya, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda dışişleri bakanlarının da toplantıya katıldığını söyledi.
Yunanistan: Savaş suçları araştırılsın
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias da NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Dendias, "Yunanistan, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesinden Mariupol'de işlenen savaş suçlarının incelenmesini isteyecek" dedi.
Temsilciler Meclisi yasa tasarısını onayladı
ABD Temsilciler Meclisi de Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarının belgelenmesine dair yasa tasarısını onayladı.
Anadolu Ajansı'nın The Hill'den aktardığına göre, tasarı, 7 "ret" oyuna karşı lehteki 418 oyla kabul edildi.
Söz konusu tasarı kapsamında ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Meclis'e, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarına dair bilgi ve belge toplanmasıyla, bunların analizine dair bir rapor sunması bekleniyor.
Yasa teklifini 29 Mart'ta Cumhuriyetçi Senatör Michael McCaul ile Meclis'e taşıyan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Gregory Meeks, "Her gün, Rus birliklerinin Ukrayna vatandaşlarına uyguladığı vahşetlere dair artan sayıda korkunç kanıt görüyoruz" dedi.
Meeks, ABD'nin Rusya'nın "savaş suçlarını" ve diğer zulümlerini kovuşturmak ve kanıt toplamak için elinden gelen her şeyi yapmasının sağlanması gerektiğini vurgulayarak, yasanın daha fazla sistematik insan hakları ihlallerini caydırmasını umut ettiklerini kaydetti.
"Rusya ordusu taktik değiştiriyor"
Öte yandan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski dün bir video mesajı paylaşarak Kiev banliyösü Bucha'da yaşanan sivil ölümlerinin ardından "Rus ordusunun taktik değiştirdiğini ve işgal ettikleri bölgelerde işledikleri suçların kanıtlarını yok etmeye çalıştığını" söyledi.
Zelenski, "Bucha'dan sonra Rus ordusu taktik değiştirdi. Öldürülen Ukraynalıları işgal altındaki bölgelerin sokaklarından ve bodrumlarından temizlemeye çalıştığı bilgisine sahibiz. Ama sorumluluktan kaçamazlar. Zaten binlerce vatandaşın kayıp olduğunu biliyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Kuleba gibi Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların yetersizliğini vurgulayan Devlet Başkanı Zelenski, "Rus bankacılık sisteminin uluslararası finanstan tamamen engellenmesi konusunda ısrar etmeye devam edeceğiz. Ayrıca demokratik dünyanın şu veya bu biçimde Rus petrolünü reddetmesini de sağlayacağız" diye konuştu.
AB kömür ambargosunu tartışıyor
ABD'nin The New York Times gazetesinin aktardığına göre, Kiev banliyösü Bucha'da yaşanan sivil ölümlerinin ardından Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de Rusya'dan ithal edilen kömüre yasak getirmeyi tartışıyor.
AB ülkelerinin Rusya'ya uygulayacağı topyekün ambargo kararı için ise tüm üye ülkelerin onayı gerekiyor.
AB'nin istatistik ofisi Eurostat'ın paylaştığı 2019 verilerine göre, AB ülkelerinin ithal ettiği kömürün yüzde 47'si Rusya'dan geliyordu. Avrupa Komisyonu Ursula von der Leyen'in de altını çizdiği üzere bu, Rusya'dan bir yılda toplam 4 milyar Euro'luk kömür alındığı anlamına geliyor.
Ambargo teklifinin kabul edilmesi durumunda bunun "AB'nin Rusya'ya uyguladığı en sert yaptırım" olacağı yorumunda bulunan The New York Times, bunun aynı zamanda Avrupalı tüketiciler için daha da artan enerji fiyatları anlamına geleceği uyarısını yaptı.
Rusyalı diplomatlar sınır dışı ediliyor
Anadolu Ajansı'nın aktardığına göre, savaşın başlamasından bu yana 10'a yakın devlet, Kiev'le dayanışma içinde olduğunu göstermek amacıyla ya da Viyana Sözleşmesi'ni ihlal ettiği ve casusluk yaptığı gerekçesiyle çok sayıda Rusyalı diplomatı sınır dışı etme kararı aldı.
6 Nisan itibariyle bu sayının 330'u aştığı tahmin ediliyor.
İngiltere'nin The Guardian gazetesi bugünkü haberinde Avusturya'nın da Rusya'ya karşı diplomatik yaptırım uygulama kararı aldığını duyurdu.
Dışişleri Bakanlığı'ndan bu sabah yapılan açıklamaya göre, başkent Viyana'daki Rusya Elçiliği'nden üç, Salzburg'daki konsolosluktan da bir diplomata ülkeyi terk etmeleri için 12 Nisan'a kadar süre verildi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne de yaptığı bir açıklamayla ülkenin 67 Rusya vatandaşına yaptırım uygulayacağını açıkladı.
Polonya'dan "daha zor ambargo" çağrısı
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar bağlamında CNN'e konuşan Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da Rusya'nın Ukrayna'da savaş suçu işlediğini ifade ederek Polonya'ya olası tehdit oluşturduğunu belirtti ve Rusya'nın "daha zor ambargolara tabi tutulması gerektiğini" söyledi.
Rusya'nın Ukrayna'da yaptıklarının, savaş suçlarının "soykırım" kriterlerini karşıladığını savunan Duda, Putin'in savaştan önce Ukrayna hakkında söylediklerinin katliamları yapmak için bahane olduğunu belirtti.
Duda, Rusya'nın 2014'te Ukrayna'ya ve 2008'de Gürcistan'a saldırdığını hatırlatarak Putin ile diyaloğun mantıklı olmadığını savundu. (SD/AÖ)