Barents Denizinde Rus nükleer denizaltısı/Lev Fedoseyev/TASS
Salı günü, Rusya'nın Sibirya'daki "nükleer denizaltıları Barents Denizi'ndeki tatbikatlar için yola çıkar ve mobil füze rampaları kar ormanlarında dolaşırken" küresel felaket kaygıları da artmaya başladı.
Associated Press'e göre, Putin'in "nükleer alarm" uyarısından bir kaç gün sonra Rusya'nın Kuzey Filosu "fırtınalı koşullarda manevra eğitimi" için tasarlandığını söylediği askeri tatbikatları başlattı.
Putin'in geçen hafta başlattığı harekatı kınayan nükleer karşıtı kampanyacılar, Uluslararası Nükleer Silahları Kaldırma Kampanyası'nın (ICAN) raporunu tweetlediler ve "nükleer silahlarla yapılan tatbikatlar asla kabul edilemez ve özellikle gergin zamanlarda tehlikelidir" diye uyardılar.
AP, Rus ordusunun "manevra talimatının Putin'in Pazar günü Rusya'nın ülkenin nükleer kuvvetlerini yüksek alarma geçirme emriyle bağlantılı olup olmadığı konusunda açıklama yapmadığını" bildirdi.
ICAN, Pazar günü yaptığı açıklamada, "yasadışı" işgale son verilmesini talep etmenin yanı sıra, Putin'in uyarı emrinin "özellikle savaş ve yüksek gerilim döneminde, inanılmaz derecede tehlikeli ve sorumsuz olduğunu" söylemişti.
Grup, tüm nükleer silah bulunduran devletleri güçlerini geri çekmeye ve "kitle imha silahlarını kullanmakla tehdit etmekten kaçınmaya" çağırdı ve bunların herhangi bir şekilde kullanılmasının "felakete insani acılara ve radyoaktif serpintilere neden olacağı" konusunda uyardı.
ICAN'ın açıklaması ayrıca şu noktalara dikkat çekiyordu:
"Şu anda, sözde nükleer caydırıcılık olarak adlandırılan tehlikeli politika, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini sürdürmek için kullanılıyor. Bu yolla barışı korunamaz, Ukrayna halkına karşı savaşın önünü açar.
"Sivilleri topluca öldürme iradesine ve tesadüften yalnızca biraz yüksek bir kontrol düzeyine dayanan nükleer silahlar stokları sonunda korkunç bir insani felakete yol açacaktır. Şu anda en büyük risk budur ve durdurulması gerekir."
Amerikan Bilim İnsanları Federasyonu'na göre, Rusya ve ABD toplamda tüm nükleer savaş başlıklarının yaklaşık 90'ını ellerinde bulunduruyor. Her iki ülkenin de denizaltıları, karadan atılan sistemleri ve nükleer silahları fırlatabilecek bombardıman uçakları var.
Putin, geçen hafta -iddia edilen savaş suçlarını da içeren bir hava ve kara saldırısıyla- başlattığı Ukrayna işgalini duyurduğu konuşmasında da, başka herhangi bir ülkenin müdahalesi halinde nükleer silahlarla misilleme yapmak tehdidinde bulunmuştu.
Son gelişmelere rağmen, Biden yönetimi şu ana kadar ABD nükleer alarm seviyelerini değiştirmedi.
Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin uçuşa yasak bölge uygulamayacağını belirterek, uygulamanın ABD ordusunun Rus uçaklarını düşürmesini gerektirebileceğini ve bunun Rusya ile tam bir savaşa yol açabileceğini vurguladı. (AEK)
