Arctic Sunrise ve Denizde Aktivizm: Hukuki Bir Değerlendirme Paneli’nde İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, Yrd. Doç. Dr. Dolunay Özbek ve Dr. Nilüfer Oral ile Greenpeace’ten avukat Deniz Bayram Rusya’nın Greenpeace’in Kuzey Kutbu’ndaki Arctic Sunrise gemisine operasyon yaparak 28 aktivist ve iki gazeteci hakkında başlattığı yargı sürecini tartıştı.
Prof. Dr. Tarhanlı’nun modere ettiği panelde Özbek 18 Eylül’de başlayan süreci anlattı. Yrd. Doç. Dr. Özbek deniz hukuku açısından Rusya’nın müdahale yetkisini nasıl açtığını anlattığı panelde Dr. Oral Arctic bölgesindeki buzul erimesinin doğuracağı durumlara dikkat çekti.
Bayram: Korsanlık suçlaması hala düşürülmedi
18 Eylül'de Münhasır Ekonomik Bölge’deki (MEB) platforma botlarla yaklaşan Greenpeace aktivistlerinden ikisi platforma tırmandığında Rus Sahil Güvenliği’nin müdahalesiyle karşılaştı. Diğer botlar gemiye dönerken, platforma tırmanan iki aktivistin güvenlik halatları sahil güvenlik tarafından kesilerek hayatları tehlikeye atıldı. Sahil Güvenlik, aktivistler açıkça barışçıl protestoda bulunmalarına rağmen 11 el ateş etti. Daha sonra bu aktivistler gözaltına alındılar.
Rusya 18 Eylül gecesi Greenpeace’in gemisine operasyon yaparak gemiyi kontrolü altına aldı. Gemideki askerler hukuksuzca arama yaparak materyallere el koydular, geminin güvenlik için alması gereken teknik önlemlere dahi izin verilmeyerek mürettebat tehlikeye atıldı.
Gemidekiler askerlere hiçbir tepki göstermeden teslim olmalarına rağmen kötü muameleye uğradılar. Bize aktarılan tanıklıklara göre askerler gemide silahı mürettebata doğrultarak hareket etti. Askerler Ayrıca Rusya Anayasa’sına göre fiili gözaltı süresi iki gün olması rağmen, 30 kişi MEB’den Rusya toprağı olan Murmansk’a götürülene kadar fiili olarak beş gün boyunca gözaltında tutuldu.
Aktivistler acukatlarına ve ailelerine bilgi verilmeden Saint Petersburg’a getirildi, bir gün boyunca kimin hangi cezaevinde kaldığını öğrenemedik.
Aktivistlere ilk olarak korsanlık suçlaması yöneltildi. Daha sonra holiganlık suçlaması yöneltilmesine ve avukatların taleplerine rağmen korsanlık suçlaması düşürülmedi. Bugün Greenpeace aktivistleri hala korsanlık ve holiganlık ile suçlanıyorlar.
Özbek: Rusya yetkilerini aştı
Bir ülke, kendi toprakları dışında, açık deniz alanlarında da insan hakları yükümlülükleri devam eder. Eğer bir ülke sınırları dışında bir operasyon yaparak etkili kontrol sağlarsa insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.
Kaldı ki burada MEB açık deniz olarak değerlendiriliyor. Bu durum açık denizler için de geçerlidir. Greenpeace burada barışçıl gösteri hakkı kullanmıştır. Ayrıca kaçakçı dahi olsa polis kuvvetinin orantılı güç kullanması gerekir.
MEB’lerde kıyı devletlerin platform kurma, işletme gibi yetkileri var. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Konvansiyonu’na göre seyir güvenliği bayrak ülkesine ait. Bu ne demek? Açık deniz kimsenin ülkesi değildir, bir gemi hangi bayrağı taşıyorsa o devlet müdahale edebilir. Kıyı ülkenin en fazla bayrak ülkeye şikayette bulunma hakkı vardır. Rusya burada kendisine verilen müdahale yetkisini aşmıştır.
Oral: 2030’da buzullar eriyecek
İklim değişikliğinin getirdiği buzul erimelerinden dolayı Arctic bölgesi uluslararası öneme sahip. Bu erimenin birden fazla sonucu olacak. 2030’da buzulların tamamen erimesi bekleniyor. Bu durumda denizlerdeki asidifikasyonun (ekşime) artacak. Bu denizlerin ölmesi demek.
İşin bir de parasal boyutu var. Dünyada keşfedilmemiş petrol rezervlerinin yüzde 13’ü bu bölgede bulunuyor. Buzulların erimesiyle deniz yolu açılacak. Bu ulaşımda ciddi bir maliyet azalması anlamına geldiği gibi kirliliğin de artması demek. Ayrıca bölgedeki buzulların kalkmasıyla madenler açılacak ve bu bölgenin tüm sosyo-ekonomik yapısını değiştirecek.
Bu yüzden enerji politikalarına ve Arctic bölgesine ilgi büyük. Bunun en büyük örneklerinden biri Çin’in de artık bu pazara girmiş olması. Bu durum Greenpeace’in eylemine yönelik tutumu da açıklar nitelikte çünkü buradan çok fazla para kazanma beklentisi olan ülkeler var.
Ne olmuştu?
Gizem Akhan'ın da dahil olduğu 28 Greenpeace aktivisti ve iki serbest gazeteci, Kuzey Buz Denizi'nde Gazprom şirketinin tehlikeli petrol aramalarına dikkat çekmek için gerçekleştirdikleri eylem sonrası Rus Sahil Güvenliği'nin silahlı müdahalesi sonrası gözaltına alınarak tutuklanmış, iki aylık tutukluluğun ardından kefaletle serbest bırakılmıştı.
Aktivistler korsanlık ve holiganlıkla yargılanıyor ve eğer bu suçlama cezaya dönüşürse, Rusya ceza hukukuna göre 15 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. (EA)