Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Rusya'nın Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması'ndan (AKKA) çekilme sürecinin tamamlandığı belirtildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin çıkarları göz ardı edilerek Avrupa'da askeri güvenliğin sağlanması yönündeki girişimlerin iyi sonuçlara yol açmayacağını bildirdi.
ABD: "Biz de AKKA yükümlülüklerini askıya aldık"
Rusya'nın, Avrupa'da Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması'ndan (AKKA) çekilmesinin hemen ardından ABD de antlaşmadaki yükümlülüklerini askıya aldığını duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Rusya'nın, AKKA'dan çekilmesine tepki olarak bu kararın alındığı bildirildi.
Türkiye: "Çekilme kararını üzüntüyle karşılıyoruz"
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Rusya'nın AKKA'dan çekilme kararının, 7 Kasım'da yürürlüğe girmesiyle antlaşmanın diğer taraf devletlerce uygulanmasının "imkânsız hale geldiği" belirtildi. Açklamada "Çekilme kararını üzüntüyle karşılıyoruz." denildi.
AKKA nedir?
Soğuk Savaş'ın son yıllarında müzakere edilerek karara bağlanan ve "Avrupa güvenliğinin temel taşı" olarak nitelenen Avrupa'daki Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması (AKKA) 19 Kasım 1990'da NATO üyesi ülkelerle Varşova Paktı üyesi ülkeler arasında imzalanmıştı.
Antlaşma, Atlantik Okyanusu ile Ural Dağları arasında NATO'nun sahip olduğu tank, zırhlı savaş aracı (ACV'ler), ağır top, savaş uçağı ve saldırı helikopteri sayısını Varşova Paktı'nın sahip olduklarıyla eşitliyor ve Sovyetler Birliği'nin Avrupa'da konvansiyonel silahlardaki ezici sayısal üstünlüğünü ortadan kaldırıyordu.
AKKA, böylece her iki ittifakın da bir yıldırım savaşı için güç toplamasını önlemeyi ve NATO ile Varşova Paktı arasında düşük düzeyde bir silahlı denge kurmayı hedefliyordu. AKKA (1990) ve onu izleyen siyasi bağlayıcılığa sahip Avrupa'daki Konvansiyonel Silahlı Kuvvetlerin Personel Gücüne İlişkin Müzakerenin Bağıtlanması Anlaşması (1992) karşılıklı güven ve istikrar sağlamaya odaklı çok sayıda hüküm içeriyordu. Bu hükümlerin yürütülmesi ortak inceleme izleme mekanizması tarafından izleniyordu. Böylesi bir saldırı tehdidi Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla neredeyse bütünüyle ortadan kalkmış olmakla birlikte taraf devletler askeri konularda daha önce görülmemiş ölçüde saydamlık sağlayan anlaşmanın silahlanmayı sınırlayıcı niteliğine ve denetim rejiminin kalıcılığına büyük değer biçiyordu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 29 Mayıs'ta AKKA'yı feshetme yönünde kararname imzalamıştı.
Rusya'nın suçlamaları
AA'nın haberine göre, Moskova'dan yapılan açıklamada bu antlaşmayla bağlantılı diğer anlaşmaların da geçerliliğini yitirdiğine işaret edildi ve Rusya'nın "ABD ve müttefiklerinin yıkıcı pozisyonu" nedeniyle antlaşmayı 2007'de askıya aldığı vurgulandı.
Kremlin'in açıklamasında "Rusya'nın çıkarlarını dikkate almadan Avrupa'da askeri güvenliği sağlamaya yönelik girişimler[in], iyi sonuçlara yol açma[yacağı]" vurgulandı ve eski anlaşmaların yeni koşullarla uyumlu olmadığına da dikkat çekildi.
"Eski anlaşmalara bağlılık açıklamak faydasız"
Rusya AKKA ile ilgili değerlendirmesinde "Yeni koşullar için uygun olmayan eski anlaşmalara bağlı kalma girişimleri de başarısızlığa mahkum ve silahların kontrolü alanındaki işbirliği mekanizmalarının çökmesine yol açabilir." görüşünü ileri sürdü.
Açıklamada, "NATO üyesi ve ittifakın etkisindeki ülke yetkilileri, müzakere etme kapasitesine sahip olmadıklarını gösterdi. Bu aşamada, onlarla silahların kontrolü alanında herhangi bir anlaşma yapılması mümkün değil." denildi.
Dışişleri Bakanlığı: "NATO'nun
askıya alma kararı geri alınabilir"
Dışişleri Bakanlığı'nın yazılı açıklamasında Türkiye'nin, bu koşullar altında, NATO müttefiki diğer AKKA taraf devletleriyle antlaşmanın uygulamasını bir süre askıya aldığı aktarıldı. Ancak, askıya alma kararının, "özünde geri alınabilir nitelikte" olduğuna işaret edildi.
Ankara'nın açıklamasında "Kanat rejimi dahil alt bölgesel sistemiyle ve sayısal sınırlamalarla askeri kuvvetler arasında denge, şeffaflık ve öngörülebilirlik sağlayan hukuki bağlayıcı nitelikteki AKKA'nın temellerine ve esas ilkelerine duyulan ihtiyaç devam etmektedir." denildi.
"Önümüzdeki süreçte Avrupa güvenlik mimarisinde ihtiyaç duyulabilecek güncelleme, ancak bu temeller üzerine inşa edilebilecektir. Bu itibarla konuya ilişkin temaslarımızı ilgili tüm taraflarla sürdüreceğiz. İçinden geçmekte olduğumuz olağanüstü dönemde, silahların kontrolü, silahsızlanma ve yayılmanın önlenmesi düzenlemelerinin tam olarak uygulanmasına geri dönülmesi, uluslararası güvenlik bakımından her zamankinden daha da büyük önem taşımaktadır."
(AEK)