Rümeysa Kiger, kültür sanat gazeteciliğinden kültür sanat 'influencer'lığına geçişini imecegazetesi.com'dan Aysun Koç Aydoğan'a anlattı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde Felsefe Bölümünden mezun olduktan sonra gazeteciliğe heves ettiğini anlatan Kiger, İngilizce yayınlanan bir gazetede staj yapmaya başladı. "İkinci üniversitem" dediği güncel sanat alanında çok sayıda makale ve haber yazarken, aynı zamanda Bilgi Üniversitesi'nde Kültür Yönetimi alanında yüksek lisans programını tamamladı.
"Güncel sanatın inanılmaz bir derya olduğunu fark ettim. Muhafazakâr bir çevrede büyüdüğüm için bütün insan hakları ihlalleri ile ilgili ilk bilgileri Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünde okurken öğrendim. Sonrasında güncel sanat dünyası her türlü sosyal politik mesele ile ilgili bir iş görebilme, onun hakkında düşünürken eğitilme gibi bir olanak sağladı. Bu işleri yaparken yeniden bir değer sistemi kurdum. Vasıf Kortun'un öğrencisi olmak, Beral Madra, Görgün Taner gibi kültür aktörlerini tanımak benim için bir dönüm noktasıydı" diyor.
Kültür-sanat yazarı olmak..
Yazmanın zor ve yalnız bir meslek olduğunu belirten ve verdiği değerin karşılığını göremediğinden yakınan Kiger mesleğini şöyle tanıtıyor:
"Çok okuyan bir ülkede olmadığımız için de yeterince değer görmüyor. Uzun uzun yazıyorsun ancak bunun maddi ve manevi karşılığını almak zor. Sanat dünyasının alma verme dengesini anlayabildiğini sanmıyorum. Birçok sanatçı 'Mutlaka gel, sergiyi gör, fotoğraf çek, yaz' diyorlar ama buna bütçe ayırmaya gönüllü değiller. Bütçeyi geçtim, yapabilecekleri basit şeyleri yapmaktan da uzak çoğu.
"Artık kendilerine 'Peki sen Çok İyi İşler için ne yapmak istersin diye soruyorum', şaşırıyorlar. Kendi işlerine bir değer biçip altına fiyat yazsalar da yazarın da bir emeğinin olduğunu ve bunun bir karşılığının olması gerektiğini çok düşünmüyorlar. O yüzden artık biraz daha dikkatli ve verdiğim emeğe saygı duyan ve bunu açıkça ortaya koyan sanatçı ve kurumlarla çalışıyorum. Her şeyi görme ve her şeyi yazma imkânım yok."
Röportajın tamamı için burayı tıklayın.
(ÖFK/AÖ)