Konya'da Kuran kursuna devam eden en az 17 kız çocuğunun ölmesine sebep olan patlamayla çöken yurt binası, bir yandan çocuklara yönelik din eğitiminin önünü açmak için gösterdiği çabalar, diğer yandan da denetim eksikliği nedeniyle hükümete yönelik eleştirilere yol açtı.
Taşkent ilçesi, Balcılar beldesinde bulunan Boğaziçi Özel Öğrenci Yurdu'nun çökmesine neden olan patlaya LPG tankından meydana gelene gaz kaçağının yol açtığı açıklandı.
Konya Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, yurdun deprem ve itfaiye raporunun bulunmadığını söyledi. Patlamada en az 27 çocuk da yaralandı.
İnşaat Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada yetkililerin yapı denetimi konusunda yetersiz kaldığını vurguladı; bu konuda uyarılara rağmen adım atmayan hükümetin sorumlu olduğunu söyledi.
Kurs sayısı katlandı
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2002'de iktidara geldiğinden bu yana çocuklara yönelik din eğitimini yaygınlaştırmak için attığı adımlar nedeniyle eleştiriliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de 7 bin 36 Kuran kursu var. 15 çocuk toplanıp talep edince kurs açılabiliyor. Geçen eğitim yılında 228 bin 39 kız çocuğu ve 21 bin 934 oğlan çocuğu bu kurslara devam etti. Geçen yıl yaz tatilinde açılan kurslara devam eden öğrenci sayısıysa 1 milyon 436 bin oldu.
Bu durum, üç yıl içinde Kuran kursu ve devam eden öğrenci sayısının üçte iki arttığını gösteriyor.
2005'te resmi Kuran kursu sayısı 4 bin 322; bu kurslara devam eden öğrenci sayısı ise 155 bindi. Öğrencilerin 137 bin 394'ü kız; yaz döneminde kursa giden öğrenci sayısı 1 milyon 100 bin civarındaydı. Bu veriler kaçak ve kayıt dışı kursları kapsamıyor.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimin 1997'de yürürlüğe girmesiyle ilköğretim mezunu olmayanların Kuran kursuna gitmeleri yasaklandı. Yaz kursları için de beşinci sınıfı bitirme koşulu aranıyor.
Hükümet, Kuran kurslarının yanı sıra, mahkeme kararlarına rağmen okullardaki zorunlu din derslerini kaldırmadığı için de tepki görüyor.
Çocuklar tartışmanın dışında bırakılıyor
Hükümet ve Diyanet, Kuran kurslarının "dini öğrenme özgürlüğü" kapsamında olduğunu ve resmi kurslar açılmazsa yasa dışı olanların rağbet göreceğini öne sürüyor. Akşam kursları ve yaz tatili kursları bu yüzden getirildi.
Başbakan Erdoğan "Halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye'de, kalkıp da kendi dininin kitabını öğrenmeye yönelen insanlara veya öğrenmek isteyenlere mani olacak adımlar atmanın yanlış olduğunu ifade etmek isterim" demişti.
Hükümet iktidarı boyunca "kanuna aykırı eğitim kurumu açanlara" ceza indirimi getiren, Kuran kursuna katılım yaş sınırını düşürmek isteyen yasal düzenlemeler geliştirdi.
Uzmanlarsa Kuran kurslarının çocuklar üzerinde travmatik etkileri olabileceğini söylüyor. Zorunlu din derslerinin eğitim hakkının ihlali olduğuysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce belirtilmişti.
Öte yandan kimse bu uygulamanın öznesi olan çocuklara ne düşündüklerini sormuyor. Çeşitli zamanlarda bianet'e konuşan çocuklar, "oyun gibi başladıkları kursta" şiddet gördüklerini, din derslerinde zorlandıklarını anlatmıştı.(EÜ/EZÖ)