Bartın'da iki kişinin tecavüzüne uğrayan kız çocuğu için Adli Tıp'ın verdiği "Ruh sağlığı bozulmuştur" raporuyla sanıklara verilen ceza artırıldı. Ancak Yargıtay, "Hangi sanığın kız çocuğunun ruh sağlığını bozduğu belirtilmeli" diyerek mahkeme kararını bozdu.
Bu da tecavüz edilen kişinin tecavüzü tekrar tekrar anlatmak zorunda kalması ve mağdur için yine travmatik bir süreç olan davanın baştan görülmesi anlamına geliyor.
Kararı bianet'e değerlendiren İstabul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan psikolog Doç. Dr. Ayşen Ufuk Sezgin, kararın afaki olduğunu, yasa uygulayıcıların tecavüzün ruh bütünlüğüne zarar verdiğini ve bu kararın getireceği sonuçların da bir travmaya yol açacağını bilmeleri gerektiğini söylüyor.
Bunun gibi kararların sadece tek bir mağduru değil, tüm toplumu etkilediğini ifade eden Sezgin, zaten uğradıkları saldırı nedeniyle adalet duygusu zedelenmiş olan mağdurların uygulamadaki zorlukları gördükçe hukuki bir mücadele vermek yerine seslerini çıkarmayarak tecavüzün ruhsal zorluklarıyla tek başlarına başa çıkmaya çalıştıklarını belirtiyor.
'Hangisi etkiledi 'sorusu ancak 'saçmayı bul' sorusu olur
Sezgin, "Yargıtayın mahkeme kararını bozması eğer birine silahla, bıçakla birden fazla kişi saldırsaydı hangisinin saldırısının ölüme sebep olabileceğinin belirlenmesinin bir önemi olabilirdi belki ki ama Bartındaki bu olayda ortaya çıkan bozma kararı afaki" diyor.
"Benim disiplinimde kullanılan zeka testleri arasında muhakeme, dikkat ve zekayı değerlendirmek için şöyle bir soru vardır: bir adama ateş etmişler birinci kurşun adamı öldürmüş ikinci kurşun bir şey yapmamış. Burada saçma olan ne diye sorulur. Beklenen cansız bir bedende ikinci kurşunun ölüme sebep olabileceğinin düşünülmesinin saçma olduğunun bilmesidir. Bunu bilemeyen puan alamaz.
"Bartın olayı da aslında böyle. Ortada iki kişi tarafından aynı kıza yapılan tecavüz var acaba hangisi kızı etkilemiştir sorusu ancak yanlışı, saçmayı bul sorusu olabilir. Acaba nasıl bir sonuç bekliyorlar, a kişisinin 'tecavüzü' kızı ruhsal olarak etkilemiş ama b kişisi 'tecavüz' ettiğinde kız bundan etkilenmemiştir. Burada arkada yatan düşünce acaba alışmıştır nasılsa etkilenmez mi? Veya 'tecavüzlerden' birini istemedi etkilendi, diğerini istedi de ondan mı etkilenmedi? Ya da bir çok şey söyleyebiliriz."
Sadece mağduru değil, tüm toplumu etkiler
Sezgin, yasa uygulayıcıların tecavüzün ruh bütünlüğüne zarar verdiğini ve tecavüz üzerine ikinci bir travmanın mağdurun ruhsal zorluklarını arttıracağını bilmesi gerektiğini belirtiyor.
"Mağdura zarar verenlere eylemlerinin bedelinin ödetilmesi yerine, tecavüz yaşantısının tekrar tekrar anlattırılması, yani tecavüzden zarar gördüğünü ispatlamasının istenmesi ile yaraları sürekli kanırtılmakta daha da derinleştirilmektedir."
Özellikle çocuk olan tecavüz mağdurlarının yaşadıklarını tedavi edici olmayan ortamlarda defalarca anlattırılmasının mağdurun örselenmesini artırdığını söyleyen Sezgin, bu tür değerlendirmelerin savcı/ hakimin aynalı odadan izlediği ruh sağlığı alanında çalışan uzman tarafında tek seferde alınmasının uygun olduğunu birçok defa belirttiklerini dile getiriyor.
"Bu uygulamalardan en fazla etkilenen mağdur olsa da, diğer mağdurlar ve toplum da etkilenmektedir. Uygulamadaki zorlukları gören, uğradıkları tecavüzün etkileriyle güç kaybetmiş ve adalet duygusu zedelenmiş olan diğer mağdurlar adaleti aramak yerine seslerini çıkarmayarak tecavüzün ruhsal zorluklarıyla yaşamakta, bu zorluklarla toplumda yer almaktadırlar ve dolayısıyla tüm toplum bir şekilde etkilenmektedir."
"Ben yasa uygulayıcılarının kötü niyetlerinden böyle davranmadıklarını, yasaları uygulamaya çalıştıklarını ama bunu yaparken de kimi yorum hataları yaptıklarını düşünüyorum. Bu nedenle yasa uygulayıcılarının tümünün cinsel saldırılar ve etkileri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmalarının gerekli olduğunu düşünüyorum."
Ne olacak?
Kararda bozma gerekçesi şöyle belirtildi: "Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 28.05.2010 tarihli raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu belirtilmiş ise de rapordan ruh sağlığının her iki sanığın eylemlerinden mi, yoksa hangi sanığın eyleminden dolayı bozulduğu anlaşılamadığından, bu hususta ek mütalaa alındıktan sonra hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi, kanuna aykın görülmüş olduğundan, kararın bozulmasına oybirliği ile karar verildi."
Türk Ceza Kanunu'na göre 15 -18 yaş arasındaki çocuklara tecavüz edilmesi suçuna 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası veriliyor. Suçun sonunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde sanığa verilecek ceza 15 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası olarak düzenleniyor. Yargıtay'ın bu kararma göre, dava Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek. Raporun değişmesi halinde 15-24 yıl arası hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklardan biri için cezanın sekiz yıla kadar düşmesi ihtimali doğacak. (ÇT)