* Fotoğraf: Serra Akcan / csgorselarsiv.org.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi LGBTİ+ Hakları Komisyonu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) onayından geçen ve LGBTİ+'ları hedef gösteren kamu spotuyla ilgili bugün bir açıklama yayımladı.
"LGBTİ+ düşmanlığı ve nefret söylemi, AKP döneminde resmi bir söylem ve seçim propagandası haline geldi," denilen açıklamada eleştirmek için de olsa kamu spotunun paylaşıp yayılmaması uyarısı yapıldı.
17 Eylül 2023'te İstanbul'da düzenlenecek LGBTİ+ karşıtı mitingin çağrısının yapıldığı videoda LGBTİ+'ların yaşama hakkını hedef alan ve izleyenleri yanlış bilgilendiren, bilimsel dayanağı ve kaynağı olmayan iddialara yer verildi.
"Devlet eliyle ihlal"
Komisyonun açıklaması şöyle:
"Devlet eliyle hak ihlalleri devam ediyor. "LGBTİ+ düşmanlığı ve nefret söylemi, AKP döneminde resmi bir söylem ve seçim propagandası haline geldi. RTÜK onayından geçen kamu spotu suç unsurudur.
"Söz konusu kamu spotu nefret söylemi içermekte ve hedef göstermektedir. TCK 216 ve AİHM 14. maddeye göre RTÜK suç işlemektedir.
"LGBTİ+'lar susmayacak."
TCK Madde 216: Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama Suçu
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
AİHM 14. madde: Ayrımcılık yasağı
"Bu Sözleşme'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır."
(TY)