Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan 2024 tarihli programında yayına katılan konuğun “… Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası verdi.
RTÜK, kararını 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. Maddesinin 1. fıkrasının b) bendinde yer alan, yayın hizmetleri “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz,” ilkesinin ihlaline dayandırdı.
RTÜK’ün kararında dikkat çeken detaylardan biri ise, konuğun “Ermeni Soykırımı” ifadesini programcıların, düzeltme girişiminde bulunmadığının belirtilmesi.
RTÜK, programcıların konuğa sansür uygulamamasını “Kamusal sorumluluk ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla bağdaşmadığı gibi toplumu kin ve düşmanlığa tahrik eden ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır” olarak değerlendirdi.
AİHM’den Perinçek Davasında Nihai Karar
“Anlaşılmaz ve üzücü”
Kararla ilgili gerekli hukuki süreci başlattığını belirten Açık Radyo’nun açıklaması şöyle:
“Bildiğiniz gibi, Açık Radyo’nun temel sloganı ‘Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo’ olmuştur. Bu çerçevede, radyomuzun, 'Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.’ şeklindeki bir yasa maddesini ihlal ettiğinin iddia edilmesi bile bizim için son derece anlaşılmaz ve üzücü bir durumdur.
“Yargısal süreç içinde de ifade etmeye çalıştığımız üzere, Açık Radyo, ilk yayına geçtiği andan başlayarak her zaman düşünce ve ifade özgürlüğünü ve bunun doğal bir sonucu olan basın özgürlüğünü savunmuştur. Düşünce ve ifade özgürlüğü ve bunun uzantısı olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü, gerek Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde ve gerekse Anayasamızda ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup; bu konuda uygulamaya yol gösterecek sayısız uluslararası ve ulusal yargı kararı da mevcuttur. Kaldı ki, ifade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir.
Savcılık "Soykırım" Kavramını İfade Özgürlüğü Kapsamında Saydı
“Kabulü mümkün bulunmamaktadır”
“Açık Radyo da kuruluşundan bu yana yaklaşık 30 yıldan beri bu ilkelere uygun yayın hayatını sürdürmektedir. Bu çerçevede, RTÜK kararına konu 24.04.2024 tarihli Açık Gazete yayını da aynı ilkeler doğrultusunda yapılmış olup, karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır.
"Cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir.
Diyarbakır Barosu'na Ermeni Soykırımı davasından beraat
“Aynı sorumlulukla yayın yapmaya devam edeceğiz”
“Açık Radyo olarak elbette bundan böyle de aynı ilkeler doğrultusunda ve aynı sorumlulukla yayın yapmaya devam edeceğiz.
"Bu süreçte yanımızda olup, evrensel gazetecilik ilkelerini savunmamızda bize destek olan tüm Açık Radyo dostlarına tekrar teşekkürlerimizi sunar, sürece ilişkin tüm gelişmeleri sizlerle ve kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğimizi tekrar belirtmek isteriz.
“Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo.”
Açık Radyo’yu dinlemek ve program destekçisi olmak için buraya tıklayabilirsiniz. (TY)
RTÜK’ün Açık Radyo kararı
Okuma önerisi
İletişim Yayınları’nın Ermeni Soykırımı ve soykırım çalışmaları ile ilgili yayımladığı kitaplardan bazıları şöyle:
Ermeni Tabusu Üzerine Diyalog / Ahmet İnsel, Michel Marian / 2010 / 165 s.
Ermeni Soykırımı / Raymond H. Kévorkian / 2015 / 1167 s.
1915 Yazıları / Taner Akçam / 2015 / 384 s.
Belgelerin Işığında Ermeni Meselesi / Marcel Leart (Krikor Zohrab) / 2015 / 142 s.
Hodorçur: Vatanını Arayan Bir Gezginin Seyahati / Raffaele Gianighian / 2016 / 225 s.
Soykırımdan Kurtulanlar: Halep Kurtarma Evi Yetimleri / Dicle Akar, Matthias Bjørnlund, Taner Akçam / 2019 / 332 s.
Yayınevinin konuyla ilgili diğer kitaplarını incelemek için tıklayın.