Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) 2021 karnesini geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyuran İlhan Taşcı, Evrensel gazetesine söyleşi verdi.
2021’de iktidarı eleştiren kanallara 21 milyon 500 bin lira tutan 71 ceza verildiğini söyleyen Taşçı, 100 bin şikayete rağmen iktidara yakınlığıyla bilinen kanalların hiç ceza almadığını aktardı.
Taşçı, “Ebubekir Şahin RTÜK’ün başkanı değil de, sanki bu televizyon kanallarının temsilcisi, hamisi, koruyucusu gibi davranıyor” dedi.
"Tek bir rapor bile okumadık"
Taşçı’nın açıklamalarından satır başları şöyle:
* 1 Ocak ile 24 Aralık tarihleri arasında RTÜK toplam 50 Üst Kurul toplantısı yaptı. Bu toplantılarda iktidarı sorgulayan, yeri geldiğinde eleştiren ve öznel yayıncılık, özgür yayıncılık yapmaya çalışan kanallara toplamda 71 ceza kesildi. Bu da 21 milyon 500 bin lira demek. Öbür tarafta iktidar lehine yayın yapan, iktidarı öven televizyon kanallarına ise RTÜK sıfır ceza verdi.
* Daha vahim, bir yıl boyunca bu televizyon kanallarıyla ilgili tek bir rapor yazılıp, Üst Kurula getirilmedi. Bazen bir yayıncı ile ilgili rapor yazılır, ama Üst Kurul ceza vermeyebilir. Biz bunun tek bir raporunu da okumadık, görüşmedik bile.
* Belli televizyon kanalları RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in koruması altında. Ebubekir Şahin RTÜK’ün başkanı değil de, sanki bu televizyon kanallarının temsilcisi, hamisi, koruyucusu gibi davranıyor. RTÜK'te toplam 800 personel var. Yani 800 personel hepi topu 4 televizyon kanallını izlemek için mi istihdam edilmiş.
* Hükümeti eleştiren yayın yapan televizyonlara verilen 71 ceza, ‘hükümete yakın televizyon kanallarına verilsin’ diye bir bakış açısı yok, benim de yok. Ama el insaf!
"Yarın bunun mutlaka hukuki bir sonucu olacaktır"
* Eğer bu televizyon kanalları yayın ilkelerine uydularsa ve haklarında işlem yapılmıyorsa o zaman RTÜK Başkanının kamuoyuna en çok şikayet edilen ve haklarında on binlerce şikayet olan televizyon kanalları sıralamasında bu televizyon kanalları neden ilk üç sırada, açıklaması gerekir. Bunu ben söylemiyorum: RTÜK’e gelen şikayetler, RTÜK’ün istatistikleri ve kayıtları söylüyor. Çıksın bunu açıklasın. On binlerce şikayet varken, nasıl olur da yayıncılarla ilgili bir tek rapor dahi düzenlemez.
* Bu RTÜK’teki adaletsizliği, liyakatsizliği, keyfiliğin, ayrımcılığın, görevi kötüye kullanma tablosudur. Belki bugün için bunun bir hukuki sonucu yok gibi gelebilir birilerine. Ama yarın bunun mutlaka hukuki sonucu olacaktır. (HA)