Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye’de “terörle mücadele görev alan kişileri hedef gösterme ” suçlamasına ilişkin Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6/1 maddesini eleştiren bir bildiri yayımladı. Terörle mücadele mevzuatının gazetecileri susturmak için kullanılmasına son verilmesi çağrısında bulundu.
RSF bildiride, bu yasa maddesi nedeniyle yargı tacizine uğrayan son gazeteci Gerçek Gündem editörü Furkan Karabay’ın 10 gün süren tutukluluğunu hatırlattı. Bir davada, adli yolsuzluk iddialarına ilişkin kamuya açık bir duruşmanın tutanaklarından alıntılar yaptığı için tutuklanan Karabay için RSF “Bu suçlamayla 1 ila 3 yıl arasında hapis cezasıyla karşı karşıya” dedi.
2023’te yaklaşık 20 gazetecinin bu suçlamayla yargılandığını belirten RSF “Aynı kanunun ‘terör örgütü propagandası’ ile ilgili 7. maddesinin 2. fıkrası gibi, tanımı daha geniş olmayan ‘terörle mücadele görev almış kişileri’ korumayı amaçlayan bu hüküm, her şeyden önce medya profesyonellerini susturmak için kullanılıyor. Bugüne kadar dokuz beraat ve iki mahkûmiyet kararı verildi; ancak kararlar henüz kesinleşmedi ve bu davaların altısında prosedür halen devam ediyor ve sekiz gazeteci ilk kararı bekliyor” dedi.
Bildiride görüşlerine yer verilen RSF Türkiye Temsilcisi ve BİA Medya Gözlem Raportörü Erol Önderoğlu “TMK’nin 7/2’den sonra şimdi de 6. maddesi, Türk siyasi ve adli makamları tarafından gazetecileri susturmak ve özellikle son aylarda yargıyı sarsan yolsuzluk davalarına dikkat çekmelerini engellemek için düzenli olarak kullanılıyor. Bu mevzuatın açıkça keyfi niteliği göz önünde bulundurulduğunda, bazı mahkemelerin bazı gazetecileri beraat ettirmekten başka çarelerinin olmadığını görmek güven verici. Bu yasanın gazetecilere karşı kullanılmasına artık bir son verilmeli” dedi.
Yargı tacizine uğrayan gazeteciler
RSF bildiride bu suçlama nedeniyle yargı tacizine uğrayan 20 gazetecinin vakalara da yer verdi.
Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Fırat Can Arslan'ın 31 Ekim 2023’te beraat etmeden önce Sincan Cezaevinde 100 gün geçirdiğini anlattı. Suçlamanın da Arslan’ın, Diyarbakır'da hapsedilen 16 Kürt gazetecinin iddianamesini yazan savcı ile yargılayan hakimin görev yerinin değiştiğini duyurması olarak verdi.
Tutuklu gazeteci Fırat Can Arslan ilk duruşmada beraat etti
RSF bir başka vakada WDR Cosmo Türkçe Yöneticisi Tuncay Özdamar’ın 2018’de yaptığı Almanca paylaşım nedeniyle Türkiye’ye geldiğinde gözaltına alınmasını hatırlattı.
Bu vakanın suçlaması olarak polisin söz konusu paylaşımda adı geçen gazeteciler Murat Sabuncu ve Bağış Erten isimlerini birleştirip Murat Erten yapmasını gösteren RSF, savcılığın Özdamar hakkında hâkim Murat Erten’i ‘hedef gösterdiği’ iddiasıyla soruşturma başlattığını söyledi.
RSF “Özdamar, 30 Eylül'de Ankara Esenboğa Havaalanı’ndan 14 saat polis gözetiminde tutuldu. Aralık ayı ortasında Ankara Cumhuriyet Savcılığı bu şüphelerin asılsız olduğunu kabul etti” dedi.
WDR editörü Tuncay Özdamar’a Türkiye'de bir garip gözaltı ve soruşturma
RSF, dönemin Cumhuriyet çalışanları Hazal Ocak, Olcay Büyüktaş Akça, İpek Özbey ve Vedat Arık’ın da bu suçlamayla yargılandığını hatırlattı. “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un İstanbul'daki konutuna yapılan ‘kaçak’ binayı ortaya çıkardılar” diyen RSF, gazetecilerin beraat ettiğini ancak temyiz sürecinin devam ettiğini anlattı.
"Boğaz'da kaçak var" haberinde savcı ikinci kez ceza istedi
RSF bildiride Ferhat Çelik (MA) ve İdris Yayla’nın (Jiyan TV) bu suçlamayla hapis cezasına çarptırılmasına da yer verdi. Gazeteciler Van’da hem iki köylüye yönelik işkence davasına, hem de bu davayı haber yaptıkları için tutuklanan gazetecilerin davasıyla aynı savcının baktığını yazmışlardı. İki gazeteci bu haber nedeniyle 15 ay hapis cezasına çaptırıldı.
Gazeteciler İdris Yayla ve Ferhat Çelik’e 1 yıl 3 ay hapis cezası
RSF bildiride, Sözcü yazarı İsmail Saymaz, ANKA’dan Mansur Çelik ile bianet.org editörü Ayça Söylemez’in davalarının devam ettiği bilgisini verdi.
Gazeteci Ayça Söylemez, Akın Gürlek’in şikayetiyle hakim karşısına çıktı
(HA)